Başımda ki sessizce fısıldaşma ile gözlerimi açtığım ile herkes birden başımda toplandı, baya endişeli gözüküyorlardı.
"İsabel koş bir bardak su getir, boğazı kurumuştur."
Isaac, İsabel'i mutfağa yolladığı sıra da ben kendime gelmeye çalışıyor, en son neler olduğunu hatırlamayı deniyordum. Yavaşça oturur pozisyon'a gelmek isterken kolumun üstüne baskı uyguladığım sıra da kolumun acı içinde sızladığını farkedince vazgeçtim ve geri yattım.
Herkes susmuş bana bakıyordu.
"Rüya iyi misin cevap versene??!"
Isaac'ın 2 saattir sorduğu soruyu daha yeni duymuştum. Konuşacak halim olmadığı için kafamı sallamak ile yetindim. İsabel odaya girdi ve bardağı bana uzattı. Yavaşça bardağı alıp içinde ki suyu yarısına kadar içtim ve yan tarafta ki dolabın üstüne koydum. Kafamı kaldırıp diğerlerine baktığım da Alex birden söze girdi.
"2 kişi ile beraber GEF'e gitmemiz lazım. Sistemleri değişmiş, yeni denek getirip getiremediklerini öğrenemedik. Ben, Evan ve Olivia, üçümüz gitmeyi planladık. Birazdan yola çıkacağız Isaac olur da bir şey olursa asla birbirinizden ayrılmayın. 2 saat içinde dönmezsek, başımız dert'te demektir."
Dedi ve onunla gidecek olan Evan ve Olivia kafasıyla gelin işareti yaparak odadan çıktılar. İsabel'de benim acıktığımı düşünerek mutfağa indi. Isaac yatağın kenarına oturdu ve beni izlemeye başladı. Ona baktığım sıra da dün olanlar aklıma geldi.
"Özür dilerim Isaac dün ben kendimde değildim o küreyi istemsizce attım."
"Sorun değil Rüya biliyorum." Beni benden alacak bir şekilde gülümseyince istemsizce gözlerim gözlerine kaydı. Gözlerinin içi parlıyordu ama normal parlamak değildi, sanki acıları parlıyordu. İçinde ki ateş parlıyor gibiydi. Neler yaşadığını bilemezdim fakat önceden çok acı çektiği bakışlarından belliydi.
Onun gözlerini bana çevirmesi ile gözlerimi kaçırdım. Farketmiş olacak ki sırıttı.
"Dün ne oldu?"
"Bir an kendimi kaybedip ormana kaçtıktan sonra yaratık çıktı karşıma. Beni ele geçireceğini söyledi. Zihnime girmeye çalıştı. Boğazımı sıktı, Dokunduğu yerler yanıyordu. Sonrasında ona izin vermeyip ben de onun boğazını sıktım. Acı ile birkaç cümle söyledi sonra yok olup gitti."
"Ona izin verme Rüya sen ondan güçlüsün bunu unutma, sen hatta herkesten güçlüsün."
Biliyorum dercesine kafamı salladıktan sonra başımı cam'a çevirdim. O sıra da İsabel odaya girdi.
"Yemek hazır hadi gelin."
Yavaşça yataktan kalktım ve Isaac'ın arkasından odadan çıkıp merdivenlere yöneldik. Başım ağrıyordu, boğazım ve kolum sızlıyordu Isaac'ta bunu biliyor olmalı ki dönüp beni kontrol ediyordu. Aşağı kata varınca hep beraber masaya oturduk. Diğerleri olmadığı için pek konuşacak keyif yok gibiydi.
Cidden ne kadar da alışmışım, şuan sofra çok boş geliyor. Halbuki önceden tek başıma yiyip kalkardım ve bu beni mutlu ederdi.
"Alo Rüya hanım kime diyorum? Yine neler düşünüyorsun?."
"Hiç dalmışım öyle."
Öyle bir dalmıştım ki Isaac'ın bana seslendiğini sonradan farketmiştim.
Yemeğimi bitirip tabağı mutfağa koydum ve salonda ki koltuklardan tekli olana oturup kafamı geri yasladım.
Isaac ve İsabel de yanıma gelip oturdu. Bir süre onlara baktıktan sonra onlar kendi aralarında bir sohbet çıkardı bende gözlerimi dinlendirme kararı almıştım. Fakat ben dinlenme moduna geçemeden kapı açılma sesi geldi. Önden Evan girdi ardından Alex Olivia ve tanımadığım biri daha. Çok rahatsız edici bir şekilde direk bana bakmıştı. Çok masum ve saf dursa da beni çok tedirgin etmişti.
Gözlerimi zar zor onun üstünden çektim fakat hâlâ o direk bana bakıyordu. Başıma nedensizce bir ağrı saplandığı sıra da Isaac iyi olmadığımı anladı.
"Siz arkadaşa yarını filan gösterin kaynaşın. Rüya biraz kötü geliriz birazdan."
Elini uzattı. Yavaşça uzattığı elini tutup ayağa kalktım. O çocuğa bakmamaya çalışıyordum çünkü beni çok fazla rahatsız ediyordu. Merdivenleri çıktıktan sonra benim odamın önüne geldik. Isaac kapıyı açtı ve içeri geçmem için yol verdi, ardından kendi de girdi ve kapıyı yavaşça örttü. Ben yatağımın üstüne oturup gözlerimi yumdumğum sırada da Isaac'da camın kenarında ki sandalyeyi yatağın yanına çekiyordu.
"Aşağı da birden ne oldu anlat bakalım." Diyip çektiği sandalyeye oturdu ve hafif eğilir vaziyette bana bakmaya başladı.
"O çocuk eve girinceye kadar ben çok iyiydim. Eve girer girmez bana baktı ve neredeyse hiç gözlerini ayırmadı. Tereddüt ile bende ona müddet baktıktan sonra birden başıma bir ağrı saplandı. Neden bilmiyorum ama ben o çocuğu hiç sevmedim, güven sezemedim."
Isaac kaşlarını çattı ve düşünür vaziyette yüzüme baktı.
"Eve girer girmez sana bakması benimde dikkatimi çekti. Başta pek umursamadım ama senin başına ağrı girmeden önce hafifçe sırıttı sen görmemiş olabilirsin. Cidden o çocuktan bende şüphelenmeye başladım. Seni ondan uzak tutmamız lazım,İstersen sen şimdi dinlen. Bende aşağı inip biraz onlarla konuşayım."
"Uyumayabilirim ama kitap felan okurum aşağı inmek istemiyorum. Sen git hadi."
Başta tereddüt ile baktı fakat sonrasında odadan çıktı ve kapıyı örtüp gitti.
Yataktan kalktım ve banyo'ya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. O çocuk niye bana hiç güven vermedi? Normalde ben insanlarda çok çabuk güven duygusunu hissederdim. Fakat bu...
Bu daha çok acı hissettirmişti. Düşüncelerim yüzünden gözlerim yanmaya başlamıştı. Bir olay çıkmasın diye düşüncelerimden kurtulup banyodan çıktım ve kitaplıktan rastgele bir kitap alıp yatağa oturdum...Kitabı bitirmenin hüznü ile yerimden kalktım ve kitabı yerine koyup cam kenarına geçtim. Bir süre ormanı izledim, ardından gözlerimi kapattım ve sadece seslere odaklandım. Göl'ün, kuşların, rüzgarlar nedeni ile ağaçların yapraklarından çıkan hışırtıdan başka ses yoktu. Bu çok huzur vericiydi ve üstüne güven de hissettiriyordu.
Biraz olsun uykumun gelmesinin verdiği sevinç ile üstümü değiştirdim ve yatağa uzanıp yorganı üstüme çektim. Aslında hava sıcaktı fakat ben azıcık üşüyor olabilirdim, inşAllah hasta olmam. Gözlerimi yumduğum an direk çocuğun yüzü canlandı. Acmayacağım gözlerimi, korkup kaçmak gibi bir niyetim yoktu.
Çocuğun boş bir ifade ile bana bakan yüzü bir süre sonra kaybolup gitti. Bunun verdiği mutluluk ile gülümsedim ve kendimi güzel bir uykuya bıraktım...
~~~♡~♡~♡~~~
Bir bölüm sonu daha.
Biraz kısa olmuş olabilir bunun için özür dilerim fakat bu aralar pek zamanım yok.
Kendinize iyi bakınnn
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ani Dönüşüm
Khoa học viễn tưởngARA VERİLDİ. KENDİMİ HAZIR HİSSEDİNCE YENİLEYEREK DÖNECEĞİM. Yanıma kadar gelip yüzüme doğru eğildi ve gülüp konuşmaya devam etti. "Kuzeninin ve tüm sevdiklerini de öldücereksin." Ailem. Arkadaşlarım. Hepsini o öldürmüştü. Ve öldürecekti de!.. Norma...