"Geç kalıyoruz Beyza. "diye seslenen Marshall'a geleceğimi söyleyip aceleyle başörtümü bağlamaya koyuldum. Ağzımda tuttuğum iğne iki üç kere yere düştü ve ben çok vakit kaybediyordum. Ne zaman acelemiz olsa bu iğnelere bir şey olurdu zaten. Sonunda hazırlandıktan sonra üstüme paltomu geçirdim ve dışarı çıktım.
Bugün evliliğimizin birinci yılıydı ve ben nasıl geçti anlamamıştım. Artık resmen evli biriydim ve sevdiğim adamla birlikte aynı evi, aynı yatağı paylaşıyordum. Dünyadaki en huzurlu şey bu olmalıydı. Seni seven ve senin de sevdiğin bir insanla ömür boyu birlikte olmak... Birbirinizi koruyup kollamak ve birinizin derdi oldu mu diğerinizin bu derdi kendi derdiymiş gibi görüp yardım etmesi. Bana göre hayattaki mutluluğun sırrıydı bu.
Arabaya bindiğimizde bir süre hareket etmedik. Marshall bana o hademe odasından çıktığımda baktığı gibi bakıyordu. O kadar huzurlu görünüyordu ki, ondaki huzur bana yansımış ve içim ferahlamıştı. Marshall'ı böyle huzurlu görmek beni mutlu ediyordu.
İbadet ederken de böyle görünüyordu aslında. Namaz kılarken, Kur'an okurken ya da bana İslâm ile ilgili öğrendiği şeyleri anlattığında... O kadar heyecanlı ve huzurluydu ki, hayattan hiçbir şekilde korkmayan ve kaygısı olmayan cesur ve küçük bir çocuğun ruhu vardı sanki onda. Bana "Hayata yeniden başlıyorum."dediğinde bunun anlamını tam olarak anlamamıştım. Ama şu an ne demek istediğini her şeyden daha iyi anlıyorum.
Marshall ile sohbet etmeyi, en küçük konuyu bile konuşmayı seviyordum. Onun hakkında yeni şeyler öğrenmek,içindeki düşünceleri ve fikirleri öğrenmek beni bir adım daha yaklaştırıyordu sanki ona. Sevmediğim hukuk alanında bile terimlerinden bahsetse, hayranlıkla dinliyordum anlamadığım bir şekilde.
Bir süre bana baktıktan sonra yavaşça elimi tuttu.
" İlk yılımız kutlu olsun. Sana güzel bir sürprizim var."dediğinde o kadar da heyecanlanmamıştım ama mutlu olmuştum. Çünkü genelde hediyeler klasik yemeğe çıkarma, belki bir yüzük ya da kolye olurdu. Benim için hediye ya da yıldönümümüzü nerede kutlayacağımız değildi. Beni asıl heyecanlandıran birlikte olmamızdı, bugünün bizim günümüz olmasıydı.
Marshall arabayı çalıştırdı ve sessizce yola çıktık. Ben camdan bakıp gökyüzünü izlerken Allah'ın bana verdiklerini düşünüp bir kez daha şükrettim. Belki babamı kaybetmiştim ama bu da benim imtihanımdı. Hiçkimse bu dünyada sınav olmadan geçmeyecekti. Kimisi zenginliğiyle, kimisi fakirliğiyle, kimisi evladıyla, kimisi karı veya kocasıyla, kimisi de sağlığıyla imtihan olacaktı. Marshall ile olan ilişkimizi düşündükçe daha da şükrediyordum Allah'a. 1 yılda kendimi daha gençleşmiş hissediyordum. Ne evlilikler vardı huzursuz olan, karısını aldatan veya döven, ya da hayatını kocasına zehir eden... Ama biz böyle değildik. Huzurluyduk, mutluyduk, mutluydum.
Bir kitapçının önünde durduğumuzda yakınlarda lokanta var mı diye baktım ancak hiçbir lokanta yoktu görünürlerde. Arabadan indik ve Marshall bana kitapçıyı göstererek önden girmemi söyledi. Şaşırmıştım. Kitapçıda ne işimiz olabilirdi ki?
İçeri girdiğimde etraf karanlıktı. Biraz daha ilerlediğimde cılız bir.ışığın yandığı tarafa yöneldim ve belki de bu zamana kadar kimseye yapılmamış bir sürpriz yapıldı bana. Kitap dükkanının içinde gül yapraklarıyla ve kalp şeklindeki mumlarla bezenmiş bir alandı burası. Mumların ve güllerin arasında bir de kitap duruyordu. Hep bu anları hayal eder ve filmlerde ne zaman görsem "Çok saçma, bir insan iki mum ve birkaç gül parçasıyla nasıl mutlu olabilir ki? Hem çok bunaltıcı."diye düşünürdüm. Şu anda düşündüğümün tersi çıktığı için mutluydum. Demek ki önemli olan gerçekten de ne yapıldığı değildi. Aranızdaki sevgi ve saygıydı.
Marshall dudağıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra kitabı alıp incelememi söyledi. Elime aldığımda yazan kişinin Marshall olduğunu gördüm. Çalışma odasında birşeyler yazıyordu biliyordum ancak içeriğini tam olarak anlayamamıştım. Sürprizin bu olduğunu düşünerek Marshall'a döndüm.
" Kitabın bugün çıkacağını bilmiyordum."dedim ve gülümseyerek ona baktım.
" Sürprizin o kitabın kendisi. Şimdi seni eve bırakacağım."dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. 'Eve bırakacağım'da ne demekti şimdi. Kendisi gelmeyecek miydi?
"Hayatım geliyor musun yoksa burada mı kalalım?"dediğinde uykudan uyanmış ama bir o kadar uyuşuk biri gibi Marshall'a doğru ilerlemeye başladım. Anlamaya çalışıyordum sadece. Sürpriz neydi bilmiyorum ama kesinlikle klişe değildi. Kim evlilik yıldönümünde karısını 'eve bırakır'dı ki?
"Marshall sen neden beni eve bırakıyorsun?"diye sorduğumda bu soruyu bekliyormuş gibi zaferle gülümsedi ama hiçbir şey demedi.
" Marshall, yıldönümümüzde kavga etmek istemiyorum neler oluyor?" dedim 5 dakika sonra. " Eve girdiğimizde konuşuruz."dedi ve yine sessizliğe boğuldu. Nefret ediyordum sessiz kalmasından.
Evin içine girdiğimizde paltosunu çıkarmamıştı. Bana dönerek konuşmaya başladı.
" Bu kitabı bitirene kadar birbirimizi özleyeceğiz birtanem. O zaman ne olduğunu anlayacaksın. Sakın kitabın sonundan başlama hiçbir şey anlamazsın. Kitabı bitirdiğinde görüşürüz."dedi ve hızlıca beni öptükten sonra apar topar çıktı. Bense hala ne olduğunu anlamamış bir vaziyette, elimde kitap, koridorun ortasında öylece duruyordum. Alışılmadık sürprizleri severdim ancak bu sürpriz çok tuhaf ve gizemliydi...
Bir özel bölümle daha sizlerleyim arkadaşlar. Marshall'ın sürprizini merak ettiğinizi biliyorum. Eğer kitabı tane tane okuyan veya heyecanına yenilmeyip her kelimeyi okuyan ve yavaş yavaş sindiren arkadaşlarım varsa onlar az çok tahmin edebilecekler sürprizi ;)
Yeni kurguladığım kitap içinse biraz yavaş ilerliyorum çünkü baştan savma olmasını istemiyorum. Şu an kurgu için olaylar araştırıyorum çünkü gerçekten watpadde görülmemiş duyulmamış bir kurgu ile sizlerle tekrardan buluşacağım. Şu an kurgu kısmındayım ve yazmaya geçmedim. Ama yayımlamaya yakın kesinlikle buradan haber vereceğim.
Ay ben yine çok çok heyecanlandım yeni hikaye konusunda. Sizin de beğeneceğinizi biliyorum.
Bir de sevgili okuyucularım, sizden dua istiyorum. Şu an çok kararsız olduğum ve ne yapacağımı bilmediğim bir dönemdeyim. Üzerine düşündüğüm ve belki de geleceğimi etkileyecek olan olayla ilgili hiçbir fikrim yok. Kimsenin fikri yok. O yüzden dualarını benden esirgemezseniz bir kardeşiniz olarak çok mutlu olurum. Allah'a emanet olun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Şimdi Başlıyor
Roman pour AdolescentsHayatta bazı anlar vardır ki , hayatınızın dönüm noktası o anlardır. Daha ne olduğunu anlayamadan yaşanır tüm o hayatınızı değiştirecek, iyileştirecek olan anlar. Bir bakarsınız ki hayatınız kökten değişmiş. Belki bir insan, belki de bir olay aracıl...