Hayat Şimdi Başlıyor

Terörist

*Lily ve Beyza kantinden döndüğünde Beyza telefonla konuşmak üzere Lily'nin yanından ayrılmıştı. Arayan annesiydi. Annesine burayı sevdiğini ve arkadaş edindiğini, ancak çoğu kişinin ona terörist dediğini söyledi. Annesi Beyza'ya böyle şeylere aldırmamasını ve her zaman Allah'ın onunla beraber olduğunu söylemişti. Beyza bunları duyunca rahatladı ve annesiyle özlem giderdi. Geçen gün o sarışın, yarı çıplak kız ona terörist dediğinde çok zor sakinleşmişti. Sürekli içinden "La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim" demişti.

Bu sırada Marshall Lily'yi kendine çekmiş ve "Neden bu teröristle konuşuyorsun? Sana zarar verebileceğini hiç düşünmedin mi?" diye azarlamıştı. Lily çok ciddi bir tavırla "Bir daha sakın ona terörist deme. Bir insanı tanımadan onun hakkında yorum yapamazsın. Bu konuda beni üzdün Marshall. O terörist dediğin kız hayatımda gördüğüm en iyi kız. Daha geleli iki gün oldu. Beni tanımıyor bile ama bana yardım edip güveniyor. Hayatımda bu kız gibi birisini daha önce hiç görmemiştim. Bu kızı bizim kaltaklarla karıştırma ve ona terörist deme "demişti.

Marshall şaşkınlığını gizleyemeden Lily'ye bakmıştı. Normalde Lily, Marshall ne yaparsa yapsın ona her zaman iyi davranırdı. Marshall, Lily'nin hiç bu kadar ciddi olduğunu görmemişti. Marshall, Lily'ye her zaman güvenirdi. Bu kız da ne vardı da Lily'yi bu kadar etkilemişti merak ediyordu.

Beyza telefonla konuştuktan sonra Lily'nin yanına gitti. Bu sırada Lily ve Marshall konuşuyordu. Beyza Marshall'ı merak ediyordu. Çok gizemli bir çocuktu. Buna aldırmayarak Lily'nin yanına gitti ve birlikte bahçeye çıktılar.Lily birden Beyza'ya dönerek "Beyza sakın sana terörist diyenlere aldırma, ben senin öyle biri olmadığını, çok iyi biri olduğunu biliyorum." dedi heyecanla.

Beyza hem bu konuşmaya şaşırmış, hem de sevinmişti. Arkadaşına sarılarak her şey için teşekkür etmişti. Ardındam William yanlarına gelmişti.

"Okula alışabildin mi Beyza? "diye sormuştu kibar bir şekilde.

" Evet alışmaya çalışıyorum William, sorduğun için teşekkürler. "diyerek gülümsedi Beyza. William önyargıları olmayan biriydi. Karakter özellikleri Lily'ninkine benziyordu.

Okulun geri kalanı sıradan geçmişti. Beyza eve geldiğinde rahat bir nefes aldı ve dedesini aradı. Kaldığı ev eskiden dedesinin eviydi ve şimdi burada Beyza kalıyordu. Yurda gitmek istememiş, burada kalmak istemişti. Başörtüsünü çözüp abdest aldı ve akşam namazını kıldı.

Namazı bittikten sonra tesbihatını da yapıp Allah'a dua etti. "Yüce Rabbim. Sana inanır, güvenir ve sığınırım. Bu aciz kulunu kötülüklerden, kötü insanlardan koru. Ben senin yardımın olmadan hiçbir şey yapamam Allah'ım. Bütğn övgüler sanadır." diyerek duasını bitirdi. Ödevlerini de yaptıktan sonra televizyonun karşısına geçti.

Buralara gelmeden önce ne çok şey yaşamıştı. Babası öldüğünde bu acıyla baş edemeyeceğini sanmış, intihara kalkışmıştı. Ne kadar da aptalmışım diye kendi kendine yakındı. Ama bu olay olmasa belki de Allah'ı hiç bulamayacaktı.

Hastanede gözünü açtığında yanında başı kapalı ve kendinden 5 6 yaş büyük bir kız yatıyordu. Kız böbrek hastasıydı. Beyza bu kızla arkadaş olmuştu. Kızın adı Sena'ydı.

Beyza bu yaşına kadar Müslüman olmasına rağmen, tek tük şeyler hariç hiçbir şey bilmiyordu. Hayatında o kadar kötü şeyler yapmamıştı ancak bu bilgilerden yoksundu. Annesi her ne kadar kapalı olsa da kızı böyle şeylere meraklı olmadığı için yapabileceği bir şey yoktu.

Sena, Beyza'ya neler olduğunu sormuştu. Beyza'da olan biteni anlatmış, bu acıya katlanamadığını söylemişti. Sena ise ona bu acıyı dindirebilecek gizli bir tarifinin olduğunu söylemiş ve ona Kur'an-ı Kerim meali vermişti.

Beyza meali okudukça asıl kendini buldu. Daha sonraları Sena, Beyza'ya Peygamber Efendimiz(sav) in hadislerinin bulunduğu bir kitap da vermişti.

Beyza bunları okuduktan sonra geceler boyu Allah'a tövbe etti. 1 aya kalmadan da kapandı. Annesi bu hastanede doktor olarak çalıştığı için Sena'yı ziyaret etme fırsatı buluyordu. Sena'nın durumu iyice kötüye gitmeye başlamıştı. Acilen böbrek nakli yapılmazsa ölümle sonuçlanacaktı sonu.

Beyza'ysa belli testlerden sonra Sena'yla böbreğinin uyuştuğunu görmüş ve annesini zar zor ikna ettikten sonra tek böbreğini Sena'ya vermişti. Sena'ysa bunu öğrendikten sonra Beyza'ya bunun için çok teşekkür etmişti ve böyle bir şey yapmasının zorunlu olmadığını söylemişti. Beyza ise buna karşılık olarak" Sen bana sonsuz bir hayata giriş kapısını gösterdin. Oradaki hayatımı bana verdin. Ben sana bir böbrek vermişim çok mu? " diyerek böbreğini bağışlamıştı.

Şimdiyse bu ülkede eğitim görüyordu. Lisenin son senesinde ingilizce eğitimi için buraya gelmişti. Her ne kadar kimsenin eleştirilerine aldırmasa da kendisine terörist denmesi onu üzüyordu. Bunlaro düşünürken televizyonun başında uyuyakaldı.

Lily Beyza'dan ayrıldığında eve gitmek istememiş, o yüzden çocuk parkına gitmişti. Hayatında hiç Beyza gibi bir insan görmemişti. Okulundaki kızlar gibi kafası boş değildi. İçinde bir şeyler olduğu belliydi, mesela bir beyin. Lily mantıklı bir insandı. Salakça cici kız ayaklarına hiç gelemezdi. Okulda da kendi gibi bir kız bulamadığı için Marshall ve William'la takılıyordu.

Beyza 'yla daha ilk konuştuğu an onun olgun bir insan olduğunu anlamıştı. Ne hayalperestti ne de aşırı disiplinli. Her şeyi yerli yerinde yapan ve eğlenmesini bilen biriydi. Lily ona hiç terörist gözüyle bakmamış, onu diniyle yargılamamıştı.

William, oradan geçerken Lily'yi parkta görmüş ve yanına gelmişti.

"Eve gitmedin mi Lily. Üşüyeceksin. " diyerek ceketini Lily'ye vermişti. William kesinlikle Lily'den hoşlanıyordu ancak arkadaşlıklarının bozulmasından korkuyor ve bunu ona söylemiyordu.

Lily " Ben hayatımda onun gibi bir kız görmedim William. "diyerek düşündüklerini ona da anlatmıştı.

William da bu kızı sevmişti. Özellikle Marshall'a yardım ettikten sonra. William, Marshall'ı kardeşi gibi severdi. Yetimhaneye ilk geldiğinde yanında her zaman Marshall olmuştu.

" Hadi seni evine bırakayım Lil. "demişti William.

" İçimden hiç gitmek gelmiyor Will. Biraz daha burada oturup öyle gitsek olur mu? "dedi Lily.

Parkta oturup çevreyi izlediler ve ikisi de Beyza'yı ve kendi hayatlarını düşünmeye başladılar.