Bölüm şarkısı :30 Second to Mars-From Yesterday
Beyza'nın Ağzından
Uyandığımda gözlerimi açmakta zorlandım. Yüzümü yıkamak için gittiğimde aynada kendimi gördüm ve kendimden korktum. Gözlerim ağlamaktan dolayı şişmişti ve zaten kocaman olan gözlerim iyice büyümüştü. Kendi kendime gülüp yüzümü ayna karşısında tuhaf tuhaf hallere soktuktan sonra sonunda lavabodan çıktım ve mutfağa doğru ilerledim. Güzel kokulardan da anlaşılabileceği gibi Buğra patates kızartıyordu. Normalde yemek yapmayı çok beceremese de patates kızartmasını güzel yapardı.
" Günaydın " dedim doğranmış domatesten bir dilim alıp ağzıma atarak. " Hop hop hop daha hazır olmadan hiçbir şeyden yeme. " dedi bana dönerek. Bu sırada Lily mutfağa girdi. " Vay canına çok güzel kokuyor. " dedi ve kulağıma eğilip " Böyle bir kardeşe sahip olduğun için çok şanslısın." dedi. Evet , gerçekten de çok şanslıydım. Allah'a binlerce kez şükürler olsun.
Yemeğimizi güzelce yedikten sonrs okula gitmek için hazırlandık. " Hadi geç kalıyoruz Lil. " diyerek Lily'nin yattığı odaya gittim. Birkaç valizini çoktan hazırlamıştı. Valizlere baktığımı görünce " Yarın gideceğim için şimdiden hazırlayayım dedim. Akşam tüm vaktimi seninle geçirmek istiyorum. " dedi ve bana sarıldı. Ah evet ona daha Türkiye'ye dönüşten bahsetmemiştim. Gitmeden önceki son gün söyleyecektim. Şimdiden söyleyip de üzülmenin mantığı yoktu.
Spor ayakkabılarımı giydikten sonra çantamı omzuma aldım. Bugün beden eğitimi vardı. Buğra'nın da hazırlandığını görünce " Sen nereye gidiyorsun ?" diye sordum. " Tabi ki sizinle okula geliyorum. Hem öğretmenleri hem de tanıdık arkadaşları ziyaret etmiş olurum. " dedi. Ah bu harikaydı. İlk defa okula istekli bir şekilde gidecektim. Çünkü yanımda olmasa da en azından aynı ortamda bulunabileceğim bir kardeşim vardı.
Beden dersine girdiğimizde profesyonel olduğum sporu oynayacaktık. "Hadi kızlar toplanın. Erkekler siz de tribünlere geçin. Bugün voleybol maçı yapacağız. İki kaptan lazım. Kim kaptan olmak ister ?" diye sordu beden öğretmeni. " Evet ilk takım kaptanı , ismin neydi senin?" dedi bana dönerek . " Beyza" dedim yüksek sesle. " Ve Helen" dedi öğretmen Helen'i göstererek. Helen ise hocaya değil bana bakıyordu. Tek kaşını kaldırmış ve meydan okurcasına bana sırıtıyordu.
Takımlarımızı oluşturduktan sonra sahada yerlerimizi aldık. İlk servisi takım kaptanları yapacaktı. Diğer takım yerlerine yerleşirken tribünlerde göz gezdirdim ve Buğra'yı görüp el salladım. Ama onun Marshall ve William'ın tam ortasında ne işi vardı ? Öğretmenin çaldığı düdükle karşı takım servisini kullandı ve oyun başladı.
º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•
"Son seti alan kazanır." diye bağırdı beden öğretmeni ve düdüğünü çaldı.
Düdüğü çalmasıyla birlikte oyun başlamıştı. Şu an durum berabereydi ve kazananı 3.set belirleyecekti. Bu arada erkekler gittikçe daha da kendilerini maça kaptırıyorlardı. Gerek Helen'in hırslı bir şekilde bağırıp Beyza'ya öldürücü bakışlar atması , gerek Beyza'nın kimsenin karşılayamadığı smaçlar atması ortalığı iyice kızıştırmıştı.
Marshall maçın başından beri maça değil Buğra'ya odaklanmıştı. Nedenss bu çocuğa gerçekten gıcık olmuştu . Ayrıca şu an Beyza'dan da gıcık kapacak duruma gelmişti. İçinden " Hah tutmuş bir de okula getirmiş sevgilisini." diye düşündü Marshall. William ile iyi anlaşmasına da sinir olmuştu. Kısacası ortadan yok olsa çok iyi olurdu.
" Bu sayıyı kim alırsa kazanan kişi o olacak. Başlayın." dedi öğretmen ve Helen servis kullandı. Karşı takım Helen'in servisini çok iyi karşılamıştı. Top son olarak Beyza'ya geldiğinde Beyza içinden Bismillahirrahmânirrahîm diyerek topa vurdu ve topu karşılayacak kızın son anda ayağı kayınca sayı oldu. Büyük bir çığlık koptu ve Beyza'nın takımı kazandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Şimdi Başlıyor
Novela JuvenilHayatta bazı anlar vardır ki , hayatınızın dönüm noktası o anlardır. Daha ne olduğunu anlayamadan yaşanır tüm o hayatınızı değiştirecek, iyileştirecek olan anlar. Bir bakarsınız ki hayatınız kökten değişmiş. Belki bir insan, belki de bir olay aracıl...