10

14.4K 1.3K 374
                                        

Taehyung'la muhattap olmuyorduk ve bu inanın sorun değildi. Onun sürekli gözümün önünde olması ve kimseye gitmemesi yeterliydi.

Bu yüzden oldukça sakindim. İstediği kadar yüzüme bakmayabilirdi. Bende ona bakmıyordum zaten.

Herkes okulun yeni senesi için bahçede sıra olurken biz voleybol ve basketbol takımı olarak direkt spor salonuna geçmiştik.

"Eşyalarınızı bırakıp sıraya geçin." Salonda ilk benim sesim yankılanırken hemen ardından Taehyung'un sesi duyulmuştu.

"2 dakika içinde hepiniz sıraya geçin."

Hiç şüphesiz sertti. Maçlara az kalmıştı ve bu biraz strese sokabiliyordu. Derslere bile girmeyecek kadar bu durum önemseniyorken kaybedersek iyi şeyler olmazdı.

"Sola dön. İkişer ol. Koşmaya başla hafif tempoda."

Dediklerimi birebir yaparlarken Ben de Yugyeom'un yanına geçip onlara katılmıştım. Isınmak önemliydi. Herhangi birine bir zarar gelirse hepimizi gereceği kesindi.

5 turu yeterli görerek durduğumuzda ısınma için önlerine geçmiştim. Sonunda hareketler bittiğinde top sepeti getirilmişti.

"Servis çalışmalarıyla başlıyoruz. Sonrasında maça geçeceğiz. Bundan sonra yorulmak yok. Kahvaltı yapmayan varsa işini halledip gelsin. Öğle arasına kadar mola yok."

"Kaptan güzel idare ediyorsun." Dedi Koç Park elinde izin kağıtlarımızla gelirken.

Hepimiz ona selam verirken servis çalışmaları başlamıştı.

"Basketbol takımına getirmemeye çalışın. Jaehyun ve Hoseok karşıya geçin. Topları karşılayın."

"Öğleden sonra..." diye söze başlarken adımın bağırılışını duydum.

"Jungkook dikkat et."

Kafamı çevirdiğimde neredeyse yüzüme çarpmak üzere olan basketbol topuyla göz göze gelirken yandan gelen bir basketbol topu sertçe ona çarptı ve top bana çarpmadan başka bir yöne savruldu.

Gözlerimi kocaman açmış şokla etrafıma bakarken Taehyung'un tebrik edilmeye başlanılmasıyla ona dönmüştüm.

Yaptığı hareket kusursuzdu. Topun bana çarpacağını görünce zamanlamayı ayarlayıp elindeki topu topa atması ve beni kurtarması gerçekten mükemmeldi.

Kafamla küçük bir selam verip bir nevi teşekkür ederken Jimin ve Yoongi Hyungun dikkatsiz olan çocuğu uyarmalarını izledim.

"Bugün gözüme gözükme. Saçma sapan hatalarla takımın moralini bozmaya hakkın yok." Taehyung'un çocuğa söylediği şey bıçak gibi kesmişti tüm sesi.

Koçlar bile bu kadar sert çıkışmamışken onun böylesine sinirli ve otoriter sesine kimse karşı çıkamamıştı.

Çocuk arkasını dönüp koşarak çıkarken kimse Taehyung'a bir şey demedi. Oldukça mantıklı bir karardı çünkü neredeyse güzeline zarar gelmek üzereydi. Buradaki herkesi topa dizmekten hiç çekinmezdi.

Bunu bilen Yoongi Hyung bile kendisi buradayken çocuğu kovmasına bir şey dememişti. Hiç şüphesiz ona bir şey söyleseydi Taehyung burdan çıkar gider ve o çocuğu mahvederdi.

"Oyalanıyor musunuz? Devam edin. Eğer bu kadar çalışmaktan kaçmak istiyorsanız takımda durmanıza gerek yok." Diye benim sesim yankılanırken basketbol takımı bile refleksen çalışmaya devam etmişti.

Koç Park birazcık Taehyung'un şokundaydı.

Benim alışık olduğum bir şeydi. İlk seneki çekingenliğim yüzünden tüm adımları Taehyung atmıştı ve korumacı tavrı kaçınılmaz olmuştu. Beni savunma, koruma alışkanlığını hemen bırakabilecek biri değildi. Ayrıca ilişkimizde baskın olan taraf o olduğu için iç güdüsel olarak aylardır ayrı olmamıza rağmen buna çekiliyordu.

Maniac ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin