7. Bölüm: Yolumuzun Rotası 🥂
"Ben bu yarayı düşmanımdan almadım."
Tüm geceyi endişeyle geçirmiştim. Abimin nereden, nasıl öğrendiğini bilmiyordum ama öğrendiğinde tepkisini daha ağır beklediğimde bir gerçekti. Huzursuzdum. Hiç uyumadığımdan havanın aydınlanmasıyla yataktan çıkıp duşa girdim.
Temizlenmişliğin verdiği ferahlıkla kıyafetlerimi giyinmiş yüzümde ki cansızlığı boyalarla örtbas etmiştim.
Aşağıya kahvaltıya indiğimde abimlerinde erkenden kalkıp kahvaltı masasına oturduklarını gördüğümde şaşırmıştım. Özellikle Seydi abimi. O asla bu saatte kalkmaz öğlen olmadan kılını bile kıpırdatmazdı. "Günaydın." Seydi abimde aynı şekilde karşılık verirken Pamir abim tepkisiz kalmış kahvaltısına devam etmişti.
O sıra Ferhat abimin kulağındaki telefonu görmüş sıkıldığı çok belli bir şekilde karşı tarafı dinlerken göz göze gelmiştik. Bana göz kırpıp gülümsemişti. Oysa ben benimle konuşmaz diye düşünüyordum. Seydi abim ve Pamir abiminde yüzlerinde herhangi bir gerginlik yoktu. Sanırım onlara söylememişti.
Sí, llegaremos pronto. (Evet, yakında geleceğiz. )
...
Nosotros también te extrañamos.(Bizde seni özledik.)
Dirseğini masaya yaslayıp ellerini çenesine dayadı. Seydi abime merakla baktığımda dudaklarını oynatarak 'Reina teyzem' dedi.
No, ahora vive con nosotros en Estambul.(Hayır, şimdi bizimle İstanbul'da yaşıyor.)
De acuerdo, adios.(Tamam hoşçakal.)
Telefonunu kapayıp masanın üstüne gelişi güzel koydu. "Ne diyor?" Pamir abim çatalını bırakmış Ferhat abime dönmüştü. Ferhat abim ağzına bir zeytin atıp Pamir abime cevaben konuştu. "Gelin diyor." Sonra bana baktı. Anlık heyecanla gözlerimi kaçırıp tabağıma peynir almak için öne uzandım. "Şirkete gideceğiz. Bu yüzden erken kalktık. Senide uyandırmak istemedik ama pek uyumuş gibi görünmüyorsun."
Ah gözlerindeki ve sözlerindeki imayı anlamamak için aptal olmak gerekirdi. "Geceleri uyumakta zorluk çekiyorum." Pamir abim gözlerini bana çevirip dikkatle baktı. Bu yerimde huzursuzca kıpırdanmama sebep olmuştu. "Hadi gidelim." Ferhat abim yerinden kalkıp telefonunu cebine koydu. Pamir abimde onun gibi yerinden kalktığında jilet gibi takımları dikkatimi çekmişti.
Ferhat abim siyah takım elbise giymiş Pamir abim lacivert bir takım giymiş ama ceketini giymek yerine takımın parçası olan yeleğini giymiş, yeleğinin cebinden de bir zincir sarkıtmıştı. Çok şıklardı. Seydi abim ise hala çatalıyla tabağındakileri didiklerken Ferhat abim sinirle bağırdı. "Seydi hadii."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPERİ (Mafya Serisi: 1)
ChickLitMahperi Kurtoğlu & Azer Miroğlu "Sevme beni. Senin sevmelerine kalmadım ben." Öfkeyle baktığım hareleri gittikçe daha da koyulaştı. Çatılan kaşları ardından tek hareketiyle yüzümü soğuk duvarla sırtımıda sıcak göğüsüyle buluşturdu. Vücudunu daha da...