4

15.1K 1.4K 1K
                                    

Önüme gelen yemekler olduğu gibi geri dönerken kimse bu duruma sesini bile çıkaramıyordu. Sudan bile bir yudum almamıştım.

Yalnızca annemin yemek yiyişini izliyordum geriye yaslanmış. Tam olarak içinde bulunduğum şu duruma babamla gecelerce içebilirdim.

Taehyung yemeğini hiç olmadığı sessiz ve sakin bir şekilde yerken en azından yiyebiliyor olması iyi bir etkendi.

Karşımdaki Jennie'yle göz göze geldim. Bana göz kırparken belki de bu şu durumda tek gülebileceğim şeydi.

"Bu sene bende sizin okula geliyorum." Dedi bana ithafen. Masada ilk ve tek konuşan kişiydi.

"Sonradan okul değiştirmek zor olmayacak mı?" Diye sordum sanki çok normal bir ortamdaymışız gibi sohbet havasında.

Ona ayak uydurmam hoşuna gitmiş ve gülümsemişti.

"Sanmıyorum. Siz varken her gün oldukça eğlenirim diye düşünüyorum."

Jennie'yle aramız her zaman karmakarışıktı. Birbirimizi itici bulur laflar sokarrdık. Ancak Taehyung'la olan ilişkilerinden kesinlikle daha iyi bir ilişkimiz vardı.

"Emin ol orayı karış karış gezmiş biri olarak neleri seveceğini tahmin edebiliyorum ve kesinlikle daha önce gelmediğin için pişmanlık dolu cümlelerini duymak büyük bir onur olucak."

Söylediğim şeyler samimi ve alay doluydu ancak sesim o kadar duygusuz çıkıyordu ki pek de iç açıcı gözükmüyordum.

"O zaman sevgili Jungkook eğer eğlenemezsem kesinlikle bu laflarını başına kakacağım."

"Şüphen olmasın."

Kimseyle konuşmayan ben bu umursamaz kızla konuşmuştum ve kesinlikle ortamdaki gerginlik benim sesimin duyulmasıyla biraz rahatlamıştı.

Tabi bu Bay Kim'in sesini duyana kadardı.

"O size emanet." Derken gözlerim büyük bir hızla ona dönmüştü ve yine Bay Kim'in tereddütte kaldığını görmüştüm.

Jennie bundan zevk alarak kıkırdadığında annemin gözleri irkitici bir şekilde ona dönmüştü. Eminim ki onun konuşmasından nefret ediyordu.

"Jungkook seninle biraz konuşalım mı?" Diye sordu Bay Kim sonunda emin olabildiği tavrıyla.

Taehyung adeta babasının kopyasıydı.

"Konuşalım Bay Kim." Dedim normal bir tonda. Ancak baskı yapmak istediğim yerde oldukça belliydi.

İkimiz de aynı anda ayaklanırken Taehyung'un koluna hafifçe sürtmüştü kolum. Saçlarımı parmaklarımın uçlarıyla düzelttim.

"10 dakika sonra sende bize katıl. Çalışma odamda olacağız." Dedi Bay Kim, Taehyung'un omzuna hafifçe dokunarak geçerken.

Annemde gözlerimi kısaca gezdirerek onun iç çekmesine sebep oldum ve Bay Kim'in peşinden merdivenlere ilerledim.

"Bu eğlenceli olacak. Jungkook'la bugün konuşmanı önermem. Çünkü seni fazlasıyla kıracak. Malum sen de hamilesin. Ağlayıverirsin."

Jennie'nin anneme laf söylemesi oldukça zevkliydi. Annemin cevabını duyamasamda Jennie'in çenesiyle yarışabilecek çok fazla insan yoktu.

Çalışma odasına geçtiğimizde o eliyle oturmamı işaret etti ve kendisi iki kadehe kırmızı şarap doldurdu. Karşıma oturmadan önce kadehlerden birini bana verdi.

"Bak Jungkook çok zor bir durum olduğunun farkındayım. Ama ben senin her zaman ikinci baban gibiydim. Bu o kadar da yabancılık çekeceğin bir durum değil. Anneni üzüyorsun. Biliyorsun hamile ve çok daha hassas."

Maniac ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin