28

10.6K 892 667
                                        

Kim Taehyung

"Kaptanlarla özel konuşmamız gereken şeyler var. Ağrı kesici verebilirim istersen." Dedi Koç Min Bogum'un isteğini reddederek.

"Bende vardır teşekkürler. İyi yolculuklar size." Diyerek utanmış bir şekilde yanımızda ayrıldığında Jungkook yanımdan geçerek arabaya binmişti.

Gözlerimi kapatarak derin bir nefesi içime çektim ve bende arabaya bindim. Az önce Hoseok'un oturduğu yer kadar aramızda boşluk vardı.

Rolleri değişiyorduk. Eskiden yalnız kalan oydu. Şimdiyse yalnızlaşan bendim.

"Jimin hyung orda ben de oynayabilir miyim?" Diye sordu Jungkook sevimlice öne kayıp araba süren Koç Park'ın omzularına ellerine koyarak.

"Tatlılık yapman bir işe yaramayacak. Kesinlikle hayır. Yalnızca kafanı dinleyeceksin."

"Birazcık? Kendimi zorlamam. Hem yavaştan alışmam gerekiyor."

"Bakarız. Söz vermiyorum."

Jungkook göz devirerek arkasına yaslandığında titrek bir nefes aldım ben de onun büzülü dudakları karşısında.

Jungkook'un çalmaya başlayan telefonu sessizliği bozarken göz ucuyla arayan kişiye baktım. Yugyeom olması sinirimi bozarken telefonu açarak kulağına yasladı.

"Efendim Yugy."

"Bebeğim şimdi sana bir soru soracağım. Küçük bir iddiaya girdik açıkçası ben kendimden eminim ama yine de girdik işte."

Bebeğim? Ah peki. Sakindim.

"Ben de merak ettim haporlere al duyuluyor zaten." Dedi Koç Park.

Jungkook dediğini yaparken aynı zaman da konuşuyordu.

"Dinliyorum."

"Oradaki kulübelerde ranzalarda yatacakmışız. 4 kişilikmiş. Kimlerle kalmayı düşünüyorsun?"

"Hm düşüneyim. Sen, Jaehyun ve Hoseok'la kalırım." Dedi.

"Ben kazandım. Çıkarın paraları." Diye Yugyeom'un bağırtısı duyurlurken Koç Park anında araya atladı.

"Kaptanlar aynı kulübede kalacak gençler. Sizin aranızda harcayamam bebeklerimi." Dedi.

"Ji... Koç Park oraya dinlenmeye gittiğimizi söylüyordun. Kafamı yormak istemiyorum." Dedi beni ima ederek.

"Biz dördümüz aynı odada kalıyoruz üzgünüm." Dedi Koç Min.

"Neyse önemli olan Jungkook'un düşüncesiydi." Dedi Yugyeom hafifçe bozularak.

Buna gülerken arkadan bir ses yükseldi.

"Kaptanı kaçırma planı hazırlıklarına başlıyoruz. Gelen gelsin."

"Daha telefonu kapatmadı aptal." Diye Jaehyun'un sesi duyulurken herkes gülmeye başlamıştı. Ben dışında herkes gülüyordu. Tam da olması gerektiği gibi.

Yol boş geçmişti sonrasında. Koçların iddia ettiği gibi hiçbir şey konuşmamıştık. Onlarında bizi Jungkook'la birleştirmek için çeşitli bahaneler bulmaya çalıştıklarını farketmem uzun zaman önce gerçekleşmişti.

"Siz anahtarı alıp önden 8 numaraya gidin. Biz arkadan geleceğiz. Diğerlerini yerleştirelim." Dedi Koç Park Jungkook'un eline anahtarı bırakırken.

"Buz gibi. Başka gelecek yer mi yoktu?" Diye söylene söylene yürüyen Jungkook'un peşine takıldım bende.

Elinden bavulu alma cesaretim kesinlikle yoktu.

Maniac ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin