22

11.9K 1K 386
                                        

Neredeyse size bölüm atmadan uyuyacaktım. Yarın erken dışarı çıkacağım da dedim uyuyayım bari. Umarım güzel bir bölümdür. Ne yazdığımı hatırlamıyorum okumaya da üşeniyorum. Sabah yorumlarınızı okur ve cevap veririm. Aşağıya not bıraktım mı onu da bilmiyorum ve kaçıyorum. Görüşmek üzere.  _________________________________________

Kim Taehyung

Voleybol maçını izliyorduk. Final maçıydı ve kaptanları onlarla oynamadığı için hepsi çok gergindi. Bu  yüzlerinden bile okunuyordu.

Jungkook ne kadar başlarında durup onlara uyarı yapsa dahi ilk seti kaybetmek üzereydiler.

Yavaşça Koç Park'ın yanına ilerledi.

Koç Park sıkıntıyla ona dönerken ona söylediği şeylerle gözlerini kocaman açarak kafasını iki yana salladı.

Elini omzuna koydu ve gülümseyerek yanına geçti.

Maçın bitmesi 15 dakika sürmüştü. 10 dakika kadar mola verilmişti ve kesinlikle sonrasında kimsenin beklemediği bir şey oldu.

Jungkook nasıl çıkardığını asla bilmediğim alıçısıyla sahaya çıktı. Bileği sarılıydı.

Anında ayağa kalkıp tribünlerden aşağı eğildim.

"Koç Park buna izin veremezsiniz. Daha bileğinin iyileşmesine bir hafta daha var." Dedim Panikle.

Koç Min hızlıca aşağı inerken herkes Jungkook'u ikna etmeye çalışıyordu.

Normalde oynadığı pozisyondan farklı bir yere geçerken iki yana esnedi ve kimseyi takmadı.

Karşı takımda gözleri küçümseyici bir şekilde gezerken bu onları yaralamak içindi. Ancak ilk seti kazanan ve Jungkook'un iyi olmadığını bilen takım bunu pek de dikkate almamıştı.

"Herkes yerlerine. Madem bana bir şey olmasından korkuyorsunuz düzgün oynamalısınız o halde. Siz ne kadar iyi oynarsanız ben kendimi o kadar az yormuş olurum değil mi? Herkes yerlerine."

Kimse ona söz geçiremezken benden ayrıldıktan sonra özgüveninin bu kadar yerine gelişi etkileyiciydi.

Normalde haftaya çıkması gerekiyordu alçısının. Büyük ölçüde iyileştiğini tahmin etmek zor değildi. Yine de alcı çıktıktan sonra bile bir ay kadar dikkat etmesi gerekiyorken kesinlikle akıl kârı bir şey değildi.

Ve Jungkook sağ eliyle vurduğu ilk smaçla sayıyı aldı. Sol eline asla yüklenmiyordu.

Zaten onun sahada olması bile diğerleri için motive edici olduğundan kesinlikle daha iyi oynuyorlardı.

Karşıdan gelen servisi Jungkook'un yönlendirmesiyle karşılarlarken onun bu kadar büyük bir rol oynadığını ilk defa görüyordum.

Başkası smaç için zıplarken vuruyormuş gibi yaptığında arkasından Jungkook zıplayıp sıyrılan formasından ıncecik belinin görünmesine izin vermişti. Pardon yani topa vurarak yeni bir sayı daha kazandırmıştı.

"Sikerler çocuk sakat haliyle herkesten daha iyi oynuyor." Diye Seokjin gaza gelip trabzanlara heyecanla yaslandı.

"Jungkook fighting." Diye bağıran Jennie'nin sesini duyduğumda gözlerim oraya döndü.

Jungkook ona kısaca bakıp önüne döndü. Kesinlikle kimseden haz etmiyordu.

Jungkook sol tarafına gelen topa asla vurmazken ilk sayı bu şekilde kaybedildi.

Sonrasında bu seti kazandırıp diğer seti onlara bırakmıştı. 2-1 yendiklerinde okuldan maçı izlemeye gelen herkes çığlıklara boğulurken basketbol takımı koşarak sahaya inmişti.

Maniac ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin