Zil çalmış sınıflara geçmiştik.
Dersteyken piskopatlar bizim sınıfa gelmişti . Hoca ise bu sene geldiği için onları tanımıyordu ve haliyle herkesin tanımadığını okula ilk defa geldiklerini zannediyordu .
Hoca onlardan kendilerini tanıtmalarını isteyip yerine oturmuştu .
İlk konuşan tuna oldu .
"Bilmeyenler için söylüyorum ismim tuna bunu bilseniz yeter "
Bu nasıl bir egodur böyle .
Bora devam etti
" bilmemeniz imkansız zaten ama yine de söyleyeyim bora Yaman "Sıra savaşa gelmişti .
Boş gözlerle sınıfa baktı .
Bakışları arkama takılmıştı.
Arkamda yağız oturuyordu demek ki yağıza bakıyordu.
Soğuk bir sesle
" Savaş Ateş " dedi .
Bu çocuk yağızdan bile daha soğuk ve duygusuzdu acaba genlerinden mi kaynaklanıyordu." teşekkür ederiz çocuklar boş yerlere oturabilirisiniz "
Sınıftaki kızların hepsi yanındakileri göndermeye çalışıyordu .
Ne aptalca ama .Su ve toprak ,sena ve mete ,rüzgar ve miray oturuyordu.
Ben yanlız oturuyordum.
Çünkü yanlız oturmayı seviyordum .
Mesela yanıma oturan kişi genelde hep uyur ve benim de uykumu getirirdi veya dikkatimi dağıtırdı.
Ben rahatına düşkün bir insandım .
Sınıfta tam 4 yer boştu birisi yanım, birisi önüm ,birisi kapıya yakında sonuncusu ise emrenin yeri yağızın yanıydı .
Rüzgâr bana dönüp konuşmaya başladı.
" önündeki kızı kaldıracaklar iyi bak çünkü asla ayrı yerlere oturmazlar "Bu demek oluyordu ki piskopatlarin ortasında kalmıştım .
Piskopatlar benim olduğum sıraya doğru gelmeye başladılar .
Tuna bana bakıp
" kalk burdan boş bir yere otur "
Hani önümdeki kızı kaldıracaklardı.
Gerçi iki seçenek vardı ya ben ya o ve tabikide şans yine bana pis pis gülüyordu.
Peki ben gece bunlara boyun eğer miyim ?
Ben de boş ve duygusuz gözlerle tunaya bakmaya başladım." anlamadım "
Ciddi misin dercesine baktı bana
" neyini anlamadın kalk ve başka yere otur "
Bu hoca niye bunlara bir şey demiyordu .bakışlarımı hocaya çevirdim ama sınıfta hoca yoktu.
İşime gelirdi doğrusu .
" kalkmıyorum dağdan gelip bağdakini mi kovuyorsun "
Kara geceydim be ben kimseye kolay kolay pabuç bırakmam ben .
Lafa bora girdi .
" canına mı susadın?"
Güldüm ama o benim aksime çok sinirliydi ay kıçım .
" canıma değil Ama çok susadım ya niye hatırlattın şimdi "
Bizimkiler bana gülüyordu .
Rüzgâr ise hayran hayran bakıyordu.
" mal mısın kızım sen bir de dalga geçiyor "
" he malım ne olacak kardeş miyiz diye mi bakacaksın "
Çocuk çocuk laf sokmalar yakışıyor mu gece sana ?
Ben harbi deliydim .
" şansını fazla zorluyorsun sana bizim kim olduğumuzu söylemediler mi ?"
Ego dan bol ne var" kimsen kimsin belliki boktan birisin ki öğrenme gereğinde bulunmamışım bile şimdi asıl sen benim sabrımı zorlama ve çekil sıramın önünden"
O sırada bizim sürtük arzu konuştu illa kendini göstermek zorundaydı zaten .
" ya siz boşverin o orosbuyu aklınsıra
Size diklenerek kendini göstermeye çalışıyor "
Bora duydukları üzerine gülümsemişti.
Ama ben hiç gülmüyordum neyine güveniyor bu çocuk anlamıyorum ki .
Ayağa kalktım beni tutabilene aşk olsun vallahi .
Arzunun karşısına geçtim .
" ne diyorsun lan Sen. geçen gün yediğin dayağın tadı hoşuna gitti galiba tekrar kaşındığına göre baya bi hoşuna gitmiş "
Bir anda bozulmuştu ama tekrar o yapma gülümsemesini takındı .
" kendini gösterme çabaları vol 1"
Yok artık dayanamıyordum.
Şiddet uygulamak istemiyordum .
Arka sıradaki makas dikkatimi çekti .
Makası alıp hızlıca arzunun saçının büyük bir kısmını kestim .
" n-ne yapıyorsun sen gerizekalı, sen sen ne bok yediğini zannediyorsun "
Hem söyleniyor hem de saçına bakıyordu .
Şaheserim harikaydı....
" ben senin de dediğin gibi kendimi göstereyim sen de bu harika saçını göster ne dersin ? Bence harika bir fikir "
Sınıfta herkes kahkaha atıyordu arzunun kankası cemre ve zeynep bile.
Evet artık gönül rahatlığı ile yerime geçe bilirdim .
Elimde hala o sürtüğün saçları vardı.
Saçlarını alıp yüzüne doğru fırlattım.
Ağlamaya başladı ve hızla sınıftan çıktı kankaları da arkasından çıkmışlardı.
Onu öyle ağlarken görmek bi tuhafıma gitmişti doğrusu .
Fazla mı ileriye gitmiştim acaba.
Belki de timsah gözyaşlarıdır kim bilir ki?
Yerime oturacağım sırada yerimde savaşın oturduğunu gördüm ." yana kay orda ben oturuyorum " dedim .
Bu ne canım ya biri bitmeden diğeri başlıyor. Bi bitmediniz gittiniz .
Bak hala oturuyor
" sağır mısın yana kay oraya ben oturacağım dedim "
Yavaşça kafasını bana çevirdi .
Uvv sert sert bakışlar bu çocuk niye korku filminden fırlamış gibi ?" Bu kadar gösteriş yetmedi mi küçük fare ?"
Küçük fare mi" çocuk musun sen küçük fare nedir ya sen şimdi tom ve jerry ' i de izliyorsundur?"
Rüzgâr bize ne demişti onlara bulaşmayın.
Ben ne yapıyordum peki .
Sus gece sus
" neyine güveniyorsun nerden geliyor bu cesaret "Diyip ayağa kalktı.
Tam dibime sokuldu .
Yakınlığı beni fazla rahatsız ettiği için ittirmeye çalıştım ama bakın altını çiziyorum ittirmedim .
İttirmeye çalıştım .
" bana daha fazla yaklaşıp bileğimi tuttu ."
Naptığını zannediyordu bu .
" bıraksana bileğimi deli misin nesin ?"
Bana bakıp gülmeye başladı.
" oyun mu oynamak istiyorsun tamam bana uyar oynayalım "
Tam o anda birisi beni kendine çekip önüme geçti
" ben seninle oynarım hem de köpeğin kediyle oynadığı gibi sen hiç merak etme "Yorumları ve oylarınızı bekliyorumm.
Bölümü nasıl buldunuz?
🕊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐔𝐦𝐮𝐭𝐬𝐮𝐳 𝐕𝐚𝐤𝐚𝐦
Humor05*********: olduğun gibi değilsin yani olduğun gibi görünmüyorsun . etrafındakileri buna inandırmış olabilirsin ama ben gerçek seni biliyorum. 05*********: gerçek seni çok seviyorum 05*********: eminim ki gerçekte bu kadar soğuk ve sert değilsin...