Hayat Şimdi Başlıyor

Yeni Öğrenci

"SEN BURADA YENİSİN GALİBA ADIN NE!!!"diye bağırdı tanımadığım bir çocuk. Yabancı bir yerden geldiğim bu kadar mı belli oluyordu? "Şey....ımm ben tükçe biliyor."dedim saçmasapan bir aksanla. En yakın zamanda konuşmamı geliştirtirmem lazımdı. Türkçe konuşmaları rahatlıkla anlıyordum ama kendimi ifade edemiyordum. " Adım Marshall. " dedim sakin bir şekilde.  Sarışın bir kız az önce bana soru soran çocuğun yanına geldi. "Emre saçmasapan hareketler yapıp bağırma , türkçesi kötü olabilir ama sağır değil herhalde. Bana döndü. "Merhaba ben Ece."dedi ve elini uzattı. Elini hiç sıkmak istemiyordum ama bu ülkede böyle şeylere önem verildiğini görmüştüm birkaç kere. Eğer elini havada bırakırsam bu saygısızlık olurmuş. O yüzden resmi bir şekilde elini sıkıp geri çektim. Adının Emre olduğunu öğrendiğim çocuk bana döndü ve " Hadi seni sınıfına götürelim. Hangi sınıftasın ?"diye sorduğunda sınıfımı söyledim. "Oooo hacı , aynı sınıftaymışız. Gel beraber gidelim hem buraları da anlatmış olurum sana."dedi koluma girerek. Hacı mı ? O da ne demekti.

Sınıftan içeri girdiğimde herkesin gözü beni bulmuştu. Sırama oturana kadar beni o rahatsız edici gözleriyle takip etmişlerdi. Önüme bakarak oturmaya devam ettim. Buradakileri incelemeyi sonraya bırakacaktım.

İçeri öğretmen girdiğinde sınıfta bir sessizlik oldu. Hoca biraz tıknaz, enine geniş ,orta yaşlı tonton bir kadındı. Tatlı sesiyle konuşmaya başladı. "Bundan bir hafta önce Kampüsü tanımak amacıyla bir gezi yapılmıştı ve sizlerle orada tanıştığımı hatırlıyorum. O yüzden bugümden itibaren derslerimize başlıyoruz. Bugünkü konumuz..." öğretmen devam edemeden Emre öğretmenin sözünü kesmişti. "Hocam arkadaş buraya yeni geldi. Onunla tanışalım bence hem farklı bir ülkeden gelmiş."deyip sırıttığında gerildiğimi hissettim. Buradakiler neden bana nadir bulunan bir hayvanmışım gibi davranıyorlardı ?

"Ülkemize hoşgeldin. Türkiye'ye ne zaman geldin ?"diye sordu öğretmen. Konuşmamda bira sıkıntı olduğu için yavaş yavaş ve tane tane konuşmaya başladım. "Imm.. ben birkaç hafta ....önce geldi Turkıyye 'ye." Öğretmen gülümseyerek bana baktı. "Umarım Türkçe'yi bir an önce öğrenirsin. Çünkü Türkçe'yi öğrenemezsen edebiyatımızı da öğrenemez ve burada yapamaz , anlayamazsın. Hem sadece türkçe mi , size de söylüyorum çocuklar , bu fakültede edebiyatımızı tam anlamıyla anlayabilmek için farsça ve arapçayı da az çok bilmeniz gerekir. İleride dersleriniz olacak zaten."dedi öğretmen. "Benım anlama tam ımmm ancak ımm siz ne diyor... telaffuz sıkıntı. Konuşma sıkıntı."dedim. Yeni ortamlarda her zaman gerilmişimdir. " Tamam seni daha fazla zorlamak istemiyorum. Hadi derse başlayalım."dedi ve ders anlatmaya başladı.

Ders bittiğinde Emre kısaca bana kampüsü gezdirdi. Gerçekten görüp görebileceğim en güzel okullardan biriydi. Buraya geldiğim için çok şanslıydım. Gelirken zorluk çıkarıp gelmemek istemiştim ama şimdi iyi ki Lily beni zorlamış diyorum. Emre ile birlikte bir banka oturduk. "Im daha kaç saat ders var?"diye sordum Emre'ye bakarak.  " İki tane kaldı. Ondan sonra gideceğiz."dedi okuldaki insanlara bakarak. Sanki bir kıza bakıyor gibiydi. İstediği kişiyi görünce yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. "Şöyle bir sevgilim olacak varyaa. Ama nerede bizde o şans ?"dedi üzgün bir şekilde. Gösterdiği kız dizkapağından iki karış yukarıda etek giymiş, göğüsleri az daha fırlayacak gibi olan bir kızdı. Göğsüne kadar açık olan tişörtünü sürekli öne çekiştiriyor , eteğinin uçlarını tutup aşağı çekiyordu. Madem görünmesini istemiyorsun , o zaman ona göre bir şeyler gitin neden kısa giyiniyorsun ? Bu kızları hiç anlamıyordum. Bazen acaba bende mi bir sorun var diye düşünüyordum. Ama bunun benden kaynaklanmadığını biliyordum. Asıl sorun tüm bu kızların aptal oluşuydu. Bilmiyorlardı ki kadınlar olmasa biz bir hiçtik. Bize kendilerini beğendirmek için saçmasapan girişimlerde bulunuyorlar , vücutlarını kullanıyorlardı. Bana saçma gelen kısmı buydu işte.