Bücür Bakıcı Bölüm 4

5.5K 316 39
                                    

Bücür Bakıcı Bölüm 4

Tamamiyle saçmalık. Hayır anlamıyorum ben nasıl bakıcı olurum yahu? Ben? Soo? Do Kyungsoo? Bakıcı? Ya çok komik değil mi sizce de? Şaşırdınız mı?Tamam anlatıyorum. Okul sonrasına gidelim...

Okul Çıkışı Saat: (Heyecandan/Bakılmadı.)

Tao ile yavaş yavaş Taemin'in bana verdiği adrese doğru gidiyorduk. Ellerim terden vıcık vıcık olmuştu. Ki en nefret ettiğim şeydir. Bakın neden böyle oldu cidden bilmiyorum. Kalbim neden boyle atıyor,  neden böyle heyecanlanıyorum bilmiyorum. .

Sadece bir kez gördüm. Yakından. Böyle hissetmem çok saçma. Hemde çok. Anlıyor musunuz? Tabi ki anlayamazsınız onu hiç görmediniz. Yakından. Bununla ömür boyu hava atabilirim. Her neyse.

"Hey Tao!" diye seslendim. Gariplik seziyordum onda.

"Hm?" Dalgınca hımladı.

"Teşekkür ederim." nedense bunu deme ihtiyacı duydum. Bu boktan hayatımda beni mutlu edebilen sayısı insanlardandı Tao. Çok seviyordum bu piçi.

"Niçin?"

"Bilmene gerek yok."

"Boyun gibi kafandaki tahtalarda kısa sanırım."

NE DEDİ?!

"Neden boyumu karıştırdın ki sen?"

"Çünkü kısasın."  Kısaymış. Sen uzunsun ben kısa değilim!

"Sende uzunsun. Ama beynin yok. Bende var. Sende yok. Kapiş  ;) "

"Kapa çeneni. Geldik."

Demesiyle kafamı karşıdaki eve çevirdim. Demek ki bu ev-hayır. Bu sarayda yaşıyormuş. Etkilendim. Bence evlenelim. Olmaz mı? Hiç mi? Oh peki.

Yavaş adımlarla ilerliyorduk eve. Heyecanlıydım. Tao'ya göz ucuyla baktım. O çok rahattı. Hayat umrunda bile değildi sanki. Peeh.

Yavaş yavaş yürümemize rağmen çabucak varmıştık saray yavrusuna. Kapıyı çaldım. Açılmadı,tekrar çaldım. Yine açılmadı. Şansımı son kez daha denedim.  Açılmadı tam gidecekken-

"E-evet?" dedi Kai boğuk bir sesle. Uykudan yeni uyandığı çok belliydi. Dolgun olan dudakları iyice şişmiş, saçları ise dağılmıştı. Tam olarak 'Ben dün gece ateşli bir şekilde  seviştim'diye bağırıyordu.

"U-uhm ben-"

"Abimlerin seçtiği bakıcı mısın?"

Ney? Ben mi? Ben? Soo?

"Eh? Ne? " şaşırmıştım.

"Abim kısa biri gelecek demişti ama bu kadar kısa olacağını tahmim etmemiştim." dedi ve kıkırdadı.

"Neden boyumu araya kattın ki?" Kıkır kıkır gülen Tao'ya en ölümcül bakışlarımı attım.

"Neyse. Ben ziyaret için gelmiştim." deyiverdim.

"Hangi sıfatla?" Boş boş bakıyordu bana.

"Kurtarıcın olarak?"

Saçlarını karıştırdı. Koltuk değneklerine tutunarak içeri doğru girdi. Tek elini kaldırarak 'İçeri gelin işareti' yaptı.

Usulca onu takip ettik. Salon çok geniş ve ferahtı. Çok güzel dizayn edilmişti. Beyaz L şeklindeki koltuklar rahat gözüküyordu. Üzerindeki mor yastıklar sevimli bir hava katmıştı. Aslında son derece sadeydi.

Tao,ben ve Jongin koltuğa oturduk. Garip bir sessizlik vardı ve kapı çaldı..

▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓

Luhan huzursuzdu. Herşey o kadar saçmaydı ki...

Sevgilisinin en yakın arkadaşına aşık olması saçmaydı. Onunla öpüşmesi saçmaydı.

En saçma olan da neydi bilir musunuz?

Onunla seks yapması. Ne zaman bu kadar pislik bir insan olmuştu bilmiyordu ama Sehun'u çok seviyordu.

Şuan yanında mışıl mışıl uyumasını seviyordu.

Pembenin en koyu tonu olan dudaklarını öpmeyi seviyordu.

Sehun bambaşka bir şeydi ona göre. Ama yine de yaptığı çok adiceydi. Yanında yüz üstü yatan bedene iyice sokuldu ve o asla doyamadığı kokuyu bir kez daha içine çekti.

Şuan tam bir pislik gibi hissediyordu. Onun yüzünden...onun yüzünden Jongin ölümden dönmüştü. Belki de vazgeçmeliydi aşkından..

Ama bu o kadar kolay değildi. Değildi işte. Lanet olsun ki değildi.

-Hyperion

Bücür BakıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin