Maniac ~Taekook

6

Kısa bir ara vermiştik. Benimse gözlerim istemsizce Taehyung'u aramış ve anında bulmuştu. Adeta onun nerede olduğunu hissediyordum.

Kenarda oturmuş su içiyordu. Onlarda mola vermiş olmalıydı.

"Jungkook beş dakika sonra smaç çalışmalarını başlat."

"Tamamdır Koç Park."

O gülümseyerek okula girerken kenardaki telefonuma uzandım. Saatte kısaca göz gezdirdim. Açıkçası basketbol oynayamadığım için hiçbir kırgınlık falan yoktu. Voleybolu yeni arkadaşlarımla daha çok sevmiştim.

Telefonumla Taehyung'u gizlice fotoğrafını çektiğimde bunu neden yaptığımı bilmiyordum.

"Sıraya. Smaç çalışacağız." Dedim telefonu kitleyip kenara bırakırken.

Hepsi sıraya geçerken sepetten top aldım. Hoseok bana gülümserken bende ona gülümseyip topu havaya attım. Oldukça başarılı smaç vururken geri en arkaya geçti.

"Adımların yanlış. Zamanlamayı kaçırıyorsun. Bu yüzden yeterli güçte vuramıyorsun. Kenara geç çalıştıracağım seni."

"Tamamdır kaptan." Dediğinde kıkırdamıştım.

Hoşuma gitmişti.

Bir kişiyi daha kenara aldığımda diğerlerini Yugyeom ve Hoseok'un çalıştırmasını söyleyip ikisini alıp kenara geçmiştim.

"Topu havaya kaldır. Dikkatli izleyin." Dedim topu ona atarken.

Topu havaya kaldırdığında onlara zamanlamayı nasıl yapacaklarını anlatarak vurmuştum topa.

"Siktir bu çok iyiydi. Basketbolun faydasını da görüyorsun." Dedi Kris.

"Zor değil. Jaehyun'u izleyin."

Ikisi de kafasını oraya çevirirken vurduğu smaç bana gelmişti. Onu karşılarken yanımdaki Kris topu benim için kaldırdı ve karşı tarafa sert bir smaçla geri gönderdim. Yugyeom kendini yere atarak kurtarırken birden maç havasına girmiştik ve bu nasıl olmuştu bilmiyordum bile.

Tek sorun bizim üç kişi olmamız falandı galiba.

Neyse top sonunda yere düştüğünde diğer ikisini çalıştırmaya devam etmiştim.

"Yoruldunuz mu gençler?" Diye sordu Koç Park gelirken.

Herkesten evet nidaları yükselirken Jimin Hyung kahkaha attı.

"Tamam o zaman. Sahanın etrafında 10 tur koşmak sizi dinlendirir. İkişerli sıra."

Basketbol takımından gelen kahkahalarla bende gülmüştüm.

"Siz üçünüz çalışmaya devam edin. Mark'ın smaçları fazla hatalı." Dedi Koç Park.

Kafamı sallarken o da bizim yanımıza geldi.

"Smaçta size zamanlamayı öğretebiliriz. Ancak asıl mesele boşluğu görmekte. Ve boşluk her zaman gerçekten boş olan yerde değildir. Örneğin..." dedi ve topu havaya attı.

Anında suratıma sert bir smaç gönderirken kafamı hızla yana çektim. Bana bunu gayet iyi öğretmişti. Ilkinde top suratıma patlamış ve tüm üstüm kan olmuştu. Burnumun kırılmaması güzel bir şanstı.

Bana gözlerini kısarak bakarken ona bu konuda hala tripliydim.

"Mark yanıma gel. İkiye iki maç yapalım. Karşılamalar da önemli. Sadece yedek değilsiniz. B takımı olarak çıkacağız maçlar var."

"Bu daha önce olmamıştı." Dedi Kris.

"Okulumuz ismini güzel duyurdu geçen sene. Yeni şanslar tanıyorlar."