12. Bölüm

8.2K 311 22
                                    

Artık bizim yerimiz olarak adlandırabileceğim o tepeye yeniden gelmiştik.

En başta açıklama yapmak için dudaklarına aralasada ya da sen açıklama yapmak için dudaklarını araladığını sandın buna engel olmuştum.

Şimdi arabanın içinde oturmuş ben parmaklarımı kütletirken o rahatlıkla kahvesini yudumlayıp sigarasını içiyordu.

"Peri?"

"Efendim?" Seslenmesini duyar duymaz başımı çevirmiş sanki söze girmesini bekliyormuş gibi hızla dönmüştüm.

"Fazla uzatmadan mevzuya giriyorum. Zaten gördün gee şeyi. Hastayım ben. Şizofreniyim. Sana daha önce söylemeliydim,"

Sigarasından büyükçe bir nefes çekti. Gözleri sigaranın ucundan yükselen dumandanda hiç ayrılmıyordu.

"..ama tedavi görüyorum. İyileşeceğim. Benden korkmana gerek yok."

Çatık kaşları ve güçlü sesine rağmen son cümlesinde sesinin desibeli düştü.

Cevap vermedim. Ne demem gerektiğini de bilmiyordum. Yanlış bir şey söylemekten çekiniyordum.

Bakışları bana döndü, ifadesizdi. "Ben sana hiç zarar vermedim. Vermemde. Benden korkmuyorsun, değil mi?"

Dişlediğim dudaklarımı serbest bırakıp kuruyan boğazımı ıslatmak için soğumak üzere olan kahvemden bir yudum aldım.

"Abimler bu yüzden senden uzak durmamı istiyorlar." Kendi kendime konuşuyordum aslında. Kendimce durum tespiti yapıyordum.

"Ben iyileşmeyi bekliyordum. İyileşince karşına çıkacaktım. Ama işler istediğim gibi gitmedi."

Ben içtenliğine inandım Peri. Adam iyileşmek için baya baya çabalıyor. Her ruh hastası bunu yapmaz. Söylediklerine inanmak istiyordum.

"İnanıyorum sana." Gülümsedim.

Gülümsedi.

"Söz veriyorum bak. İyileşeceğim ben. Hem doktorumda dedi. Durumum iyiye gidiyormuş."

Elimi uzatıp yanağına yasladım. "İyileşeceksin."

"Mahperi ben seni çok seviyorum. Sen benim canımın içisin. Yemin ederim bak. Çok seviyorum çok aşığım ben sana."

Söyledikleri ruhuma işlerken gülümsemekle yetindim. Henüz bu sözlere karşılık verecek duruma gelmemiştim. O da farkındaydı zaten.

"Ben iyileştiğimde bi de sen beni sevdiğinde bugünlerden kat be kat daha mutlu olacağız. Söz veriyorum sana."

Yanağında ki elim aşağıya kayarken yakaladı ve göğsüne götürdü. Çok hızlı atıyordu.

Hoşnutça kıkırdadım. Benim için bu denli yüklü duyguları olması beni mutlu etmişti.

"Azer, iyileşeceksin ve bir gün seni, senin kadar seveceğim."

Gülümsedi. Bir çocuğun saf sevinci kadar mutlu gözüküyordu.

"Ferhat abim senden hiç hoşlanmıyor."

Memnuniyetsizce yüzünü buruşturdu.

"Hastalığımı bilmediğin içindi. Söyleyelim onlara. Bildiğini söyleyelim. Beni böyle kabul ettiğini. Bana destek olacağını."

MAHPERİ (Mafya Serisi: 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin