Daphne Madeleine
Üzerime vuran güneş ışınları beni gitgide rahatsız ederken zorlukla gözlerimi aralayıp yattığım yerden doğruldum. Ellerimle yüzümü kapatıp bir süre gözlerimi ovuşturarak uykumu açmaya çalıştım.
En son uykuya dalmadan önce hatırladığım şeyle ellerimi hızla yüzümden çekerken etrafa kısa bir göz gezdirdim. Gece Aaron'la koltukta uyumuştuk fakat şimdi burada uyanıyordum ve yatağın diğer tarafı da boştu. Sanırım Aaron ben uyuduktan sonra beni buraya taşımış, yine erkenden ayrılmıştı evden.
Yattığım yerden ayaklanıp odadaki banyoya ilerledim. Klasik işlerimi hâlletmemin ardından odadan ayrıldım. Saat henüz çok geç değildi. Büyük ihtimalle teyze mutfakta kahvaltı hazırlıyordu.
Merdiven basamaklarının olduğu kısma geldiğimde yavaş yavaş merdivenleri inmeye başladım. Kısa sürede aşağı inerken görüş açıma giren salondaki masayla henüz kahvaltının hazır olmadığını fark etmiştim. Ben de bunu fırsat bilerek teyzeye yardım etmek için mutfağa yönelttim adımlarımı.
Mutfak kapısından içeriye girer girmez burnuma ulaşan kokuyla gülümsedim. Teyze krep hazırlıyordu. Benim geldiğimi anladığında ise yüzündeki geniş gülümsemeyle "Günaydın," diye mırıldanmıştı. Ben de aynı şekilde ona karşılık vererek tezgahta duran bardağa uzandım ve dolaptan su çıkarıp bardağa doldurdum.
"Aaron bahçede, kahvaltı için seni bekliyor, kızım."
Teyzenin söyledikleri beni ufak çaplı bir şoka soksa da belli etmemeye çalışarak başımla onayladım. Ardından bakışlarımı bahçeye bakan pencereye çevirdim. Dediği gibi Aaron bahçedeki masada oturuyor, kahve olduğunu tahmin ettiğim içeceğini içiyordu. Bir yandan da telefonuyla ilgileniyordu.
Dikkatimi hemen onun dibindeki çimlere çökmüş olan köpek çektiğinde yüzümde bir tebessüm oluştu. Hâlâ daha elimde olan su bardağını tezgaha bıraktıktan sonra adımlarımı bahçeye ulaşan mutfak kapısına çevirdim.
Hızlı adımlarla dışarı çıkarken kısa sürede masanın olduğu yere varabilmiştim. Tam masanın önünde durduğumda köpek de beni fark ederek uzandığı çimlerden ayaklanmıştı. Aaron ise köpeğin bu hareketi karşısında bana karşı bir atağa geçeceğini düşünmüş olacak ki çok yaklaşmamam gerektiğine dair bir uyarıda bulunmuştu. Ben de omzumu silkerek onu umursamadığımı belli ettim.
Köpeğin dibine çöküp ona sarılarak sevmeye başladım. Köpek de dilini çıkarıp beni yalıyordu. Bu hareketi kahkaha atmama sebep olurken bize anlamsız bakışlarla bakan Aaron'a "Sen yokken yeni bir arkadaş edinmiş olabilirim," diye açıklama yaptım gülüşlerimin arasından. O da sessiz kalıp telefonundan ilgilendiği işine geri dönmüştü.
Köpekle yeterince ilgilendiğimi düşünerek masada Aaron'ın karşısındaki sandalyede yerimi aldım. Köpek bu sefer benim sandalyemin dibine çöktüğünde gülümseyerek başını okşamaya devam ettim.
Çok geçmeden teyze kahvaltılıkları masaya yerleştirip ayrılmıştı yanımızdan. Her ne kadar Aaron bizimle yemek yiyebileceğini söylese de teyze üşüdüğünü söyleyip içeriye kaçmıştı. Bir yandan haklıydı. Hava hafif rüzgârlı olmasına rağmen üzerimdeki kalın sweatshirt beni çok fazla üşütmüyordu ama yanaklarımla burnum açısından aynı şeyi söyleyemeyecektim.
Bakışlarım istemsizce karşımda oturan Aaron'a kaydı. O incecik bir kazakla karşımda duruyorken onun yerine ben üşümüştüm resmen. Yüz ifadesinden o kadar normal gözüküyordu ki sorgulamadan edemiyordum. Benim daha şimdiden yanaklarımın kızardığına emindim
Bakışlarımı onun üzerinden çekip kahvaltımı yapmak amacıyla masadaki tabaklara uzandım. Normalde teyze benim tabağımı hazırlayıp önüme kadar koyardı ama bugün Aaron kahvaltıda bana eşlik ettiği için bizi kendi hâlimize bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
man & monster
Chick-Lit[kısa süreliğine askıda] O bebeği kabullenebileceğini düşünmüştü. Belki üvey de olsa bir kardeşinin olması onu iyi hissettirecekti. Ama yaşanılanlardan sonra hayatını iğrenç bir hâle getirdiği için o bebeğe sadece nefret besleyecekti. Bunun tek soru...