Ben Seni Çok Özür Diliyorum

29 4 4
                                    

Her şey o Yağmur denen kız yüzündenmiş. Hepsi! Ama her şeye rağmen ilk öptüğü kızın ben değil de o olduğunu düşündükçe içimde bir şeyler kopuyor resmen. Kendime ne kadar o öpmedi desem de olmuyor işte! Melek geldi iki gün önceki sabah. Olanların üstünden neredeyse üç ay geçti ve ben artık kendimi eskiye göre daha iyi hissedip annemle Erdem abiye -düğün dündü- odaklanmışken geldi. Anlattı. O mesajları o düzenlemiş. Mesaj atıp numaramı almış o ara ve Araz'ınkini. Yağmur istediği için. Ve gelip bunu bana anlatma sebebi de yine Yağmur. Arkadaş grubuyla beraber tatile giderken Yağmur Yalın'la kafayı bozdu kendini çok üzüyor diye onu da çağırmış ve oteldeki odada erkek arkadaşıyla beraber yakalamış onu. Pişman olmuş kız da. Kuzenine bile ne yapmış! Doğrusu aklım almıyor!..

Yalın'la hiçbir şeyim kalmadı. Nefret etmeyi deniyorum bunca zamandır ve annemler dolayısıyla sürekli beraberiz. Üstelik gözlerimin içine öyle bakarken nasıl nefret edebilirim ondan. Annemler olduğu için tamamen silemedim ama telefonla hiçbir iletişim kurmadım. Defalarca kez konuşmayı denedi benimle ve en sonunda o da bana hak verdi. İçimi yakarak.

Haklısın. Her an biri beni öpebilir diye tedbirli yaşayacağım bundan sonra ve senin dudakların gelene kadar kimse uğramayacak buraya. Daha fazla üzmeyeceğim seni tamam. Ama ben seni seviyorum Adam.

Geçen hafta büyük temizlik yaptık düğün için. Koltukları yatakları vitrinleri çektik falan... Yatağımın altından düşkapanına bağlı olan küçük şişe çıktı. Ve bilin bakalım yatağımı çekenler kimlerdi? Yalın ve Emre. Beren Teyze, annem ve Özge'yle temizlik yapıyorduk ama koltukların yatakların çekilmesi fazla zordu. Annem mobilyaları alırken kaliteli olacak diye en ağırlarını aldıysa demek ki...

Annem de gidip çocuklardan yardım istemiş. Emre'yle oyun oynuyorlarmış onlar da bırakıp hemen geldiler. Özge Emre'nin gelmesine çok sevindi tabii. Doğum günümden sonra Umut'un organize ettiği karaoke dönüşü Özge'yi eve bırakması ilk adımdı. O gün Yalın "Yerine sevemem"i söylemişti... Özge ve Emre diyordum değil mi? Sevgili sayılmazlardı ama sadece arkadaş kategorisine de sığmazlardı. Ama bana yan etkileri fazla oldu. Bir de beraber bir şeyler içtik temizlik bittikten sonra. Annem "Çocukları çok yorduk hadi kafeye inin beraber de bir şeyler ısmarlamış olayım size. Biz devam edelim siz sonra gelirsiniz." dediğinde içimden teşekkürlerimi (!) sunmadan edemedim. Ah annecim ah!

Onlar konuştu biz dinledik. Biz dediysem biz değil yani. Yalın da dinledi ben de dinledim anlamında. Canım o kadar yanıyor ki! Hep birlikteyiz ve...

Sıcaktan bunalmıştım ve dondurmadan sonra biraz midem kötü olmuştu. Soğuk bir şey içsem iyi gelir belki diye yerimden kalktığımda pantolonumun zeminle buluşması bir oldu. Ne olduğunu anlayamadım. Başım çok fena döndü ve düştüm. Yan masanın köşesine başımı çarpmadan düşseydim daha iyi olacaktı ya, beceremedim işte. Yalın apar topar kucağına aldı arabaya bindik. Bunda hastanelik ne vardı Allah aşkına?! Özge'yle Emre de karşı çıkmadılar zaten sinirim bozuldu. Halden anlamaz aşıklar! Ben Yalın'ın kucağındayken kalbimi yere düşürdüm de oradan sesi geliyor sandım haberiniz var mı? Yok tabii. Neyse. Doktor başıma güneş geçmiş olabileceğini onun dışında pek bir ihtimal olmadığını söyledi.Bir de en basitinden bir test yaptırdık. Ben rica ettim yoksa en az altı yedi saat beklerdik. Yalın dedi ben de kısa süreli bir şey olsun diye rica edince iki saat sonra alabildik. En son doktorun yanına uğradık sonuçlar için gideceğiz artık. Dönüp kan gerekirse ben veririm olmaz ya gene de söyliyim dedi. Elimde olmadan güldüm. Yahu kazadan kafamı yaralayarak çıkmadım sadece düştüm. Bu çocuğun -bu zeki adamın!- aklı nereye gitmişti benim yokluğumda? Doktor bilmiş bir şekilde lafı yerleştirdi ama.

-Delikanlı iyi ki şimdilik öyle bir şey yok ama eğer sevgiline bir şey olacak olursa kardeşine koşman lazım. Eğer o da sıfır negatif değilse işin zor. Bazen kardeş kardeşe aynı oluyor. Olmazsa İstanbul'u dolaşırsın. Kızımız biraz zor seviyor. dedi.

Sevgili lafı geçince yüzüm düşmüşse de Yalın konuşunca yüzümdeki gülümseme tamamen silindi. Bu kadarı!..
-Teşekkür ederim tavsiyeniz için ama ben çok zorlanacağımı düşünmüyorum. Dediğim gibi gerekirse ben verebilirim. Kan grubum sıfır negatif. Deyip hiç görmediğim kadar özgüven dolu bir gülümseme bıraktı doktorun önüne. Ben de kaldım öylece. Yalan yok. Sonra teşekkür ettim çıktık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 08, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin