⚜️ Kan Kırmızısı ⚜️

1K 135 536
                                    

Herkese Merhabalar;

Sizlere kafa karıştıran bir bölüm ile geldim, İnanıyorum ki siz zeki kızçeler olayı çözeceksiniz.

Keyifli Okumalar Dilerim Sizlere...

Bölüm Şarkısı:  Buray - Beni Affet



"Anlattıklarından çok, sustuklarından korkuyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Anlattıklarından çok, sustuklarından korkuyorum..."




(Seneler öncesi)

"Çocuklar, herkes resim defterlerini çıkarttı mı?"

Tüm hepsi bir ağızdan Evet diye bağırırken, küçük Fatih geç kalmanın verdiği telaş ile hala dolabının içinden kendisine ait olan resim defterini arıyordu. Nihayet defterini bulan Fatih Arslan, bu sefer de çizecekleri resim için boyaların olduğu kısma geçti. Çoktan küçük aklına ne çizeceği gelmişti bile, bu yüzden resmi için gereken renkte boya kalemlerini düşünmesine gerek yoktu.

Tek tek boya kalemlerine göz gezdirdiği sırada biraz önce içi içine sığmayan o mutlu çocuk gitmiş, yerine suratı asılmış ve kaşları çatılmış bir çocuk gelmişti. Kızgınca öğretmeninin yanına giderek istediği boya kalemlerinin hiçbirisinin olmadığını dudaklarını büze büze söylemişti.

"Başka renkte boyalar var, onları kullanmak istemez misin?"

"Olmaz öğretmenim. Bugün annemin doğum günü, onu çizip hediye edeceğim. Bu yüzden bana mavi, sarı, turuncu ve siyah renkte boya kalemleri lazım."

Öğretmeni öğrencisinin illa o renkte boyaları istemesinin nedeninin öğrenince gülümsemeden edemedi. Elinden tutarak onu kendi çekmesinin önüne getirdi ve kilitli olan çekmesini açarak ayırdığı tüm boya kalemlerini ona gösterdi. Fatih Arslan'a göz kırparak istediği boya kalemlerini alması için işaret verdi. Hiç beklemeden kalemleri alan küçük, elinde defteriyle yerine geçerek aklındakini temiz sayfanın üzerine dökmeye başladı.

Resmini bitirdiğinde babasını sınıfın camının önünde ona doğru bakarken gördü. Bugün normalden daha erken ayrılacaktı okuldan ve tam zamanında bitirmişti çizdiği resmini. Yerinden kalktığı gibi önce aldığı kalemlerini öğretmenine geri vermiş, sonra da bir eline boyu kadar çantası, diğer eline çizdiği resmini alarak sınıftan çıkmıştı.

Babası da iş yerinden sırf eşinin doğum günü olduğu ve sürpriz yapmak için erkenden çıkmıştı. Bu iki erkeğin de bugünkü telaşı, evde onları bekleyen mavi gözlü o güzel kadın içindi. El ele yürüyen baba oğul bilmiyordu, ailelerinin son mutlu dakikalarına yürüdüklerini...

Bahçe kapısını açmak üzereyken babası onu kendine çekerek, önünde eğilmiş ve sessiz olması için uyarmıştı.

"Annen bizim geldiğimizi farketmesin evlat, bu yüzden minik adımlar atacağız, anlaştık mı?"

SADE'M - HIRÇIN KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin