Ek

4.7K 250 29
                                    

"Gerçekten sana anlatmamı mı istiyorsun ?"diye sordum şaşkınlıkla. Başını olumlu bir şekilde sallamıştı. "Bu dini kabul edip etmeyeceğimi bilmiyorum. Ama öğrenmek istiyorum. Nasıl çoğu şeye bu kadar ince bakabildiğini ya da güçlü olduğunu bilmek istiyorum. Madem senin hayatını din şekillendiriyor , ben bunu bilmek istiyorum."dediğinde hala şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım. Ben ne güçlü biriydim ne de olumlu. Bunalıma girdim mi tam bunalıma giren ve her şeyi kötü tarafından değerlendiren , her olayda olacaklarım en kötüsünü hayal edip kendimi sıkıntıya sokan biriydim ben.

"Ben sana bunu anlatamam Lil."dediğimde yüzündeki hayal kırıklığını gördüm ve içimi bir burukluk kapladı. "Hemen yanlış anlama."dedim durumu düzelterek. "Sadece ben , benim dinimi başka bir dinden insana anlatacak kadar bilgi sahibi değilim. Seni yanlış yönlendirmekten ve yanlış bir şey söylemekten korkuyorum."dediğimde yüzünde gözle görülür bir şekilde rahatlama vardı. "Ama istersen duygularımdan bahsedebilirim."dedim ve beni dinler pozisyona geçti.

" İnsan bir zaman sonra hayatını sorgulamaya başlıyor. Belki gençken belki yaşlanınca. Ya da orta yaşlarda bunu bilemiyorum. Bu dünyaya ne amaçla geldiğini bir zaman sonra öğrenmen gerektiğini hissediyorsun. Ben burada ne yapıyorum ? Nasıl bir işlevim var ? Neden hayatım bu kadar sıradan ve monoton ? Daha binlerce soru beynini kurcalayıp duruyor. Lisenin başında ben de böyleydim. Bunalıma girmiş , filmlerdeki hayatlara özenip duruyordum. Daha sonra onların da saçma olduğunu fark edip bu sefer kitaplardaki hayatlara özendim. Düşünsene büyü yapabildiğin , uçabildiğin ya da mega zengin çok yakışıklı bir kocan olduğunu. Ama bunlar da doldurmadı boşluğu. Sürekli bu dünyada ne yapıyoruz ki diye sorup duruyordum. Ömrünün sonuna kadar çalışıp sonra da ölmek bize nasıl bir fayda sağlayabilirdi ? Babamın da ölümüyle iyice çöküntüye girmiştim. Buraları sana anlatmıştım biliyorsun. Ancak Allah'ı tam anlamıyla bulmam ve dinimi yaşamaya başlamam sayesinde bu kadar toparlayabildim.

Peygamber Efendim(sav)in hayatıyla ahlaklanmaya çalıştım her zaman - her ne kadar beceremesem de- İslam dini öyle saçma tv programlarında anlatıldığı gibi değil. Terörist dini değil İslam. Aksine barış ve sevgi dini. Sana ölümden sonra yaşamın olduğunu her daim hatırlatan ve seni boşluktan kurtaran , her daim yaratıcınla konuşabileceğin bir dil. Umarım yanlış bir şey söylememişimdir. Çünkü ben yaşadığım duyguları anlatsam bile tam olarak yansıtamıyorum."dedim ve derin bir nefes aldım. Gerçekten bazen konuşurken cümleler birbirine dolanıyor ve ben ne diyeceğimi bilemiyorum.

" Eğer araştırmak istersen elimde kaynaklar var. Birlikte bakabiliriz."dediğimde Lily yüzüne güzel bir gülümseme yerleşti. "Araştırmaya niyetliyim. " Dedi yine gülerek.

" Sana bir şey daha sormak istiyorum Beyza"dediğinde merakla Lily'ye bakmıştım. "Pekçok hristiyan ya da başka dinden olan insan müslümanlara bu kadar kötü gözle bakarken sen neden onlara karşı hoşgörülüsün ?"diyr sorduğunda bunu düşünmeye başlamıştım. " Biz okuldayken sınıftakilere gerçekten iyi davranıyordun."diye de ekledi.

" İnsanlar iyi ve kötü olmalarına göre ayrılırlar bana göre. Müslümansın ama kötü birisindir , hristiyansındır ama çok iyisindir. Ben bir insanla konuşurken onun dinine ya da ırkına değil , ahlakına ve iyiliğine bakarım. Herhalde bundandır."dedim gülerek. Bunu söylediğimde o da bana gülümsedi.

"Hadi artık yurda gidelim. Bizimkilerle de aceleyle vedalaşıp çıkmıştım. İlk günleri nasıl geçti hiç sormadım. Sen de gel."dedi bana. Aslında aklımda yurda uğramak gibi bir plan yoktu ama hem Lily çağırdığı için hem de çocukların ilk günü nasıldı onu merak ettiğim için Lily ile birlikte yurda gitmeye karar verdim.

Yurttaki oturma odalarına gittik ve Marshall ve William'ı beklemeye başladık. "Senin ilk günün nasıl geçti Lil, sormayı unuttum."dedim gülümseyerek. "Nedense erkekler sürekli benimle konuşmak istedi. Bazı kızlar da dik dik bana baktı. Ama birkaç arkadaş edinmeyi başardım. "Dedi gülümseyerek. Psikoloji okuduğu için çok mutluydu , bunu fark etmemek imkansızdı. " Senin ilk günün nasıldı ?"diye sordu Lily de bana. Her ne kadar beklediğim gibi olmasa da "Güzel geçti. " dedim. Girişte başörtüyü çıkarmanın verdiği mutsuzluğu bir yana bıraktım , kimse benimle konuşmaya tenezzül etmemişti. Ben de sessizce oturmuş kitap okumuştum. Yeni ortamlarda her zaman gerilirdim ancak bu seferki gerginliğim çok fazlaydı. Umarım bu böyle devam etmezdi.

Hayat Şimdi BaşlıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin