Matematik hocası bu yeni kızı yanıma oturtmuştu. Tepkisiz kalsam da bu kıza ilgisiz olduğum söylenemezdi. Yetimhanede bu dinle ilgili konuşmalar geçerdi hep. Kadınların bu dinde hor görüldüğü, sarıp sarmalanmak zorunda oldukları vesaire vesaire. Bu dinle ilgili hiç iyi birşey duymamıştım.
Adının Beyza olduğunu öğrendiğim kız yanıma oturmuştu ve Lily'le konuşuyordu. Lily'i çok sever ve ona değer verirdim. Arkadaki kızlar yeni gelen kızla dalga geçiyorlardı. Ama yeni kız oralı bile olmuyordu.
Zil çaldıktan sonra bizim tayfayla okulun arkasına gidip sigaralarımızı yaktık. William hariç herkes - ben de dahil-sigara içiyorduk. Sigara beni rahatlatıyordu. Ölüme daha da yaklaştırıyordu. Bu dünyadan bir an önce gidip topraktaki canlılara yem olmama biraz daha yaklaştırıyordu beni.
Jones sigarasından içerken konuşmaya başladı. "Yeni kızı nasıl buldunuz beyler? Eminim giydiği o bez parçasında silahlar saklıyordur." diye pis pis gülmeye başladı. William da Jones'a karşılık verdi. "O küçük g×tün bu durumdan korktu demek Jones."
Jones ne kadar yapılı gözükse de aslında korkağın tekiydi. Gurursuzdu. Hiçbir karşılık vermeden sigarasını yere atıp okula girdi. William bana dönerek" Adamım şu çocuğa ders vermenin zamanı geldi de geçiyor bile"dedi. "Onun da bir zamanı gelecek William, onun da zamanı gelecek." dedim ve sigara izmaritini ayağımla ezerek okula doğru ilerledim.
Okul bitiminde her zaman takıldığımız bara gittim. Barmene her zamankinden diyerek içkimi beklemeye başladım. İçimdeki boşluk duygusunu atmak için kafa dağıtmaya çalışıyordum ama gitmiyordu. Hayatımda bir şeyler yanlıştı. Bir boşluk vardı içimde dibi görünmeyen. İçkimi içtikten sonra sallana sallana dışarı çıktım.
Dışarı çıktığımda William da bana doğru ilerliyordu. "Burada olduğunu biliyordum. Hadi geç oldu artık. Yetimhaneye gidelim." dedi. Anne babası öldüğünde William 5 yaşındaydı. Onu benim yatağımın yanındaki yatağa yerleştirmişlerdi ve o zamandan beri arkadaştık. Beni tek seven ve sahiplenen insanların Lily ve William olduğunu biliyorum. Bu lanet dünyada anne ve babam beni bu unutulmuş yetimhaneye bırakıp beni terk etmişlerdi.
Lily'nin durumu da pek iç açıcı sayılmazdı. Anne ve babası anlaşamamış ve boşanmışlardı. Annesi üvey babasıyla evlendiğinden beri Lily evin görünmez çocuğu haline gelmişti. Üvey babası annesi evde yokken Lily'ye yapmadığını bırakmıyordu. Lily'ye ne kadar'onu dövebilir, dövdürtebilirim'dediysem de bunu istememişti. Annesinin mutluluğu onun için daha önemliydi.
Yetimhaneye gittiğimizde herkes uyumuştu. Güvenlik görevlisine yakalanmadan yataklarımıza gittik ve uyuduk.
Ertesi gün okula gittiğimizde Jones yine Beyza'yı inceleyip rahatsız edici bakışlarını kızın üstünde gezdiriyordu.Kız rahatsız olduğunu belli etmemeye çalışsa da olduğu yerde kıpırdanıyor ve bu tarafa bakmamaya çalışıyordu.
Jones'un omzuna sertçe vurarak "Dostum bu kadar korkak olduğunu bilseydim seni gruba hiç almazdım." dedim. Jones bana dönerek "Ne alakası var dostum saçmalama." dedi ve yerine oturdu.
Dersin başlamasına 5 dakika kala Helen yanıma geldi ve laubali tavırlarıyla konuşmaya, bir şey anlatmaya başladı. Beyza'yı sıramın yanında oturuyor görünce konuştuğu konuyu yarıda kesti ve yüksek sesle "Bu okulda artık terörist de yetiştirilmeye başlanmış. Tanrı yardımcımız olsun. Daha neler göreceğiz." diye kıza dönük bir şekilde pis bakışlarını attı.
Beyza'ya baktığımda her zamankinden daha sakin duruyor ve ağzını oynatarak bir şeyler söylüyordu. Sanki söylediği, sayıkladığı şey onu sakinleştiriyor ve ona güç veriyordu. Büyü mü yapıyordu acaba?
Helen kolumdan tutup beni sınıfın dışına çekti. "O kız neden senin yanında oturuyor Marshall? Derhal o hocalara söyle yerini değiştirsinler. Sana kıyamam ben o kız sana bir şey yaparsa... " dedi ama kolunu sertçe tutarak ve kendime çevirerek lafını kestim. "Bir daha beni sınıftan öyle sürüklersen ve bana emir verirsen asıl ben sana zarar veririm. Bence sen kendin için endişelen" dedim ve kolunu hışımla bırakarak sınıfa girdim.
İlk ders biyolojiydi. Bu lanet hocadan nefret ediyordum. Hoca resmen kafayı bana takmıştı. Her ders mutlaka beni bir sözlüye kaldırır ve düşük not almam için elinden geleni yapardı. Yine o günlerden biriydi bu da.
"Marshall ayağa kalk ve sorumu cevapla. Sporlar ve gametler hangi üreme çeşidiyle oluşturulurlar? "
Bu ne saçma soruydu böyle. Benim bunlardan daha önemli işlerim varken bu lanet olası saçma kadın bana sporlarla gametlerin neyle ürediklerini sorıyordu.
Tam cevap vermeyip yerime oturacağım zaman yanımda oturan yeni kız önüme bir kağıt uzattı. Yüzüne baktığım zaman bana "Hadi" dedi ve kağıdı gösterdi. Kağıtta öğretmenin sorduğu sorunun cevabı vardı.
"Sporlar mayoz bölünme, gametler mitoz bölünme ile oluşur. "dedim ve yerime oturdum. Hocanın yüzü gerçekten görülmeye değerdi." A-aferin Marshall. Senden hiç beklenmeyen bir performans bu" dedi ve ders anlatmaya devam etti. Yeni kıza baktığımda hiçbir şey olmamış gibi dersi dinlemeye devam ediyordu. Acaba bunun altında bir şey mi var diye düşündüm. En fazla ne olabilirdi ki?
Zil çaldığında tam sınıftan çıkarken ona seslendim. "Yeni kız, bir bakar mısın lütfen." Sonuçta ne olursa olsun teşekkür etmem gerekti. Şu lanet kadının çenesinden kurtarmıştı beni.
"Beyza denmesini tercih ederim. Ne oldu? "dedi gülümseyerek. Gülümsemek ne kadar da yakışıyordu ona. İçimin birden ısındığını hissettim. Çevremdeki hiçbir insan bu kadar samimi gülmüyordu.
" Ben teşekkür etmek istemiştim. Sonuçta.... "Lafımı Lily yarıda keserek tamamlamıştı. Bir deli gibi ortaya atlayarak" Sonuçta Marshall'ı şu kadının çenesinden kurtardın. Ama bu konuyu daha önce hiç işlememiştik. Bu ayrıntıyı nereden biliyorsun Beyza? "demişti.
" Benim ülkemde bu konular biz liseye başladığımız zaman verilmişti. Biraz ağır bir eğitim sistemimiz var. Buradaki işlenen her şeyi ben geçen üç sene içinde öğrendim. Buraya sadece ingilizcemi geliştirmek için geldim. "dedi.
"Biz kantine iniyoruz Marshall. İstediğin bir şey varsa söyle." dedi Lily ve yürürken arkadan başparmağını yukarı kaldırarak ve ağzını oynatarak - bu kız muhteşem-dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Şimdi Başlıyor
Novela JuvenilHayatta bazı anlar vardır ki , hayatınızın dönüm noktası o anlardır. Daha ne olduğunu anlayamadan yaşanır tüm o hayatınızı değiştirecek, iyileştirecek olan anlar. Bir bakarsınız ki hayatınız kökten değişmiş. Belki bir insan, belki de bir olay aracıl...