33🌹

573 36 9
                                    

Zil çalmış sınıflara geçmiştik.
Dersteyken piskopatlar bizim sınıfa gelmişti . Hoca ise bu sene geldiği için onları tanımıyordu  ve haliyle herkesin tanımadığını okula ilk defa geldiklerini zannediyordu .
Hoca onlardan kendilerini tanıtmalarını isteyip yerine oturmuştu .
İlk konuşan tuna oldu .
"Bilmeyenler için söylüyorum ismim tuna bunu bilseniz yeter "
Bu nasıl bir egodur böyle .
Bora devam etti
" bilmemeniz imkansız zaten ama yine de söyleyeyim bora Yaman "

Sıra savaşa gelmişti .
Boş gözlerle sınıfa baktı .
Bakışları arkama takılmıştı.
Arkamda yağız oturuyordu demek ki yağıza bakıyordu.
Soğuk bir sesle
" Savaş Ateş " dedi .
Bu çocuk yağızdan  bile daha soğuk ve duygusuzdu  acaba genlerinden mi kaynaklanıyordu.

" teşekkür ederiz çocuklar boş yerlere oturabilirisiniz "

Sınıftaki kızların hepsi yanındakileri göndermeye çalışıyordu .
Ne aptalca ama .

Su ve toprak ,sena ve mete ,rüzgar ve miray oturuyordu.
Ben yanlız oturuyordum.
Çünkü yanlız oturmayı seviyordum .
Mesela yanıma oturan kişi genelde hep uyur ve benim de uykumu getirirdi veya dikkatimi dağıtırdı.
Ben rahatına düşkün bir insandım .
Sınıfta tam 4 yer boştu birisi yanım, birisi önüm ,birisi kapıya yakında sonuncusu ise emrenin yeri yağızın yanıydı .
Rüzgâr bana dönüp konuşmaya başladı.
" önündeki kızı kaldıracaklar iyi bak çünkü asla ayrı yerlere oturmazlar  "

Bu demek oluyordu ki piskopatlarin ortasında kalmıştım .

Piskopatlar benim olduğum sıraya doğru gelmeye başladılar .
Tuna bana bakıp
" kalk burdan boş bir yere otur "
Hani önümdeki kızı kaldıracaklardı.
Gerçi iki seçenek vardı ya ben ya o ve tabikide şans  yine bana  pis pis gülüyordu.
Peki ben gece  bunlara boyun eğer miyim ?
Ben de boş ve duygusuz gözlerle tunaya bakmaya başladım.

" anlamadım "
Ciddi misin dercesine baktı bana
" neyini anlamadın kalk ve başka yere otur "
Bu hoca niye bunlara bir şey demiyordu .bakışlarımı hocaya çevirdim ama sınıfta hoca yoktu.
İşime gelirdi doğrusu .
" kalkmıyorum dağdan gelip bağdakini mi kovuyorsun "
Kara geceydim be ben kimseye kolay kolay pabuç bırakmam ben .
Lafa bora girdi .
" canına mı susadın?"
Güldüm ama o benim aksime çok sinirliydi ay kıçım .
" canıma değil Ama çok susadım ya niye hatırlattın şimdi "
Bizimkiler bana  gülüyordu .
Rüzgâr ise hayran hayran bakıyordu.
" mal mısın kızım sen bir de dalga geçiyor  "
" he malım ne olacak kardeş miyiz diye mi bakacaksın "
Çocuk çocuk laf sokmalar yakışıyor mu  gece sana ?
Ben  harbi deliydim .
" şansını  fazla zorluyorsun sana bizim kim olduğumuzu söylemediler mi ?"
Ego dan bol ne var

" kimsen kimsin belliki boktan birisin ki öğrenme gereğinde bulunmamışım bile şimdi asıl  sen benim sabrımı zorlama ve çekil sıramın önünden"
O sırada bizim sürtük arzu konuştu illa kendini göstermek zorundaydı zaten .
" ya siz boşverin o orosbuyu aklınsıra
Size diklenerek kendini göstermeye çalışıyor "
Bora duydukları üzerine gülümsemişti.
Ama ben hiç gülmüyordum neyine güveniyor bu çocuk anlamıyorum ki .
Ayağa kalktım beni tutabilene aşk olsun vallahi .
Arzunun karşısına geçtim .
" ne diyorsun  lan Sen.  geçen gün yediğin dayağın tadı hoşuna gitti galiba tekrar kaşındığına göre baya bi hoşuna gitmiş "
Bir anda bozulmuştu ama tekrar o yapma gülümsemesini takındı .
" kendini gösterme çabaları vol 1"
Yok artık dayanamıyordum.
Şiddet uygulamak istemiyordum .
Arka sıradaki makas dikkatimi çekti .
Makası alıp hızlıca arzunun saçının büyük bir kısmını kestim .
" n-ne yapıyorsun sen gerizekalı,  sen sen ne bok yediğini zannediyorsun "
Hem söyleniyor hem de saçına bakıyordu .
Şaheserim harikaydı....
" ben senin de  dediğin gibi kendimi göstereyim sen de bu harika saçını göster ne dersin ? Bence harika bir fikir "
Sınıfta herkes kahkaha atıyordu arzunun kankası cemre ve zeynep bile.
Evet artık gönül rahatlığı ile yerime geçe bilirdim .
Elimde hala o sürtüğün saçları vardı.
Saçlarını alıp yüzüne doğru fırlattım.
Ağlamaya başladı ve hızla sınıftan çıktı kankaları da arkasından çıkmışlardı.
Onu öyle ağlarken görmek bi tuhafıma gitmişti doğrusu .
Fazla mı  ileriye gitmiştim acaba.
Belki de timsah gözyaşlarıdır  kim bilir ki?
Yerime oturacağım sırada yerimde savaşın oturduğunu gördüm .

" yana kay orda ben oturuyorum " dedim .
Bu ne canım ya biri bitmeden diğeri başlıyor. Bi bitmediniz gittiniz .
Bak hala oturuyor
" sağır mısın yana kay oraya ben oturacağım dedim "
Yavaşça kafasını bana çevirdi .
Uvv sert sert bakışlar bu çocuk niye korku filminden fırlamış gibi ?

" Bu kadar gösteriş yetmedi mi küçük fare ?"
Küçük fare mi

" çocuk musun sen küçük fare nedir ya sen şimdi tom ve jerry ' i de izliyorsundur?"
Rüzgâr bize ne demişti onlara bulaşmayın.
Ben ne yapıyordum peki .
Sus gece sus
" neyine güveniyorsun nerden geliyor bu cesaret "Diyip ayağa kalktı.
Tam dibime sokuldu .
Yakınlığı beni fazla rahatsız ettiği için ittirmeye çalıştım ama bakın altını çiziyorum ittirmedim .
İttirmeye çalıştım .
" bana daha fazla yaklaşıp bileğimi tuttu ."
Naptığını zannediyordu bu .
" bıraksana bileğimi deli misin nesin ?"
Bana bakıp gülmeye başladı.
" oyun mu oynamak istiyorsun tamam bana uyar oynayalım "
Tam o anda birisi beni kendine çekip önüme geçti
" ben seninle oynarım hem de köpeğin kediyle oynadığı gibi sen hiç merak etme "

Yorumları ve oylarınızı  bekliyorumm.
Bölümü nasıl buldunuz?
🕊

𝐔𝐦𝐮𝐭𝐬𝐮𝐳 𝐕𝐚𝐤𝐚𝐦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin