Erken Gelen Hediye

6K 299 20
                                    

Eve geldiğinde  daha iyi hissediyordu Beyza. Okuldan izin almış ve biraz temiz hava aldıktan sonra , Allah'ın evi olan camiye gitmişti. Kimse yabancı değildi burada sanki Beyza için. İçeri girdiğinde içine dolan huzuru hiçbir şey karşılayamazdı. Başka hiçbir şeyde bu huzuru bulamazdı. Hangi camiye girerse girsin , evinde hissederdi kendini. Sanki hiç yabancısı olmadığı bir yere gelmiş gibi.

Aldı eline Kur' an'ı , okumaya başladı. Okudukça gözlerinden yaşlar geliyordu. Bir süre sonra bulanıklaşmıştı yazılar. İki üç saniye duraksadı , sildi gözyaşlarını. Bu seferki ağlaması başkaydı.  O aptalların boş tehditleri değildi gözlerini yaşartan. Okuduğu ayetler , elinde tuttuğu kutsal kitaptı. Allah'la konuşuyordu bu kutsal kitabı okudukça. Allah'ın onlara söylediği emir ve yasakları , neler yapmaları gerektiğini , en önemlisi de başıboş olmadıklarını ; Allah'a inananların ve sabredenlerin mükafatlandırılacağını. Hepsini Allah söylüyordu bu muhteşem  Kur'an-ı Kerim' de.

İlk okuduğu zamanı hatırlıyordu Beyza.

Hastaneden yeni çıkmış ve Sena 'nın ona verdiği kitapları inceliyordu. 'İlk önce bunu oku.' demişti Sena üstünde Kur'an meali  yazan kitap için. Eve gittiğinde kimse yoktu. Annesi ve dedesi dışarıda , anneannesi de ortada yoktu. Babası vefat ettikten sonra  dedesi ve anneannesi biraz değişiklik olması , annesine ve kendine destek olmak için Ankara'ya gelmişlerdi. Kitapları hala elinde tutuyor ve boş boş kitaplara bakıyordu. Okumaya hazır mıydı bilmiyordu. Bazı şeylerin farkındaydı. Sorumluluk alması gerektiğini , belli dini şeyleri yapması gerektiğini biliyordu. Ama bu sorumlulukları almaya hazır mıydı ? İçinden gelen bir ses daha genç olduğunu ve bunları sonra da öğrenebileceğini söylüyordu. Aklına gelen şeyse ürpermesine neden oldu. 'Babam da genç yaşta öldü.'
Anne ve babası namaz kılan insanlardı ancak kendisini hiç namaz kılmak  için zorlamamışlardı. Bunun için minnettardı. Belki daha çok soğumasına neden olabilirlerdi. İlk sayfasından itibaren gözünü bile kırpmamıştı Beyza. Bu cümleler onu rahatlatıyordu. İlk defa kendi yolunu çizebileceğini düşünüyordu. Babasının ölümü onu sarsmıştı , hatta kendisi de onunla gitmek istemişti. Hastanede gözlerini açtığında içinde çok büyük bir acı hissetmişti. Boşluğa düşmüş , ne yapacağını bilememişti. Şimdiyse bu cümleler ne yapacağını , nasıl davranacağını söylüyordu ona. Her şeyin bir sınav olduğunu ve nasıl davranılması gerektiği anlatılıyordu burada. İlk defa içine bir umut tanesi düşmüştü. Okumaya devam etti ve iki gün içinde bitirdi. Ertesi gün ise annesine Kuran kursuna gitmek istediğini söyledi. Bu arada babaannesi ve dedesi kendilerinden daha kötüydü. Annesi Beyza'yı babaannesinin yanına göndermiş , Kuranı ondan öğrenmesini istemişti. Belki babaannesinin de uğraşacağı bir uğraşı olurdu ve üzüntüsü biraz olsa da dinerdi. Beyza babaannesine gidip geldikçe hem dini bilgi ve Kuran öğrenmiş , hem de babası hakkında yeni bilgiler edinmişti. Arada dedesi de Beyza'yla sohbet ediyor ve babasından bahsediyordu.
Zamanla Beyza kendini toparladı. Eski arkadaş çevresinden uzaklaştı ve yeni arkadaşlar edindi. Eski arkadaş çevresi  Beyza'yı kötü yola sürüklüyorlardı. Bir keresinde neredeyse bara gidip içki içecekti ancak annesinin duasından mı bilinmez, bir aksilik çıkmış ve bara gidememişti. Allah'a binlerce şükürler olsun ki şu an durumu gayet iyiydi...

Beyza'nın düşüncelerini bölen kapı zili oldu. Üstünü düzelttikten sonra  kapıyı açtı Beyza ve karşısında Marshall'ı görünce şaşırdı. Bir iki saniye boş boş baktıktan sonra içeri buyur etmek aklına gelmişti. Marshall girmeyeceğini , sadece bir şey söylemek için geldiğini söylemişti. " Çocuklar yarın seni özel davetlileri olarak bekliyorlar. Bunu haber vermem için de beni gönderdiler." dedi Marshall gülümseyerek. " Okulda dediklerini düşünüyordum. Birisi canını mı sıktı?"diye sordu Marshall. Yüzündeki gülümseme silinmişti. Beyza anlatıp anlatmamakta kararsız kalsa da sonunda üstün körü açıklamaya karar verdi. "Sadece Jones ve Helen biraz canımı sıktı o kadar. Sorduğun için sağol." dedi Beyza gülümsemesi buruk bir şekilde.
Vedalaştıktan sonra yetimhaneye doğru ilerlemeye başladı Marshall. Onun da aklında Cuma günü için bir fikir vardı. Ama önce , Jones ve Helen'le güzel bir konuşma yapması gerekiyordu.

Hayat Şimdi BaşlıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin