BeşiktAşk

241 35 12
                                    

Yorumlarınız ve vote'larınız... Size ihtiyacım vaar. İyi okumalar :)

Otobüse binip oturduğumda o kadar rahatladım ki. Bileğimi zorlamam bir yana boğazımda da cidden biraz sızı vardı.Ayrıca yorucu bir gündü gerçekten. Otobüsün camına dayadım başımı, gözkapaklarım fazla direnemedi.

Aferiiiin!O direnemeyen gözkapaklarım var ya, inmem gereken duraktan iki durak sonra uyandım.Film mi çekiyoruz ineceğim durağa yaklaşınca uyanayım? İndim yürüdüm eve kadar. Yağmur çok azalmıştı.Sorun hava değildi ki zaten. Bileğim çok kötü ağrıyordu zaten, bir de üstüne üstlük o kadar yol yürüdüm. En son topallamaya başlamıştım.

Eve anahtarla girmeme gerek yoktu.Annem evde olurdu pazar günleri. Bizim günümüz olur çünkü. Ne kadar yoğunluk olursa olsun iş falan takmaz benimle ilgilenir. Tabi eve girdiğimde karşılaştığım manzara şaşırmama neden olmadı değil. Anahtarla açayım dedim kapıyı.Annem mutfakta pasta yapıyordu.Şimdi diyeceksiniz ki ne anormal kızsın ve var bunda garip olan, annen geçmiş mutfakta pasta yapıyor. Öyle değil işte. Yemek masasının üstündeki kutu o pastanın paketleneceğini ve bizim için olmadığının haberini veriyordu.Bugün Pazar, işe gitmemiş bir de eve mi getirmişti annem! Haziranda falan olsak olabilir de, şubata giriyoruz var bunda bir gariplik. Ayrıca şarkı söylüyordu. Annem çok titizdir bu konuda, yemek yaparken falan bir şey diyemem ama kafe için bir şeyler yapıyorsa çıtını çıkarmaz ciddi bir şekilde gerilip her şeyi en mükemmel şekilde yapmaya çalışır. Kapıdan girdim, şarkı söylemekten kilidin sesini duyamadı bile. Baktım pastanın karton kutusu masada ama annem nasıl mutlu nasıl mutlu...

Zaten şu birkaç gündür var bir şeyler ama, hadi bakalım.

Yavaşça içeri girdim.Duymadan odaya geçsem süper olurdu ama olamadı.

-Ada?

Ahh be. Saat yediyi geçiyordu. Yandım şimdi.

-Hoş geldin kızım. Anneyi öpmek yok mu?

Pardonn? Ben bilmiyor sizin dil... Hayır, anlamadım annem miydi karşımdaki?Dublaj falan, ne biliyim? Üç aylık ömrüm falan mı kaldı benim?

-Anne? Geç kaldım diye kızmayacak mısın?

-hayır kızım. Bu havada trafik falan vardır.Hem bir kerecik de geç kal.Sağ salim buradasın niye kızayım?

Deniyor muydu beni? Şimdi normal davranırsam yaptığım şey ne kadar büyük bir yanlış ve bunu önemsiz gibi görüyorum diye daha mı çok kızacaktı?

-Özür dilerim annecim. Gerçekten. Bak...

Annem sözümü kesti.

-Tamam kızım. Bir şey demedim. Hem sen ne tatlı annecim diyorsun öyle. İlla özür mü dilemen lazım bakıyım annecim demen için?

Bunu deyip burnuma işaret parmağındaki kremayı bulaştırdı.

Yok artık!Anneme kim ne yaptı? Aslında kim ne yapmışsa güzel yapmış. Ya annem çok iyi kadındır.Her şeye de izin verir.Moderndir yani. Böyle gecikince başıma bir şey gelir diye falan hafiften bir öğüt faslı oluyor sadece.Benim iyiliğim için. Zaten buna üzülüyorum.Yıllardır hep benim için uğraşıyor. Kendi için... Bakımlı kadın, güzeldir de. Bugüne kadar birkaç kişi oldu bir şeyler hisseden ama o hiçbirini kabul etmedi. Aslında ilkinde çok canını yakmıştım. Aslında annem bir şey yapmadı da. Adam buna itiraf ediyordu.Üniversite arkadaşlarıyla toplanmışlardı bir kere, bir hafta sonra adam görüşmek istedi. Üniversiteden arkadaşı sonuçta, annem de saf kadın yanlış bir şey görmeden görüştü. Ben daha kaç yaşındaydım? 11-12 falan. Adama bir tekme çaktım dediklerini duyduktan sonra. Annem daha bir şey dememişti.kapının arkasından çıktım ve karnına yakın bir yerlere geçirdim tekmemi. Yani aslında hedefim karnıydı ama boyumuz bilirsiniz o zamanlar o kadar uzun olmuyor.Çok canı yanmıştı adamın, e normal olarak. "Annem benim,kimse onu benden alamaz.Hem ben yeni baba istemiyorum tamam mı? Sen beni kabul ediyorsun da ben ediyor muyum bakalım? Allah Allah!" Bunları söylemiştim bir de. Annem beni çekti adamda kalıcı bir hasar bırakmayayım diye. "Kızım ben senin annenim. Kimse beni senden alamaz. Hem zaten bir şey olmayacaktı."

Düşünceli kadın. İlk önce benimle konuştu, sonra gitti o adamın yanına. Ben cevabımı almıştım zaten, problem ortadan kalkmıştı. Adam yiğitliğine şey yapmayacak diye on kere bir şey olmadığını söyledi. Tabi canım, ben de Afrodit zaten. Ne tekmeydi ama. İşte o günden sonra galiba iki kişi daha anneme bu tarz bir şeyler için teklifte bulunmuştu ama annem düşünmeden reddetti hepsini tabi.Annem benden daha değerli bir şey olmadığını söyler.Bu yüzden yıllardır yalnız.Ama artık ben bu tarz bir şey olursa ona destek olmak istiyorum.onun da duyguları var. Beğenilmeye sevilmeye ihtiyacı var.Ben yetemem. Kocaman kız oldum. Artık olgunlaştım.

Neyse. Bu kez düşünmekle kalmayıp daldım bayağı annemin burnuma krema sürmesinden sonra. Tezgaha dayandım ve bunları düşündüm işte.Sonra biraz daha durdum öylece. Çünkü bir anda aklıma bir çift yeşil göz geldi.Gözlerimin önüne... Gülümseme kaçıverdi dudaklarımdan.

-Adaa

Hayatımdaki en imalı bakışları attı annem.

-Aşık mısın kızım sen?

Bunu duyar duymaz doğruldum.Bileğim benimle savaş veriyordu.Doğrulmak pek de hoş bir fikir değilmiş.Sağ bacağım üzerinde kalabilirdim.

-Ne aşkı anne ya, donmuşum ben burada sen aşk diyorsun. Dondum ben burada.Hem bileğ...

Ops! Anneme niye söyledim ben şimdi? Abartmasa bari.

-N'olmuş bileğine?

Üstümü değişeyim ben.Bir şey yok azıcık burkuldu galiba ya.Canım tatlı ya, huyum kurusun. Dedim odama yönelmek için zor bir hamleyle arkamı dönüyordum ki, annemin konuşmasıyla durdum.

-bu atkıyı ne zaman aldık biz, ben hiç hatırlamıyorum.

Ben annemsiz bir şey alamam.Bu yüzden her şeyimi tanır.Şimdi ne yapacaktım acaba?

-Benim değil zaten.Asya'nın. Bilirsin böyle erkek gibi şeyleri seviyor.

-Hımm.Neyse tamam giyin de yemek yiyelim.

Giyindim giyinmesine de giyinirken gördüm canımın tatlı oluşunu.Arkadaş benimle alakası yok, ayak bileğim balon gibi şişmiş.Az bile ağrıyor.Bir de iki durak yürüdüm tabi, ee uyursam öyle, müstahak bana. Üzerimi giyindim. Giyindim giyinmesine de, o atkıyı boynuma yapıştırabilirdim. Onun gibi kokuyordu. Nefesini boynumda hisseder gibi. Ayrıca takarken karanlıktı yağmur falan fark etmemişim, renkleri öylesine diye düşünmüştüm. Ama değilmiş. O siyah beyazlık Beşiktaşlı olduğu içinmiş aynı zamanda. Beşiktaşlıymış! Abi çok iyi yaa. Yani ne güzel, o da Beşiktaşlı. Tıpkı babam gibi. Sakin ol Ada, çocuk Beşiktaşlı olabilir, sakin ol.

Bana takarken ne demişti o? Önemli de. Beşiktaşlı. Önemli tabi. Beşiktaş bu. Yaa, ne tatlı olurduk. Birlikte maça giderdik. Annem gelmiyor benimle, belki birlikte giderdik. Sahi, gider mi benimle?

Dolabımın en görülmeyecek yerine sakladım atkıyı.

İçeri gittim.Giderken de anladı zaten annem. Daha fazla saklamadım ve annemin bütün o neşesini yerle bir ettim. Resmen hareketlerimi bile zorluyordu.Yemeği yiyip doktora gittik annemin zoruyla.Bu hafta karne alacağız ben mahvettim bileğimi. Off.Yarın okula nasıl gideceğim ben?

Hastaneden gelince atkıya sarınıp uyudum. Rüyam onun gibi kokuyordu. BeşiktAşk...

AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin