•
•
•"Kahverengi dallardan pembe çiçekler açtığına göre umutsuzluğa gerek yok."
Mevlânâ
•
•
•-
"Bende memnun oldum efendim." Yüzüme kondurduğum yapmacık gülümsemeyle söylediklerimden sonra izin isteyerek yanlarından ayrılmıştım.
Salondan çıkarak tuvalete doğru yürürken karanlık koridorda bir el ağzıma kapanmıştı. Gözlerim fal taşı gibi açılırken yerimde çırpınmaya başlamıştım. Sırtım göğsüne yaslanmıştı. Bir eli ağzımı kapatırken bir eliyle de ellerimi tutmuştu. Kulağımın yanında hissettiğim sıcak nefesiyle birlikte nefesimi tutmuştum. Elini ağzımdan çekmeden beni hızla çevirerek sırtımı duvara yaslamıştı. Bu sırada gördüğüm yüz ile derin bir nefes vermiştim. Bu yeşil gözlü çocuktu... Ellerini yavaşça ağzımdan çektiğinde elini yanımdaki duvara yaslayarak konuşmaya başlamıştı.
"Doğum günün kutlu olsun Papatya..." Nefesi dudaklarımın üzerindeyi ve dikkatim dağılıyordu. Bakışlarımı dudaklarına indirmemek için kendimle savaşırken o ise beni izliyordu. Bakışları yüzümü her bir ayrıntısına kadar inceledikten sonra dudaklarımda durmuştu. Aklından geçenleri düşününce utançtan yanaklarım kızarmıştı. Bir elini kaldırdığında ne yapacağını merakla izliyordum. Meraklı bakışlarıma karşılık sadece tek bir kelime söylemişti. "Rujun..." Parmakları dudaklarıma değdiğinde baş parmağını kaydırarak dudağımın kenarına bulaştığını düşündüğüm rujumu silmişti. Ben gerçekten fesat biriydim, çocuk sadece dudağımın kenarına akan rujumu silmek istemişti.
"Ali Rızanın planında bir değişiklik oldu. Neden bir anda fikrini değiştirdi bilmiyorum ama bu gece imzalar atıldıktan sonra seni kaçırmamı istiyor." Onun konuşmasından sonra başımı sallayarak konuşmaya başlamıştım.
"Planın olduğunu söylemiştin?" Başını salladı.
"Bütün malı kabul et, imzaları at ve gerisini bana bırak. Bana güven..." Bakışları gözlerimdeydi. Sanki bir şey görmek istiyordu gözlerimde. "Bana güveniyor musun?"
Bilmiyordum. Ama güvenmek istiyordum.
Gözlerimdeki çelişkiyi görmüş olmalıydı. "Başka seçeneğim var mı?" Yoktu. "Ben gözlerindeki güven verici sıcaklığı görüyorum. Sana güvenmek istiyorum. Bana ihanet etmeyeceğine inanmak istiyorum." Bir dudağının kenarı yukarı doğru kıvrıldığında konuşmaya başlamıştı.
"Sana ihanet etmem. Dün bence ben kendimi gayet açık bir şekilde ifade etmiştim." Dün bana söylediklerini düşünmeye başladığımda aklıma gelenlerle utançtan bakışlarımı kaçırmıştım.
"...sana aşığım..."
"Ee- evet. Tamam. B-ben gitsem iyi olur." Kollarının arasından çıkmaya çalıştığımda izin vermeyerek daha çok üzerime eğilmişti. Burnu neredeyse burnuma değecekti. Bu yakınlık içimde gereksiz bir heyecan yaratmıştı. Bu da neydi böyle? Bakışlarımız birbirine kilitlenmişken o an çok büyük bir hata yaptım. Dilimi kuruyan dudaklarımda gezdirdiğimde bakışları dudaklarıma kaymıştı. Benim bu hareketimden sonra bakışları karardığında adem elması hareket etmişti. Bakışları hala dudaklarımda iken zorlukla konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize | Tamamlandı
ChickLit"Umutlarıma tutunarak mucizeler yarattım." - Dışardaki yağmur sesi biraz olsun dindiğinde elimdeki mumu çekmecenin üzerine koydum. Gözlerim yavaştan kapanmaya başlayınca gözümden bir damla yaş yanağıma süzüldü. Sonra ise dudaklarımdan hayatımı tamam...