Final-1

10.7K 696 228
                                        

Bu bölümün sonlarına doğru bir smut bölümü yer alacak. Okumak istemeyenler için üç nokta bırakacağım. Finali de iki parta böldüm. İkinci partta zaman atlaması yapacağım.

Keyifli okumalar.

_________________________________________

Kim Taehyung

Final maçındaydık. Bundan önceki iki maçta kazanılmıştı.

Voleybol takımı ilk maçlarının aksine ikinci maçlarını oldukça kolay bir şekilde almıştı. İlk maçları muhtemelen finale kalacak diğer takımla gerçekleşmişti.

Jungkook'un smaç vururkenki hali kadar mükemmel çok az şey vardı. Aldığı pozisyon, yüzündeki ifadenin ciddiliği, belinden hafifçe sıyrılan formasıyla adeta özgüven doluydu ve bu oldukça hoşuma gidiyordu.

Sayıyı yine onlar aldığında kazanacaklarına da emindik aslında. Karşı takım o kadar da iyi oynamıyordu.

Takımına işaret verirkenki mimikleri kesinlikle dikkat çekiciydi. Kafasını oynatışı, gözleriyle işaret edişi kesinlikle onu tanımayan birinin asla anlayamayacağı cinstendi.

Her şeyin sonunda ilk maç sayılmazsa kolay bir zaferle kazanmışlardı. Fazla iyi oynadıkları su götürmez bir gerçekti. Karşı tarafla el sıkışıldığında kendi aralarında toplanarak sarılmışlardı. Hoseok'un parlayan yanaklarını şimdiden görebiliyordum.

Jungkook bunu farkederek onun yaşlarını silerken Hoseok hızlıca ona sarılmıştı ve daha çok ağlamaya başlamıştı. Bizim takım buna gülerken ben de yavaşça ayaklanmıştım.

Kendi maçımız için diğer salona geçmemiz gerekiyordu.

...

Kaybedecektik.

Bu şuan ağlamama bile neden olacak kadar çok moralimi bozulurken top havaya atılmadan önce en azından rahatlamak amacıyla gözlerimi tribünlerde gezdirdim. Göremediğim Jungkook muhtemelen bir telefon görüşmesi yapıyorken onun beni rahatlatan yüz ifadesini görememek benim daha da moralimi bozmuştu.

Topu karşı tarafa vermesem dahi kesinlikle diğer takım arkadaşlarıma da veremiyordum.

15 dakikalık molaya girdiğimizde kenara oturmuş ve ellerimi yüzüme gömmüştüm.

Gerçekten ağlamak üzereydim. Şuan her şeyi bırakıp Jungkook'a sarılmak istiyordum. Yemin ederim başka hiçbir şey istemiyordum. Bu üstüme gelen ortamdan çıkmak istiyordum.

"Taehyung sorun yok. Hepiniz mükemmel oynuyorsunuz. Hakem biraz ırkçılık yapıyor sadece. Bu yüzden sakin ol tamam mı? Kaybetsek dahi asıl kazananın kim olduğunu biliyoruz." Dedi Koç Min elini omzuma koyarak bana destek olurken.

Tribünlerden önüme atlayan kişiyle irkilirken hafifçe geri çekilmiştim.

Jungkook ayağa kalkarak şimdilik beni bosverdiği belli olan yüz ifadesiyle Namjoon'a ilerlemiş ve ona hızlıca bir şeyler anlatmaya başlamıştı.

Yüzündeki ufak telaş benim için endişelendiğinin de kanıtıydı açıkçası. Derin bir nefes alıp onu izleyerek kendimi rahatlatırken en azından onu görmenin rahatlığını yaşıyordum.

"Bogum, Taehyung'a yanlış yerden destek oluyorsun. Eğer ikili oyuna destek olursan diğerlerini takımdakiler tutmayı başaracak. Ne olursa olsun Taehyung'tan gelen pasları kaçırma. Ayrıca en uygun anı bulmadığın sürece bırak basketleri Taehyung atsın. Uzun boyunun güzel avantajı var şuanlık."

Maniac ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin