part 1ぃ

2.8K 184 198
                                    

Kahvemi yapmış kaçırdığım maçın tekrarını izliyordum. Dün nöbetci eczane olduğumuz için işten geç çıkmıştım ve bu sebeple izleyememiştim ama şimdi rahatça izlemekteydim.
Hava bugün gerçekten kötüydü ve sabahtan beri bir kaç tane gök gürüldeme sesi duymuştum. Umarım elektriklerin gideceği bir durum olmazdı yoksa tek başıma sıkıntıdan patlardım.

Tam o sırada hiç beklemediğim bir şekilde kapı zili çalmıştı. Bu saatte kimin geleceği aklımı kurcalasa da muhtemelen kapıcı olabilir diye düşündüm ve açtım kapıyı.

Ama karşımda Yunho'yu ve yanında ondan azıcık kısa değişik tipli birini görmeyi beklemiyordum.

" Yunho?"

" Hongjoong! Nasılsın kanka?"

" İyiyim de..."

Gözlerim yanındaki kişiye takılmıştı. Muhtemelen Yunho'nun tanıdığı biriydi de Tanrı aşkına, gecenin bu saatinde evimde ne işleri vardı?

" Seonghwa ve beni içeri davet etmeyecek misin?"

" Onu tanımıyorum."

Kendi kendine sırıtıyor, benim tırsmama sebep oluyordu. Bakışlarımı ondan kaçırarak Yunho'ya yönelttim.

" Kuzenim."

Kuzeni mi?
Neden daha önce hiç görmemiştim onu? Her neyse, şuan bunu sorgulamayacaktım. Çünkü açıklığa kavuşması gereken şeyler vardı.

Kenarı çekilerek içeri geçmeleri için yer açtım. Neden geldiklerini öğrenmek istiyorsam içeri davet etmeliydim sonuçta.

İçeri geçerlerken Yunho kapının kenarından bir çanta gibi bir şey almış ve öyle geçmişti. O çantayı görünce ister istemez kaşlarım havalanmıştı. Tanrı aşkına ne oluyordu burada?

" Artık gecenin bu saatinde neden geldiğinizi söyleyecek misin?"

Çantayı da içeri sokunca Seonghwa'nın omzuna dokundu ve söylediğimi bir kaç saniye göz ardı ederek kulağına bir şeyler fısıldadı. Seonghwa denen kişi de başını olumlu anlamda sallayıp sırıtmaya devam ediyordu.

" Seonghwa bir kaç haftalığına burada seninle kalacak."

Söylediği şeyle şaşkınca gözlerim açıldı. Ne dediğinin farkında değildi herhalde..

" Ne?"

" Bak Hongjoong. Şimdi beni iyi dinle kardeşim."

Bana doğru yaklaşıp kulağıma eğildi ve fısıldar bir şekilde konuştu.

" Annesi ve babası onu istemiyorlar. Çocuğu hiç acımadan evden atmışlar. Zaten yetişmeseydim ona bir şeyler olabilirdi ama neyseki haberi alır almaz yetiştim. Şuanda benden başka kimsesi yok. Biliyorum, bu sana gerçekten de garip gelecek ama sende kalması lazım. Çünkü evimin tadilatta olduğunu biliyorsun. Seonghwa benim evime gelirse birkaç güne kalmadan ölür, her yerde tehlikeli aletler var. "

Duraksadım. O ciddiydi...

" Ona neden bebek gibi davranıyorsunuz? Koskoca adam, neden aletlerle kendini öldürsün? Hem ayrıca anne babası neden evden atmış ki? "

Nefes verdi ve göz ucuyla Seonghwa'ya baktı. Sonrasında tekrar bana döndü ve bu kez sesini son derece alçaltarak konuştu.

" Onun biraz akli sıkıntıları var... Anlarsın ya. Kendini çocuk gibi hissediyor. "

Ona baktım.
Parmakları ile oynuyor ve kendi kendine bir şeyler diyordu.
Gerçekten de sorunları var gibiydi.

Beynimden vurulmuşa dönmüştüm.
O benimle kalamazdı...hayır böyle bir şey olmamalıydı, buna izin veremezdim.

a piece of love | seongjoong ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin