Sühan~Cesur

7.2K 307 93
                                    

SATIR ARASI YORUM LÜTFEENN

.
.
.

CESUR

Sühan her zaman ki gibi huysuzdu. Ne yaparsam yapayım onu mutlu edemiyordum. Herkese gülerken bana hep somurtuyordu.

"Çiçek saksıda güzeldir, Cesur. Bir daha getirme çiçek falan bana. İki gün sonra kuruyacak çöpe gidecek." Dedi, yüzüme bile bakma gereksinimi duymamıştı.

Derince iç çektim.

"Çiçekleri seviyorsun diye almıştım. Bir dahakine saksıda çiçek getiririm sana. Bahçeye dikeriz birlikte." Diye mırıldandım.

Şu kapıdan çıktığım an önünde el pençe durulan bir adamdım ben. Şimdiyse getirdiğim çiçekleri beğenmedi diye ağlamak istiyordum.

Söylediklerime kulak asmadı. Cevap verme gereksiniminde bulunmadı.

O izlediği diziye devam ederken ben elimde ki çiçek buketiyle ayağa kalkıp mutfağa yöneldim.

İlk çiçekleri atmak istesemde, Sühan üzülürdü. Kuruyacak olsada suya koymak isterdi diye düşündüm.

Bir kaç dolap kapağını aralayarak karıştırdıktan sonra bulduğum cam vazoya çiçekleri yerleştirip içine su doldurdum.

Buz dolabından kendime bira çıkartırken Sühan için cips ve kola doldurarak yanına yeniden gittim.

"Cipsle kola getirdim sana. Seviyorsun sen böyle abur cuburları." Elimde ki kaseyle bardağı uzattım.

"Offf, Cesur. Televizyonu kapatıyorsun. Çekil kenara."

Bedenini sağa yatırarak televizyonu görmeye çalıştığında kenara çekilip onu rahatsız etmeden elimdekileri sehpaya bıraktım.

Kalbim sızlıyordu. O böyle davrandıkça..

Bira şişesini elime alarak yukarı kattaki odamıza çıkmak için merdivenlere ilerledim.

Benden rahatsız oluyordu. Zaten yanımda zorla tutarak zarar veriyordum ona bir de yanında durarak dizi keyfini bozmak istememiştim.

Onun kokusunun iyice yerleşmiş olan odamıza girdiğimde mutlulukla tebessüm ettim. Bayılıyordum bu kokuya.

Yarım saat kadar odada oyalandıktan sonra aşağıya indim. Meleğimi merak etmiştim.

Merdivenlerden inerken duyulan seslerle kaşlarım çatıldı.

Salondan tanıdık ama kim olduğunu çıkaramadığım bir kadın sesi geliyordu.

Salona girdiğimde sinirlerim anında gerildi.

"Duygu! Ne işin var senin burada?"

Duygu cevap veremeden Sühan atılmıştı.

"Ne olacak? Eski karın özlemiş seni. Ziyaretine gelmiş.."

Sinirli bakışlarını üzerimden çekip Duygu'ya döndü. Bakışları bu sefer alaycıydı.

"Tatlım, al şu kocanı artık başımdan. Al ve rahat edelim. Sıkıldım ben." Dedi Sühan.

Söylediklerini hiç kulağı işitmiyordu. İşitseydi demezdi böyle. Yakmazdı canımı. Biliyordum ben onu. Melekti o. Kimsenin canı yansın, üzülsün istemezdi. Sinirliydi sadece ve söylediklerini duymuyordu.

MAHPERİ (Mafya Serisi: 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin