-Arc-
Hangara girdiğimizde saat 12 buçuktu. Arkamdan takip eden kız sürüsüne döndüm. "Zırhları çıkarın ve koğuşta beni bekleyin. Yarım saate gelirim."
Tembel tembel dediğimi yaptılar. Dünkü tezgahın üstündeki telefonu aldım ve Victoria'yı aradım.
"Alo, Vicky?"
"Efenfim Arc? Cep telefonumu arıyorsun tabii ki benim."
"Uzatma..." Güldü. "Şey soracaktım. Gölge kurdu beyin transplantına uygun vücut var mı elinde?"
"Bakmam lazım. Erkek mi?"
"Bilmiyorum. Bir saniye."
Cebimdeki hesap makinesi kılıklı şeyden istatistiklere baktım.
"Dişi. 5 yaşında."
"Aslında tam sana göre bir kadavra var. Yetişkin dişi kurt 3. nesil versiyon 0.1.11.5. 19 yaşında beyin faaliyetlerini birden yitirmiş."
"Mükemmel. Ne zamana hazır olur?"
"Hmmm, yarım saat?"
"Güzel. O zaman adamlarını yolla da kurdu alsınlar."
"Ne? Sen yap-"
"Bana borçlusun."
Derin bir nefes verdi. "Tamam. Köpek nerede?"
"3 numaralı hangar, Omega Sentinel."
"Tamam. Lanet olsun."
"Seni seviyorum."
Küfrederek telefonu kapadı.
Elimdeli telefona baktım. Eski, tuşlu birşeydi. Bir yerden eski bir 3310 bulup titanyumla güçlendirmiştim. Bi de bazı güç ayarları vesair.
Bir anlık tereddütten sonra Claire'ı aradım.
"Efendim baba?"
"Nerdesin?"
"Koğuşa yeni geldik. Ne oldu?"
"Üstünü giy, bana da giyecek birşeyler al ve gel."
"Tamam baba."
Telefonu kapadım ve kendimi oralardaki rastgele bir sandalyenin üstüne attım.
Beş dakika sonra Claire, elinde bir takım kıyafetle döndü.
"Geldim baba."
Gülümseyerek elindekileri aldım. Beyaz bir gömlek, siyah keten pantolon. Çok klas.
Fazla klas.
"Teşekkürler. Baloya mı gidiyoruz?"
Gülümsedi.
"Neyse. Az önceki tavrın neydi, Claire? Açıklama bekliyorum."
"Ben- Bilmiyorum."
"Neyse. Umrumda değil..." Aslında umrumdaydı. "Şimdi git ve özür dile. Hem dün, hem bugün için. Tamam mı?"
"Tamam."
Ayaklarını sürüyerek hangardan çıktı. Ben de gelen kıyafetleri giyip kapıdan yavaşça çıktım.
-Sanders-
Dolabın arka taraflarından gayet yeni görünen asker yeşili, genişçe bir pantolon ve siyah bir atlet çıkardım. Daha derinlere doğru bir iççamaşırı veya en azından bir sütyen ihtiyacıyla daldım ama bulamadım.
Claire gideli on dakika olmuştu. Doktor. Ben de o geri dönene kadar kasayı yan devirip uyuklamaya karar vermiştim.
Ama mayo çok rahatsızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Proje E.D.E.N. [Son]
Fiksi IlmiahGelecek. Heh, eskiden gelecekle ilgili ütopik fanteziler kurardım; barış, dostluk, kardeşlik... Şu an bu tarz iyimser zırvalar çok saçma geliyor. 2200 yılında gayet gerilmiş olan diplomatik ilişkiler bir anda koptu. Nükleer savaş. İnsanlığın yüzde...