11

13.9K 1.2K 712
                                        

Küpelerimi dikkatle taktığımda ve her zamanki lipbalmı dudaklarımın üzerinde gezdirdiğimde hazırdım.

Hızlıca ayağa kalkıp dolaptaki parfümlerden birini seçtim. Son sınıftık ve bu okulda son sınıflarda en çok olan şey bitmek bilmez partilerdi. Geçen senelerde sürekli büyüklerimizin attığı hikayeleri hatırlıyordum. Gelenek bu senede devam ediyordu.

Taehyung'ta kendi kendine hazırlanırken bundan aylar önce bu partilere birlikte gideceğimize ve dibine kadar dağıtacağımıza dair birbirimize verdiğimiz sözleri anımsıyordum.

Kapı tıklatıldığında Taehyung daha yakın olduğu için açmıştı.

İçeri Seokjin ve Namjoon girerken ikiside neşelilerdi.

"Ov çok ateşlesin bebeğim." Dedi Seokjin gelip gözüme giren saçlarımı düzeltirken.

"Senden bu iltifatı almak büyük bir onur." Dedim kıkırdayarak.

Namjoon da Taehyung'la selamlaştıktan sonra benimle selamlaştı.

"Bu gece hep birlikte oturuyoruz. Sizin saçma sapan olaylarınız yüzünden arkadaş grubumuz dağılmayacak." Dedi Namjoon kesinlikle itiraz kabul etmeyeceği belli olan bir tonda.

"Aynı odada kalıyoruz Joon. Aynı masada oturmak sorun mu sence?" Dedi Taehyung kendisi açından bir sorun olmadığını belli eder biçimde.

"Ne kadar kendisinden haz etmesemde aynı fikirdeyim." Dedim burun kırıştırarak.

Seokjin benim tavrıme gülerken odaya Hoseok şarkı söyleyerek atladı.

"Selamlar gençler. Hey kaptan ne güzelmişsin sen öyle. Gel seni dansa kaldırayım."

Seokjin gerçekten cam silme sesini çıkararak gülerken onun gülüşüne hepimiz gülmeye başlamıştık.

"Belki sonra parmak pas atarken kendini inciten çocuk. Yorgunum bugün. Koç Park acımıyor."

Hep birlikte odadan çıkarken Taehyung'un odaya kilitlenmesini beklerken biz konuşmaya devam etmiştik.

"Dışarıdan melek gibi gözüküyor. Ama sizi azarlayışını duydum da ben bile etkilenip oynayışıma dikkat ettim." Dedi Namjoon kolunu omzuma atarak ilerlemeye başlarken.

"Hele sen Jungkook. Sen Koç Parktan daha çok azarlıyorsun. Basketboldayken öyle değildi." Dedi Seokjin.

"Basketboldayken hepinizi idare etmem gerekmiyordu. Taehyung'la ikimiz belli bir uyum içinde bile hepsini geçebiliyorduk. Ama şimdi öyle olmuyor. Birazcık yabancı bir ortam. Saçma sapan yanlışları da var."

"Azarlamakta haklı. Çok saçma hataları var. Ben bile deliriyorum." Diye onay verdi bana Hoseok.

"Selam gençler. Taekook çifti. Sizi bir arada görmek ne büyük bir şeref." Diye Jennie ortaya atlarken göz devşirmiştim.

"Jungkook oppa diye bağıran kızsın sen." Dedi Hoseok kahkahayı patlatırken.

"Jungkook, oppa denilmesinden nefret ediyor." Dedi Seokjin.

"Sen de mi geliyorsun partiye?" Diye sordu Taehyung.

"Elbette. Bakarsın birkaç güzel kız tavlarım."

"Senin gibi güzelliğin lez olması kalbimi kırdı." Dedi Hoseok.

"Ben seni gay sandım." Dedi Seokjin.

"Davranışlarım öyle. Ama yok yani etkilenemiyorum erkeklerden. Tabi güzelleri istisna." Dedi bana alayla laf çarpıtarak.

"Tüm gün maskülen olup birden bu feminen haline geçişine bayılıyorum." Dedi Namjoon kafamı kolu arasında sıkıştırırken.

Maniac ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin