Kim Taehyung
Biramdan bir yudum daha aldım.
"Hala onun için üzülüyorsun. Sen delirdin mi?" Diye sordu Bogum.
"Jungkook'un güzel biri olduğunu inkar etmiyorum ancak gerçekten berbat bir karakteri var. Takıntılı psikopatın teki. Senin için yaptığı planı duymadın mı?" Diye sordu gaza gelerek öne kayıp bana laf anlatmaya çalışan Mark.
"Gerçekten. Resmen seni Jisoo'dan ayırmak için onu seven kızı kullanıp Jisoo'nun hiç kimse tarafından bilinmeyen sırlarını öğreniyor ve sonra Jennie'nin duygularını kullanıp seni aldatmasına neden oluyor. Yemin ederim çılgınlık." Dedi Bogum bu takıntılı aşka şaşırarak.
Jungkook'u delirtiyordum. Bunlara neden olan bendim. Yoksa asla insanların zayıflıklarından yararlanacak biri değildi.
"Eminim ki beyninde kendinde suç bulmak için bir şeyler zırvalıyorsundur. Dostum yemin ederim salaksın. Lise aşkı. Üniversiteye kalmayacak bile. Yeni ortamla birlikte onu unutacaksın. O kıvrak zekasıyla başına dert olur o çocuk. Hazır şuan kurtulabiliyorken kurtul." Dedi mark.
Jungkook'tan sıkılmam mümkün müydü ki? Onu uyurken hala saatlerce izliyordum ve şuan bile sıkılmıyordum. İleride bu mümkün müydü?
Ya gerçekten sıkılırsam onların dediği gibi. Babam bile bir kadınla bir ömür geçirememişti. Jungkook'un annesi de öyle. Halbuki Bay Jeon'a aşık olduğuna çok da emindim. O zaman gerçekten başıma dert olur muydu?
Gerçi o oldukça tatlı bir bela olurdu. Benim için yaptıkları deliceydi ve inanın bu o kadar etkileyiciydi ki aslında bu konuda ona çok fazla kızmamıştım ben. Ancak şuan arkadaşlarımın düşünceleri benimkilerden çok daha farklıydı.
Jungkook'suz yapabilir miydim? Bunun cevabını o kadar çok bilmiyordum ki bu yüzden ne yapmam gerektiğini de bilmiyordum. Ben hiç Jungkooksuz kalmamıştım ki. O hep benim etrafımda dolaşmıştı.
"Siktir Jungkook mu o?" Diye birden düzelen Mark'la onun baktığı yere döndüm.
Ardından üzerindeki ceketini çıkarak kenara bırakan Jungkook'u gördüm.
Çok güzeldi. Yalnızdı. Biri gelecek miydi bilmiyordum ancak o şuan cok güzeldi.
Son zamanlarda daha da şekillendiğine inandığım ince beline taktığı gümüş kemer tüm odağı oraya çeviriyordu. Yüzünden gözlerini çekebilirseniz gözlerinizin bir sonraki hedefi orası oluyordu yani.
Alçılı kolunda parmaklarını birkaç kere vurdu ve yanına gelen kişiye siparişini verdi.
Geriye yaslanarak bacak bacak üstüne attı ve telefonunu eline aldı. Benim burda olduğumu biliyor muydu bilmiyordum.
"Eminim ki burada olduğunu biliyordur." Dedi Bogum.
Düşüncelerimi falan mı okuyorlardı bilmiyordum. Ancak kesinlikle hafiften alkol çarpmaya başlamıştı.
Önüne konan bardak ve içki şişesiyle hafifçe kafasını salladı. Ardından kendine bir bardak doldurdu ve tek seferde dikti kafasına.
Sonrasında ikinci bardağı normal içmeye devam etti. Etrafta gözlerini gezdirdi hafifçe. Yine de beni görmedi.
"Bilerek yapıyor bence." Dedi Mark.
Halbuki benim burda olduğumu bilse gözlerini üzerime dikmekten çekinmeyeceğini gayet iyi biliyordum.
Telefonum çalmaya başladığında annemin aradığını görmemle titrek bir nefes aldım. Her şey üst üste geliyordu.
"Efendim anne." Dedim bıkmış tonda.
"Babanla sizin Jungkook'la odalarınızı ayırma konusunda konuştum ve asla kabul etmiyor."
"Ayrılmak istediğimi nerden çıkarttın?"
"O çocukla aynı odada kalmaya devam etmeyeceksin herhalde. Onun kimin oğlu olduğunun farkındasın değil mi?" Diye sordu Jungkook'un annesini kastederek.
"En az kendimin kimin oğlu olduğum kadar farkındayım. Kapatıyorum şimdi. Arkadaşlarımlayım."
Bu belkide en çok pişmanlık duyduğum konuydu. O gece Jungkook'a yaptıklarım kesinlikle affedilemez şeylerdi. Buna rağmen o hala benden vazgeçememişti.
Annem ağlayarak beni aradığında ben ne yapacağımı şaşırmıştım. Birisini suçlamak çok daha kolaydı ve ben yanlış kişiyi suçlamıştım. Kollarımın arasına almam gereken bedeni kırmayı tercih etmiştim.
Beni affetmemeliydi. Yine de bensiz yapamazdı.
Karşısına başka masadan biri oturduğunda gözleri onunla buluştu. O karşısındaki kişi ben olabilirdim halbuki.
Ne konuştukları hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
Kafasını eğip alayla güldü ve gözleri yine onunla buluştu.
"Seni aldatıyor." Dedi Mark.
"Onu aldatması için öncelikle sevgili olmaları gerekiyor." Dedi Bogum.
"Umrumda değil." Diye yanıt verdi Mark. Kendine eğlence arıyordu.
İlerleyen dakikalarda Jungkook'un kafa işaretiyle karşısında oturan çocuk bana döndü.
"Siktir, siktir yerini en başından beri biliyormuş ve bir kez bile gözlerini çevirmemiş. Yükseldim şuan." Dedi Mark heyecanlanarak.
Çocuk bana gülerek Jungkook'a geri döndü.
Konuşmaya devam ederlerken Jungkook'un o çocuğa gülümsemesi yalnızca sinirimi bozuyordu.
Sonrasında aniden taş kağıt makas oynadılar. Jungkook kaybederken burun kırıştırarak telefonunu çıkardı.
Yalnızca birkaç saniye sonra telefonum çalmaya başladığında kaşlarımı çatarak telefonumda yazan isme baktım.
"Hala sevgilim diye mi kayıtlı?" Diye sordu Bogum nedense üzgün bir sesle.
Telefonu açarak kulağıma yasladım.
"Arkadaşlarına da söyle ve o gözlerinizi üzerimden çekin. Yoksa sana arkadaşlarının hoşuna gitmeyecek şeyler yapmana sebep olabilirim." Ve telefon suratıma kapandı.
Şaşkınlıkla kaşlarım kalkarken beni izleyen çocuk kahkahayı patlattı.
"Kaşınıyor." Dedi Mark.
"Bu gece kesinlikle daha fazla sabrım yok." Dedim ayağa kalkarken.
Onlara doğru yürürken Jungkook'un gözleri ilk defa bana döndü.
"Git. Kesinlikle gece gece rahatsızlık istemiyorum." Dedi çocuğa benim yapacaklarımı oldukça iyi bilerek.
"Umrumda bile değil."
"Delirtiyorsunuz beni." Diyerek ayağa kalktı ve çocuğun önüne geçerek masanın üstüne oturdu.
Ben yumruk atmaya hazırlanıyorken sağ eli enseme dolandığı gibi beni kendine çekti ve dudaklarımızı birleştirdi.
Bacaklarını belime bağlayarak kenetlerken öne kayarak ağırlığının birazını bana verdi.
Yaptığı hareketin şokuyla öylece bakarken dudağımı ısırmasıyla ellerim hızlıca belini buldu.
"Beni korumak için onu öpmen fazla şeker Kookie." Dedi.
"Canına susadın heralde." Dedi beni omzumdan itip masadan inerken.
"Az önce gay pornolardan bile daha iyi bir sahne izledim. Hadi onu tekrar öp." Dedi çocuk.
Jungkook göz devirirken masadaki kendi telefonunu aldı.
"Tüm gece beni izlemen çok rahatsız ediciydi. Mümkünse bir daha aynı yerde denk geldiğimizde o gözlerini üzerimden çek."
Ceketini de alıp tek omzuna attığında yanımdan geçip gitti. Sadece şaşkınca arkasından bakmakla yetindim. Çünkü az önce ne olduğu hakkında tek bir fikrim bile yoktu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maniac ~Taekook
FanfictionJungkook'un annesi, sevgilisi Taehyung'un babasından hamile kalır. Bununla birlikte Jungkook kendisinden ayrılan Taehyung'a ise takıntılı hale gelmeye başlar. Yan çiftler; Yoonmin Jensoo