Maniac ~Taekook

5

Elimdeki spor çantamla soyunma odasına ilerlerken Taehyung'un beni görünce şaşıracağının bilincindeydim. Kimsenin haberi yoktu voleybol takımına girdiğimden. Hatta birkaç saat içinde muhtemelen kaptan seçileceğimden.

Normalden bir tık daha geç kaldığım için soyunma odasına çok sonradan girmiştim.

Üstsüz Taehyung alışık olduğum ancak özlediğim bir detaydı.

Herkes gibi onun da gözleri beni bulurken tek kaşı alayla kalktı havaya.

"Takımdan ayrılacağını duyurmuştun. Anlaşmamız vardı." Dedi oldukça net bir sesle.

Herkes bizim aramızın ne kadar iyi olduğunu bilirdi ve şimdi böyle bir şeyi kimsenin beklemediği açıktı.

"Basketbol için geldiğimi nereden çıkardın ki?" Dedim umursamazlıkla voleybol formamı çıkarırken.

"Takıma mı katılıyorsun? Gerçekten mi?" Dedi adının Hoseok olduğunu hatırladığım kişi.

Kafamı salladım sadece. Basketbol şortından bir tık daha kısa olan şortu da giydikten sonra ayakkabılarımın bağcıklarını bağladım.

Sonrasında çantamı toplayıp dolabın içine tıkmıştım. Soyunma odasından çıkarken hepsinin şaşırdığının farkındaydım.

"Jungkook içeridekilere söyle salona iniyoruz. Hava çok sıcak." Dedi Koç Park. Kafasında şapka vardı ve ona kesinlikle yakıştırmıştım.

"Jungkook. Basketbol takımı da salona iniyor. Söyle ve yanıma gel. Biraz konuşalım." Dedi Koç Yoongi.

Burukça gülümseyerek kafamı salladım.

Geri soyunma odasına girdim.

"İki takım da salona iniyor."

"Yer kavgası çıkacak boş yere." Dedi Bogum.

"Sırasıyla antreman yapılır muhtemelen. İlk gün olduğu için çok zorlayacaklarını sanmıyorum." Dedi Hoseok yanıma gelip koluma girerken.

Aniden bu samimiyetini anlayamasam da kırmızı saçlarıyla oldukça sempatik duran bu kişiyi reddememiştim.

Birlikte salona indiğimizde diğerleri de yavaştan gelmeye başlıyordu.

"Benim Koç Yoongi'nin yanına gitmem gerek. Yanına gelirim birazdan."

"Çok iyi anlaşacağız." Dedi âdeta şakıyarak.

Kafamla onaylayıp yanından ayrıldım.

"Önce biz başlıyoruz. Kaptan seçmem gerek. Aciliyeti var."

"Tamam sorun değil. Birlikte ısınsınlar. Sonrasında oturur sizi izlerler. Akşama doğru siz dışarı çıkarsınız biz içeride kalırız." Dedi Koç Yoongi.

"Teşekkürler."

Onların arasındaki bu samimi diyalog göz yaşartıcıydı. Ben onlar kadar birbiriyle atışan insan görmemiştim. Aslında aralarında farklı bir enerji vardı ancak yanlış yorumlama ihtimalim olduğundan bunu dile getirmiyordum.

"Isınmayı sen başlat. Ben Jungkook'la konuşacağım biraz."

Koç Park kafasını sallarken yanımdan geçerken hafifçe koluma vurdu ve iki takımı da toparlamak için yanımızdan ayrıldı.

"Nasılsın Jeon?"

"İyi olmaya çalışıyorum."

"Takımdan Taehyung yüzünden mi ayrıldın?"

"Evet. Çok fazla kavga edeceğimiz belliydi. Aynı ortamda bulunduğumuzda bile anında herkesi geriyoruz."

Taehyung'u özlemiştim. Ancak o bana hala sert bakmaya devam ediyorken bir şeyleri zorlayamazdım. Bana nasıl davranırsa ben de ona öyle davranacaktım. Bu açıktı.