Tanıtım🌼

52.1K 1.6K 167
                                    

-

Soğuk ve rutubet kokusundan dolayı gün doğmadan uyanmıştım. Üzerimdeki ince pike beni ısıtmıyordu. Dışarıdan gelen gök gürleme sesi ile yağmur yağdığını anlamıştım. Bu yüzden rutubet kokusu bugün biraz daha fazla hissedilir olmuştu. Beni uykumdan uyandıracak kadar...

Üzerimdeki pikeye daha fazla sarılarak ısınmaya çalıştım. Biraz olsun ısındığımda pikeye sarılarak yataktan doğruldum. Yanımdaki küçük eski çekmeceye elimi uzatarak üzerindeki mumu aldım. Yanındaki çakmağı da alarak mumu yaktım. Oda biraz olsun aydınlanınca gözlerimi içeride gezdirdim.

Tavan arasında ki küçük odacıkta kalıyordum. Odanın ortasında eski yatağım onun yanında küçük, eski çekmecem, onların karşısında ise benim boylarımda kapağı kırık dolabım vardı.

Ailem bana bunu layık görmüştü. Babam çalışmazdı. Nereden geldiğin bilmediğim bi gelirimiz vardı. Onunlada zaten sadece içkisini alabiliyordu. Sabah evden çıkıp akşam geliyordu bazen hiç gelmediğide oluyordu. Eve geldiği zamanlar sarhoş sarhoş kemerle beni döverdi. Bu ona zevk veriyordu. Hareketlerinden ben bunu anlamıştım. Bazen ayık gelip tokat attığı da oluyordu. Burda tercihim ayık olması ama allahın her günü içtiği için sarhoş olmadığı zamana rastlamak zor oluyordu.

Annem... Onu evde bulmak zor oluyordu. Genelde ya partilerde ya da arkadaşlarıyla toplanıp poker oynuyorlardı. Ya da babamın eve gelmeyeceği günler arkadaşlarını çağırıp burda oynuyorlardı. Sabahlara kadar içtikten sonra hepsi bi köşede sızıp kalıyordu. Bende onların pisliğini temizlemekle uğraşıyordum.

Hayatım kısacası bok gibiydi. Ama ben buna şükrediyordum. En azından başımı sokacak bi evim ve karnımı doyurabileceğim iki dilim ekmek veriyorlardı. Hayata genelde iyi tarafından bakıyordum. Kötü tarafından bakıp kötü düşünmek içimi karatıp umutlarımı tüketiyordu. Umutlarım da olamasa yaşam amacım olmazdı zaten. Şu boktan dünyada yaşayıpta ne yapacağım? Doğru düzgün bi okulum, ailem yoktu. Okuyup meslek sahibi olmak istiyordum ama mahallenin apaçi kılıklılarının kaynadığı okulda ders işlenmiyordu. Bende elimde olan kitaplarla ne kadar çalışabiliyorsam çalışıyordum.

Üzgün veya sinirli olduğum zamanlar genelede çiziyordum. Çizmek hem beni rahatlatıyor hemde mutlu ediyordu. Olmayacağını bildiğim hayallerimi kağıda çiziyordum. En azından çizerken mutluydum. Bu bana yeterdi.

Dışardaki yağmur sesi biraz olsun dindiğinde elimdeki mumu çekmecenin üzerine koydum. Gözlerim yavaştan kapanmaya başlayınca gözümden bir damla yaş yanağıma süzüldü. Sonra ise dudaklarımdan hayatımı tamamen değiştireceğini bilmediğim o kelimler döküldü.

"Bir mucize olsun."

-

Öncelikle merhaba, bu hikayeyi yazmaya başladığımda yayınlamak gibi bir amacım yoktu. Bana özel kalsın istemiştim. Ama şuan bir kaç bölüm ilerlettiğim için ve bölümleri de bazı yerleri dışında içime sinerek yazdığım için paylaşmak istedim.

Tabi eğer tanıtım bölümü beğenilip hikayem okunmak isterse bölümleri yayınlamayı çok isterim. Eğer istediğim gibi gitmeyip hikayem beğenilmezse profilimden kaldırıp kendime özel yazarım.

Beğenilmesini umuyorum. Hatalarım olduysa kusura bakmayın.

• Beğendiğiniz yerler?

• Beğenmediğiniz yerler?

Sizi seviyorum.

Kendinize güzel bakmanız dileğiyle...

Umarım görüşürüz :)

20.04.2021 - 22.06.2022

A'

Mucize | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin