47🌹

549 29 9
                                    

Her defasında beni şaşırtmayı nasıl başarıyordu bu çocuk?
Oda hasta gibiydi ama bu bile umrumda değildi.
Zaten olmayan keyfim iyice kaçmıştı.
Bu kafayla ders çekemezdim. Yağızıda görmek istemiyordum.
Çantamı da alıp hızlıca sınıftan çıktım.
" gece !"
Benimle birlikte sınıftan rüzgar da çıkmıştı.
" rüzgar.."
Aramızdaki mesafeyi kapatıp yanıma geldi. " yeri değil biliyorum ama" elini ensesine atıp devam etti " baban bugün bizimle gelmeni istiyor yarın haftasonu ya "
Kaç gündür aklımda olan şeyi şimdi nasıl unutmuştum .
Gitmek istemiyordum.
" rüzgar ben bilmiyorum hem gördüğün gibi hastayım kendimi iyi hissetmiyorum "
Bahanelere sığınıyordum ama yapabileceğim birşey yoktu.
" gel bence annenle konuşmuşlar annen çantanı bile göndermiş anladığım kadarıyla babanla aranın bozulmasını istemiyor. "
Annemin çantamı hazırlayıp göndermesine şaşırmamıştım. Hazırlıklı bir kadındı.
Zaten rüzgarın dedikleri de doğruydu kaçmanın bir manası yoktu . Eninde sonunda yüzleşecektim.
" pekala konum atarsın gelirim, eşyalarımda sizdeymiş zaten"
Ahh! Az kalsın unutuyordum . Çantamdan ödevi çıkarıp rüzgâra uzattım " ' hocam gece hasta hasta ödevini yapmış bugün ise okula erkenden ödevi vermek için gelmiş ödevi bana verip gitti ama görseydiniz çok kötüydü ' diyip bunu o çatlağa verirsen sevinirim."

" okulu mu ekeceksiniz Gece hanım?"
Tek kaşını kaldırarak bana bakmaya başladı. Bu hâli gülmeme sebep oldu.
" tek kaşını birdaha kaldırma!"
Arkamı dönerek koşmaya başladım bu sırada da hala bağırıyordum " tek kaşını kaldıramıyorsun Rüzgâr, limon yemiş maymun gibi oluyorsun!"

Okuldan çıkınca kendimi daha iyi hissediyordum.
Yakınlardaki herhangi bir markete girip abur cubur alsam iyi olacaktı.
Bugünü full kendime ayırıyordum.
Karşıdaki marketi görünce direk adımlarımı oraya yönlendirdim.
Bugün kendime izin veriyordum. Istediğim bütün abur cuburu yiyebilirdim.
Reyonların arasında aptal aptal gezerken sert bir bendene çarptım
"Ahh kafam!" Ben acı çekerken çarptığım kişi gülüyordu.
" ah kalbim demen gerekmiyor mu gece?"  . E yuh artık yağızın burda ne işi vardı.  En son sınıfta mirayı ile değil miydi bu ?
Yağıza göz devirerek yanından geçmeye çalıştım . Çalıştım diyorun çünkü öküz geçmeme izin vermedi.
"Küs müyüz?"
Ne münasebet canım ben kim ulu yağız beye küsmek kim ?
Göz devirerek " çekil şurdan yoksa ciddiyim çarparım bir tane "
Yağız biran afallayınca gülmeye başladı. Sanki komik bir şey söyledim.
Onu itip içecek reyonuna yöneldim.
Salak çokuk ya sanki az önce hiç yaşanmamış gibi gelmiş birde napıyor.  Hayır anlamadığım şey bu ne ara gelmişti buraya. Neyse ne umrumda değildi.
"Şekersiz olsun benim kolam"
Bir kez daha göz devirerek "derdin ne senin ?" Diyerek sertçe dolabı kapattım. O ise hala sırıtıyordu
" tamam tamam ciddi oluyorum "
Saol ya Hiç yapmadığın şey
"Okulu ekmende sana eşlik edicem"
Aval aval ona bakarken dolaptan birisi şekerli birisi şekersiz iki kola aldı " canga mı karam mı?"
Bunun derdi ne diye düşünürken bana sorduğu soruyu kendisi cevapladı " gerçi sormaya gerek yok seni hep canga yerken görüyorum "
Daha şoktan çıkamamışken hep canga yemem detayı dikkatini çektiği için yüzümde şaşkınlığın yanı sıra minik tebessüm peydah oldu.
" naparsan yap ama benimle değil" bir adam atıp ona iyice yaklaşarak elindeki cangayı ve kolayı alarak "ama bence mirayla yapabilirsin onun da ne yediğini biliyor olmalısın " yağızı arkamda bırakarak aldıklarımın ücretini ödeyerek çıktım.
" ne yapacağımı düşünürken etrafa bakıyordum. " beni beklediğini biliyordum. "
Dediğini idrak edince hızla arkama döndüm bir açıklama yapma gereği duyarak" ne saçmalıyorsun sen sadece Napacağımı düşünüyordum , her şeyde kendine bir pay çıkarmak zorunda mısın?"
Eliyle saçını karıştırdı , böyle yapınca çok çekici oluyordu pislik
" bir parka oturalım sonra da sinemaya gidelim "
Anlaşılan bugün yağızdan kurtulamayacaktım .
" pardon da sana bunları seninle yapacağımı düşündüren şey ne?"
Bana cevap vermeyerek yürümeye başladı.
" hızlı ol gece hadi "
Ben en son bu çocuğa sinirli değil miydim? Şimdi ise onunla parka gidiyordum. Susmak yerine bu sefer içimden geçen her şeyi söyleyecektim.
Gerçi daha önce de susmuyordum ki.
" bak ordaki parkda kimse yok oraya gidelim" cevap vermek yerine gösterdiğim parka doğru gitmeye başladı. Güzel ve sessiz bir parktı.
Yağız kenardaki bankın birine oturunca ben de yanına oturdum .
" okulda yaptığın da neydi yağız?"
Aferin gece pat diye gir konuya.
" bu konu hakkında konuşmak istemiyorum gece "
" sana konuşmak istiyor musun diye sormadım!" Bağırınca ileriye bakan gözlerini bana çevirdi " sordun demedim zaten" ahh cidden mi.
Susarak cangamı açarak sertçe ısırdım. Sinirimi bir şeylerden çıkarmak zorundaydım.
" o canganın yerinde olmak istemezdim"
" seni anlamakta zorluk çekiyorum.  Neden böylesin yağız "
Zaten günün başından beri asık olan suratım daha da asılmıştı.
" Gece bana olan hislerini biliyorum,  ama aynı hissler bende yok. Kimseye karşı yok. Arkadaş olmaya çalışıyorum. Ba-'
" yani bana acıyor musun yağız?"
Bir hışımla ayağa kalktım. Ona olan hislerimi herkes biliyordu bunu ona söylemiştim de zaten. Şimdi ise gelmiş seninle arkadaş olmaya çalışıyorum diyor. Derin bir nefes alarak gözlerimi bir saniye bile kaçırmamak üzere yağızın gözlerine diktim.
" sana benimle sevgili ol demiyorum,  senin arkadaşın da olmak istemiyorum !"
" Gece ne yapmamı istiyorsun?"
Beni asla sevmeyecekti değil mi .
Hep böyle olunca en son mutlu sonla bitmiyor muydu?
Ama neden böyle olmadı.
Gözümden  bir damla yaş aktı.
Yağız beni sevmediği için değildi bu , aptal aptal hayaller kurup gerçek hayatı unuttuğum içindi.
Herkes herkesi sevmek zorunda değildi. Sevmek kadar sevilmek de önemliydi. Gözyaşlarımı sildim güçsüz birisi değildim daha fazla güçsüz gibi görünemezdim. " seni unutmaya çalışıcam zor olur veya olmaz bilmiyorum ama kimse unutulmaz değildir buna sen de dahil yağız.  Beni görünce görmezden gel , seni görünce görmezden geleceğim "
" böyle olsun istemezdim ama yapacak birşey yok "
Haklıydı yapacak bir şey  yoktu.
Artık içimde bir tane umut kırıntısı yoktu. Olmamalıydı da zaten.
Omuz silkip banktaki çantamı aldım.
Her şey buraya kadardı. Belki onunla son konuşmamdı , gözlerine son bakışımdı.
Çok boktan bir duyguydu. O benim ilkimdi madem sevmiyordu neden mal mal gelip bana umut veriyordu. Görmezden gelseydi .
Yoldaki taşa sertçe bir tekme vurdum.
Yok sinirim bir türlü geçmiyordu.  Napacaktım ben böyle ?
Taşa bir tekme daha geçirdim.
" Allahın hakkı üçtür bir tane daha vur taşa "
Hızla bir tane daha tekme vurdum.
" sen gerçekten malsın!" Cümlesine mi sinir olsam yoksa ardından attığı kahkahaya mı ?
Bugün herkesin okulu asma günü falan da benim mi haberim yok
Gerçi yağızcığını göremeyince meraktan çıkmıştır.
" gram aklın varsa hiç bulaşmazsın yoksa bütün sinirimi senden çıkarırım boya küpü "
Az önceki gibi kahkaha atmak yerine beni süzüyordu.
" ne bakıyorsun!"
" git kime sinir olduysan sinirini ondan çıkar hiç uğraşamam seninle"
" biz ona göt korkusu diyoruz miraycığım"
Ben bide bugün bunlara gidecektim değil mi ? Napıp edip bir şekilde gitmemeliydim.  Off! Rüzgara da geleceğimi söylemiştim .
Yürüyen yıkık gibi taşa son kez tekme attım. Sanırım eve gidip uyumak şuan için yapılacak en iyi şeydi .
Canın cehenneme yağız!

Arkadaşlar sınav senem olduğu için odağımı tam olarak hikayeye veremiyorum kusura bakmayın.
Yine elimden geleni yaparak bir bölüm yazmaya çalıştım iyi okumalar..
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

𝐔𝐦𝐮𝐭𝐬𝐮𝐳 𝐕𝐚𝐤𝐚𝐦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin