Alarmın bilmem kaçıncı çalışıyla zor da olsa gözlerimi açtım.
Açığım ile kapattığım bir oldu
uyumak istiyorum uyumak , uyumak ve birdaha uyanmamak !
Kendimi çok halsiz hissediyordum ve sanki boğazım ağrıyordu .
Yorgana bir tekme vurup ayağa kalkmam ve o yorgana takılıp yere düşmem saniyleri almazken sinir krizi geçiriyordum. salağım ben ya cidden salağım.
Güne muhteşem başlamıştım ne diyebilirdim ki ?
İşlerimi halledip son olarak çantamı da alıp mutfağa geçtim.
Annem evde yoktu arayıp sıkmak da istemiyordum .
Bugün okula otobüs ile gitmek istediğim için her zmankinden daha aceleciydim, otobüsü kaçırmak istemezdim .
Pek aç olmadığım için ayakkabılarımı giyip hızlıca evden çıktım.
Saat 7.55 'di . Harika otobüsün gelmesine 5 dakika vardı .
Bugün hava çok mu soğuktu bana mı öyleydi.
Ard arda öksürünce boğazımın ağrısı kendini daha çok belli etmişti.
Hasta olmuştum.
Otobüs gelince içerisinin sıcak olma umudu ile hızlıca içeriye girdim , akbili okutup yerime geçecektim ki duyduğum şey ile bugün daha beni nelerin beklediğini merak ettim.
" yetersiz bakiye "
Derin bir nefes alıp tekrar okuttum
" yetersiz bakiye "
Bakiyene de sana da !
Otobüste tanıdık birileri var mı diye bakıca pişmiş kelle gibi sırıtarak bana bakan bir adet savaş gördüm.
Iyi tarafından bakmalıyım yağız olsaydı çok fena rezil olmuştum .
Başka tanıdık hiçkimse yoktu otobüsten de inemezdim ki hasta hasta yürüyemezdim.
" savaş şuna bi el atsana ya "
O ses benden mi çıkmıştı!
Sesim çok kötü değişmişti ve travesti gibi çıkıyordu.
Kendi sesimden soğudum resmen
Sesimi duyar duymaz savaş gülmeye başladı " akbilini basarım ve karşılık olarak birdaha o iğrenç sesini bana duyurma. Kulaklarımı seviyorum. "
Göz devirip kenara çekildim. Bu sesi duyduktan sonra bir daha konuşmazdım zaten.
Savaş kendi akbilini benim için okutunca hafif tebessüm edip arkaya geçtim. Teşekkür etmek için dahi olsa konuşamayacaktım .
" abla sen şu cinsiyet değiştirenlerden misin ?"
Şaka mı bu ?
Masum masum benden cevap bekleyen çocuğa döndüm , eminim az önceki hani şu benim olan sesimi duyduğu için böyle diyordu.
Konuşmak istemiyordum ne olursa olsun konuşmayacaktım.
Yanıma ne ara geldiğini bilmediğim savaş burnundan gülüyordu.
Ben mi ? Burnumdan soluyordum.
Dirseğimle karnına bir tane geçirdim.
" abiciğim bu gördüğün şahsiyet yani az önceki mükemmel sesin sahibi ablan sadece hasta olmuş "
Nede güzel açıklamıştı öyle .
" abla sen bence iyi oluncaya kadar konuşma sesin çok iğrenç "
Göz devirip kapının oraya geçtim okula da az kalmıştı zaten.Mükemmel otobüs yolculuğumun ardından kantine gelmiştim.
Boğazıma en iyi gelebilecek tek şey sıcak bir kahveydi .
" bir tane kahve alabilir miyim?"
"Tabiki"
Kahvemi alıp sınıfa geçmek yerine burada kalmaya karar verdim .
" şarkı söylesene o muhteşem sesinle "
Birisi bu çocuğa komik olmadığını söyleyebilir mi ?
" komik misin sen?"
Sesim biraz da olsa düzelmişti bence.
Sandalyeyi çekip oturdu " genelde yakışıklı olduğumu söylerler ve tekrar diyorum konuşmadan önce haber ver !"
Gerizekalı .
Kahvemden bir yudum alıp arkama yaslandım. Hasta hasta hiç çekemezdim Savaşı.
Arkama yaslanmam ile kantin kapısından içeri giren yağızı gördüm.
Sanki o da hasta gibiydi.
"Gü-"
Çocuğu korkutmak istemezdim .
" aferim sonunda doğru bir karar verdin."
Savaşa eğilip " kapa çeneni gerizekalı!"
Gözlerini kısıp oda benim gibi arkasına yaslandı.
Kapıya bakınca yağızın olmadığını gördüm.
Gitmişti..
"Onu seviyorsun değil mi?"
Zeki çocuk seni " sanane bundan " bu iğrenç sesle konuşturuyorlardı beni.
" tam da tahmin ettiğim gibi"
"Hastayım hasta canım ister pasta haydi gidelim dansa orada yeriz pasta ."
Bildiğim ve küçükken çok sevdiğim tekerlemenin devamını ben getirdim.
"Hastayım diyorsun dondurmalar yiyorsun erkeklere gelince mini etek giyiyorsun "
" senin sesine ne oldu ?"
" gece susar mısın?"
" daha fazla katlanamayacağım. "
" işte benim gündüzüm! Kanka sesin bok gibi "
Bizimkilerin tepkilerine göz devirip masadan kalkan savaşa döndüm.
Kulağıma eğilip " yanlız kalınca tekrar gelirim şimdilik kaçıyorum "
Ne demişti o yanlız kalınca tekrar gelirim mi ? Nah gelirsin!
Savaşın gitmesini bekliyormuş gibi cemkirmeye başladı su " o göt lalesinin ne işi var burda ve ikiniz yanlızdınız !! Bilmem anlatabildim mi ?" Aman ne güzel!
" bağırma kulağımın dibinde kardeşimsin demem yapıştırırım bir tane!"
Atışmalarını es geçip " bakıyorum da tek hasta olan benim galiba "
Aslında iyi olmuştu onlardan birisi hasta olsaydı vijdan yapabilirdim .
"Yoo tek hasta olan sen değilsin "
Kahvemden bir yudum alıp meteye döndüm " ne demek tek hasta olan sen değilsin? Siz hasta gibi durmuyorsunuz. "
" biz iyiyiz zaten seninki hasta "
Benimki ? Yağız.
" yağız mı hasta ? Bunu neden şimdi söylüyorsunuz?"
" sormadın ki " diyerek omuz silkti mete.
Hem benim yüzümden hasta olmuştu birde geç saate kadar benim ödevimi yapmıştı .
Kahvemi bitirip sesimin birazcık daha iyi olmasını umarak kantin sırasına geçtim. Öğrenciler gelmeye başlamışlardı. İki sıra öndeki kişi miraydı. Sevmiyordum bu kızı.
Neden acaba ?
Oda eline iki kahve alıp tam gidecekken beni görmesiyle durdu.
" iştahımın kaçması normal mi acaba ?" Laf mı sokmuştu bu şimdi .
Onu umursamayarak önüme döndüm. Onun gibilere en güzel cevap buydu tabiki herzamn sessiz kalmazdım ama şuan onunla uğraşamazdım.
Sıra bana gelince iki kahve ve iki laviva aldım.
Bizimkilerin yanına dönüp
" ben sınıfa gidiyorum " diyerek haber verdim. Sesim sabah ki haline göre çok iyiydi. Çok şükür!
" Enişteme mi o kahve ve lavvviva ?"
Lavivanın v harfini uzatan canım arkadaşım toprağa baktım " evet bu lavvviva yağızın "
Bende onun gibi v harfini uzatarak kantinden çıktım.
Bi sakarlık yapıpta kahveleri dökmeseydim bari.
Sınıfa gelince sınıf kapısı kapalıydı hadi ama iki elimde doluydu bu halde kapıyı açamazdım ki !
" açabilirim istersen "
Neden bu çocuk heryerde karşıma çıkıyordu? " yoo akşama kadar burda böyle dikilebilirim!" Sormasına gerek bile yoktu .
Tepkime ufak bir kahkaha atıp cevap vermekten de geri kalmadı. " kısaca 'evet' de diyebilirdin Gece Kara ."
Omuz silkip kapıyı açmasını bekledim. Sonunda açmıştı, içeri girip yağızın sırasına baktım.
Bakmaz olsaydım. Sanki elimdeki dumanı üstünde kahveler yudum yudum kalbimin üstüne döküyordu.
" sanırım birileri senden erke davranmış ve çok sevgili kuzenim de halinden baya memnun gibi."
Haklıydı! Miray ve yağız beraber kahve içiyorlardı ve yağız gülüyordu ve gamzeleri de ortadaydı. Miray da farketmiş olacak ki , zaten farketmemek elde değil ! parmağını kaldırıp gamzesine dokunuca yağız geri çekildi. Geri çekilmesi ile gözleri benim dokunsan ağlayacak olan gözlerimi buldu .
Kesinikle ağlamayacaktım o orda gülerken ben burda ağlamayacaktım.
Savaş elimdeki kahveyi alıp yağıza baka baka içti " kahve için teşekkürler gece" diyip yerine geçti.
Bende de iştah miştah kalmamıştı.
Yanımdan geçen herhangi bir çocuğu durdurup " kahve ister misin? kendim için almıştım ama içmek istemiyorum" kafa sallayıp elimdeki kahveyi aldı ve yerine geçti.
Yerime yani yağızın yanına yürüdüm.
Şuan miray orda diye yerime oturmayacak degildim . Ben ona değil o bana ayak uyduracaktı !
" kalk yerimden!"
Sesimin sinirli çıkmasını engelleyemiyordum.
Miray yüzündeki iğrenç tebessümü bozmadan " şu an ben oturuyorum ve ben oturacağım!" Ellerimi sıraya koyup eğildim. " kendi isteğinle kalk ben kaldırırsam pek hoşnut olmazsın!" Resmen çocuklar gibi yer kavgası yapıyorduk. Ama şimdi oturmasına izin versem kendi kendine havalara girecekti ve bunu istemeyiz öyle değil mi ?
" seninle uğraşamam gececik şimdi defol git !" Sabrımı sınıyordu.
" miray kalk kızın yerinden !"
Sınıfa ne ara geldiğini bilmediğim bizimkilere döndüm.
" bi sen eksiktin rüzgar"
" uzatma da kızın yerinden kalk !"
" kalkmıyorum!" Diyerek bağırınca bu tepkiyi beklemediğimiz için irkildik.
İlk tepki topraktan gelmişti
" ne bağırıyorsun kızım!" bugün pek keyfi yoktu sanırım yada kafası ağrıyordu, kantinde belliydi zaten.
Artık fazla uzamıştı bu iş.
Miray toprağa ne diyor bu dercesine bakarken kolundan tutup sıradan kaldırdım. Fazla kolay olmuştu.
Bunu beklemediği için şaşırmıştı .
Çantasını da alıp karnına attım ve sonunda oturdum.
Yanında oturduğu kişi de benimdi , oturduğu yer de benimdi !
Bunu artık anlaması gerekiyordu.
" sen ne yaptığını zannediyorsun?"
Yağız hala susuyordu en azından miraya 'kalk' diyebilirdi !
Gerçi işine gelirdi beyfendinin neden desinki. Ben zaten hastaydım boğazım ağrıyordu, halsizdim ve şimdi kafam da ağrıyordu şu uğraştığım şeylere bakın ya. Büyük bir sinir patlaması yaşayarak bağırdım .
" Siktir git Miray!"
Sesimin eski haline dönmesine mutlu olsam da bu mutluluğum uzun sürmemişti. " ne bağırıyorsun gece !"
Sabahtan beri susan yağız beyimiz şimdi tepki veriyordu ama yanlış kişiye .
"Kapa çeneni!" Diyip bende tepkimi göstermiştim.Selamlar~
50. Bölümde final yapmayı düşünüyorum eğer yorumlar ve oylar artarsa belki yapmam bilmiyorum.
Neyse gelelim bu bölüme sizce neden yağız susup susup da geceye tepki gösterdi?
Gece de hastalık, kıskançlık derken sinirleri bozuldu kızcağızın .
Yorumlarınızı, oylarınızı ,sormak istediklerinizi bekliyorum (:
Hepinize iyi günler dilerim seviliyorsunuz♡♤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐔𝐦𝐮𝐭𝐬𝐮𝐳 𝐕𝐚𝐤𝐚𝐦
Humor05*********: olduğun gibi değilsin yani olduğun gibi görünmüyorsun . etrafındakileri buna inandırmış olabilirsin ama ben gerçek seni biliyorum. 05*********: gerçek seni çok seviyorum 05*********: eminim ki gerçekte bu kadar soğuk ve sert değilsin...