Deli gibi yorgun olmama rağmen uyuyamamıştım. İki yatağı birleştirmiştik. Taehyung ortaya yatmıştı. Diğer iki yanına bizim yatmamız gerekiyordu.
Şuansa ikisi yatıyordu yalnızca. Taehyung'un sarılma huyu yüzünden sımsıkı sarılmıştı kardeşine. Jennie arada kıpırdanıyor devam ediyordu uykusuna.
Şu görüntüye nefret ettiğim sigarayı bile yakabilirdim. Titrek bir nefes alıp camdan dışarıya çevirdim kafamı saatlerdir tekrarladığım gibi.
Annemi veya çocuğunu görmek istemiyordum. Babama ihanetmiş gibi geliyordu.
Oda gittikçe daralmaya başladığında ayağa kalktım. Dolabın dibinden basketbol topunu çıkardım. Üzerime ceket giyinip telefonumu alarak sessizce çıktım odadan.
Okulun bahçesine atlayıp basketbol sahasına girdim. Soğuktan daha şimdiden buz kesmişti ellerim. Yine de topu birkaç defa sektirip potaya attığımda kusursuz girişinde gözlerimi gezdirdim.
Sonrasında sakince kenara yürüyüp yere oturdum. Bir dizimi kendime çekerken sadece izledim daha önce her bir adımını gezdiğim yeri.
İnsanların benim için ağlamasına dayanamazdım. Uğrunda ağlanacak kadar değerli biri olduğumu düşünmüyordum.
Demir kapının gıcırtılı sesiyle oraya döndüm. Jennie ellerini kollarına koymuş üşüdüğünü belli eder şekilde bana doğru geliyordu.
Topu alıp tam karşıma oturdu. Kafamı kaldırıp yukardaki yüzüne baktım.
"Jeon oraya gittiğinde emin ol bu içindeki sıkıntılarında gidecek. Gitmemen seni daha da boğacak."
Kafamı demirlere yaslayarak gözlerimi kapattım. Dizimin üzerinde duran elimi elleri arasına aldı.
"Jeon. Taehyung olamaz ama ben senin kardeşin olabilirim. Bir abim hiç olmadı. Taehyung'la biyolojik olarak bağımız olmasına rağmen onu hiç benimsemedim ki sikik bilim umrumda bile değil. Babana ihanet ettiğini düşünme Jungkook."
"Jennie anlamıyorsun. Babam beni ağlayarak aradığı gece ben annemi sildim. Babam ağladı. Oğlundan yardım dilenecek kadar kötü haldeydi. Her şeyin bir kabus olması için yalvardığını söyledi. Babam annemi çok severdi. O bunları hak etmedi."
"Tamam biliyorum. Hak etmedi. Hak etmedin. Ancak babana ihanet etmiş olmuyorsun. O senin annen ve Bay Jeon da çok akıllı ve olgun bir adam. Eğer sen annenin yanına gitmezsen daha çok üzülecek. Çünkü bu sefer senin tamamen annesiz kaldığını düşünecek. Ne demek istediğimi anlıyorsun değil mi? Onu bir de bu yönden üzmek istemezsin."
"Her şey çok zor."
"Hiçbir şey kolay olmadı. Şimdi kalkalım odaya dönelim. Hazırlanıp çıkalım. Sana söz veriyorum dayanamazsan akşam hemen geri döneceğiz. Hatta anneni görmek istemezsen Sun Hee'yle yalnız da görüşebilirsin. Bu bile anneni iyi hissettirecektir."
Kafamı salladım.
"Kalk şimdi." Dedi ve hiç bırakmadığı elimden tutup ayağa kaldırdı beni.
"Bu arada ileriki zamanlarda Taehyung'la barışmana da yardim edeceğim. Mükemmel bir çöpçatanımdır."
"O mesele biraz daha durmalı. Şuan değil."
"Öyle olsun."
...
Yüzümde maske, kafamda şapka görünmez olmamı sağlamıyordu. Siyahlara bürünmüştüm. Özel şoförle gelmişlerdi. Aynı arabayla dönerken ben ön koltuğa tek başıma oturmuştum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maniac ~Taekook
FanfictionJungkook'un annesi, sevgilisi Taehyung'un babasından hamile kalır. Bununla birlikte Jungkook kendisinden ayrılan Taehyung'a ise takıntılı hale gelmeye başlar. Yan çiftler; Yoonmin Jensoo