Gönderen: Deli Adam
Eve git Mahperi'm.
Aldığım mesajla küçük bir çığlık attım. Nasıl oluyorduda bu adam her hareketimi biliyordu ? Boş sokağı baştan sona gözlerimle taradım.
Yoktu. Kimse yoktu bu sokakta. Nerden izliyordu beni ?
Beni duyabileceğini düşünerek bağırdım.
"Ya karşıma çık ya da beni rahat bırak manyak adam"
Elimde ki telefonum tekrar titredi.
Gönderen: Deli Adam
Eve gitmeni söyledim Mahperi.
Hırsla ayağımı yere vurdum. O beni görüyordu ama ben onu göremiyordum. Kollarımı birbirine dolayarak boş sokaktan çıkıp oldukça kalabalık meydana geldim.
Evimin ters istikametine doğru yürürken etrafımıda kontrol etmeyi ihmal etmiyordum. Her adımımdan haberi vardı. Belki tenha bir sokağa gidersem onu yakalarım diye düşünmüştüm. Ama yanılmıştım.
Evimden oldukça uzaktaki sahile geldiğimde derin derin nefes almaya çalıştım. Korktuğum kadar merak ediyordum bu adamı. Ama çıkmıyordu karşıma. Ne zaman karşıma çıkacaksın diye mesaj atmıştım bir kaç kez. 'Zamanı gelince.' Olmuştu cevabı. Tanımadığım bu adam tüm hayatımı kontrolü altına çoktan almıştı.
"Hanım kızım bakar mısın bi?"
Gelen sese döndüm. Karşımda yaşlı, kır saçlı elinde bir sürü balonlar olan telaşlı bir amca vardı. Sinirle kasılan yüzüm gevşedi, gülümsedim.
"Buyur amca?"
"Evine git hanım kızım."
Gülümsemem yüzümde donmuş kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkmıştı.
"Ne?"
"Git kızım. Evine git,lütfen."
Yanımdan hızlı adımlarla ayrılan yaşlı amcanın arkasından bakakaldım. Etrafımı tekrar kontrol ettiğimde her şey normal gözüküyordu.
Henüz kırılmayan inadımla tedirgin adımlarımı sahil boyunca devam ettirdim.
Kolumu sarmalayan ellerle kafam yana döndü. Elinde pamuk şeker olan küçük bir kız çocuğuydu.
"Evine gitmelisin abla."
Cevabımı beklemeden koşturarak yanımdan ayrıldı küçük kız. Bu kadarı fazlaydı sanırım. Korkumdan küçük dilimi yutacak kıvama gelmiştim.
Bu sefer adımlarım trafiğin hızla aktığı caddeye yöneldi. Karşıdan karşıya geçmek için yayalara yanacak olan yeşil ışığı beklerken önümde bir taksi durdu. Şoför tarafinın camı açıldı. Otuzlu yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir abi kafasını bana çevirdi.
"Arabaya bin yenge eve götüreyim seni."
Kocaman olan gözlerim korkuyla titredi. İnsanlarla dolu olan kaldırımda evime doğru koşturmaya başladım. Kalbim ağzımda atıyordu. İnsanlara çarpa çarpa koşarken gözlerimden bir kaç damla göz yaşı çeneme yol aldı.
Önüme çıkan bir ara sokağa hızla dönüp sırtımı duvara yasladım. Ellerimle dizlerimi tutup soluklanmaya çalıştım. Aldığım derin nefesler ciğerlerime yetmiyor gibiydi.
Polis arabasının sesiyle kafamı yerden kaldırdım. Araba önümde durdu. Araba penceresinden bana bakan polis bir nebzede olsada içimi rahatlattı. Sonuçta polis beni her şeyden korurdu.
"Iyi misiniz hanımefendi?"
Cevap vermedim bomboş polis memuruna baktım.
"Gelin sizi evinize bırakalım."
Ne dizlerimde yürüyecek derman kalmıştı ne de bu kadar heyecana daha fazla direnecek kalbim. Cevap vermeden arka koltuğa oturdum. Evimi polis memurlarına tarif ettikten sonra kafamı cama yaslayıp gözlerimi yumdum.
10 Dakika kadar sonra polisin sesiyle dumura uğrayan gözlerimle dikiz aynasından bana bakan polise baktım.
"Geldik yenge."
Siktir. Koca bir siktir.
.
.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPERİ (Mafya Serisi: 1)
ChickLitMahperi Kurtoğlu & Azer Miroğlu "Sevme beni. Senin sevmelerine kalmadım ben." Öfkeyle baktığım hareleri gittikçe daha da koyulaştı. Çatılan kaşları ardından tek hareketiyle yüzümü soğuk duvarla sırtımıda sıcak göğüsüyle buluşturdu. Vücudunu daha da...