Bücür Bakıcı Bölüm 15

3.1K 252 61
                                    

Bücür Bakıcı Bölüm 15 

Gerçekler çoğu zaman insanın kötü talihidir. Kimse bir yakının ölümünü kabul etmek istemez mesela. Halbuki ölüm kesin bir gerçektir.

Gerçeklerin etrafa yaydığı acizlik acımasızdır.

Yalnızlık ise en kötüsü.

Ben Do Kyungsoo. Karanlığın en dipsiz olanı. Aydınlanmak isteyen ama ışığını keşfedemeyen çocuk.

Daima farklılığın tadını hisseden ben,bunun ne kadar berbat bir gerçek olduğunu bilmiyordum. Benim sınırım yoktu. Ben kalbimi hissetmeyen bir canavardım. Ta ki onun göz yaşları kalbime damlayana kadar. Ölmeye yüz tutmuş çiçeklerin iyi bir güneş ve serinleten su ile hayata dönmesi gibi.

İlk hissettiğim duygu nefret. İkincisi acı.

Bana dair iyi olan hiçbir şey yok. Ben yanılgıyım. Ben belirsizliğim. Ben karanlığım.

Ve ben bencil herifin tekiyim.Sonu olmayan karanlığıma onu da davet ediyordum. Belki hoş bir davet değildi. Hatta ona bu seçeneği imkansız kılıyordum. O benim akımıma karşı koyamıyordu. Bu ne kadar da suçlu hissettirse de bu bendim. Karanlığıma kucağımda ağlayan çocuğu da sokuyordum.Ondan vazgeçmek istemiyordum. 

Kollarımdaydı. O bu kadar aciz birisi olmamıştı hiçbir zaman. O yaşlı kadının ölmesi onu bu hale getirmemişti aslında. Kalbindeki ağırlığı artık taşıyamıyordu sadece. Zor olmalıydı onun için.Kafasını hafifçe yukarı kaldırarak gözlerime baktı. Ağlaması durmuştu. Gözleri nemliydi. Bu onu ayrı bi güzel yapıyordu. 

Gözlerime gözlerini öyle bir bakıyordu sanki en derinlerini görmek istiyormuş gibiydi. Ama ufak bir duygu kalıntısı bile yoktu.Dudakları düz bir çizgi halindeydi. Ne yaptığını düşünüyordu. Şuan kollarımdaydı ve bu onun için çok anlamsızdı. 

"İyi misin?" diye sordum. Değildi biliyorum.

"Ne zaman gideceksin   Soo?" beni şaşırtan bir soruydu. Ama cevabı belliydi.

"Sen iyileşince." dedim kısaca.

"Ben senin için neyim?" soru sormaya devam ediyordu. Belki kalbimin kapılarını aralamak istiyordu. Bilemiyorum.

"Para." ona kötülük yapmak istemiyordum. Onu kendime bağlamak istemiyordum. Ben acı çekmeliydim. O değil.

"Ben sanmıştım ki.." diye mırıldandı. "Neyse.Git." Ne duymak istiyordu ki? Onu sevemezdim. Taemin böyle demişti! Ona bunu yapamazdım. O bensiz başının çaresine bakabilirdi hem. 

"Pekala." Yataktan usulca kalktım. Sırtını öbür tarafa dönerek yastığa sarılmıştı. Biliyordum o bir şeye sarılmadan uyuyamazdı.

Sessiz adımlarla odayı terk etmiştim. Odama gidip soğuk yatağıma girdim. Verdiği his bedenimin titremesini sağlamıştı. Umursamadım. Sadece gözlerimi yumdum. Ufak bir damla süzüldü gözlerimden. Bu ben değildim. KimJongin senden nefret ediyorum. Beni alt üst ettiğin için.

**

Ertesi sabah uyandığımda başımda keskin bir ağrı hissediyordum. Yavaşça ayaklarımı yorganın altından çıkarıp soğuk zeminle temas etmesini sağladım. Aynı yavaşlıkla odamdan dışarı çıktım ve anında burnuma Jongin'in eşsiz kokusu geldi. Onun odasına doğru yavaş ve ağır adımlarla ilerledim. Ayaklarımı yere sürte sürte gidiyordum.

Bücür BakıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin