Bölüm Şarkısı: BURAY – Delikız / Tac Mahal (Bu şarkıları dinleyince aklıma hep Sade ile Arslan geliyor yaa, resmen onun için yazılmış)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sen dokunursan tüm yaralarımda çiçek açar..."
Arslan daha bir şey söyleyecek gibiydi ki lafını çalan kapı zili kesti. "Bakma öyle bu gelen Cem değil. Marketten bir şeyler sipariş etmiştim. Onlar gelmiştir. Gelecek olan kişi çoktan gelirdi ya da en azından bir arardı."
Ağrıyan vücudunu zor bela sandalyeden kaldırdı. Yavaş adımlarla yürüdüğü için kapı ikinci kez tekrar çaldı.
"Patlama geldimm." Bugün kurduğu hayaller küçücük bir suyun içinde boğulduğu için, kapıyı açınca gördüğü kişiye kocaman olmuş gözlerle baktı.
"Sana hasta çorbası getirdim."
.
.
.
Gün içerisinde defalarca zikrettiği isim nihayet bedene bürünmüş bir şekilde karşısındaydı. Bir şeyi kırk defa söyleyince olurmuş derler ya hani, bu da onun büyüsü olmalıydı. Ya da yüreği sönmüş kırk geceye inat, kırk bin yıldız sönmüşken, kırk bin birinci yıldızı parlatmayı başarmıştı.
"Cem" derken kısık olan sesi daha da gitmeye yüz tuttu. Eliyle boğazını bastırarak daha güçlü bir şekilde döküldü dilinden ismi.
"Cem!" Az çok geri gelen ses tonu şaşkınlığını belli edebiliyordu artık.
"Konuşmak için yorma kendini. Anlaşılan baya kötü durumdasın."
Kötü mü? Şaka yapıyor olmalıydı? Yeşil gözlü bu adamın var olduğu bir yerde bir kadının kötü olma ihtimali pek mümkün değildi. Sabahtan beri aldığım tüm ilaçlar, içtiğim tüm şifalı çaylar meğer bir hiçmiş. Beni ayağa kaldırıp nefesimi düzene sokabilecek tek şey bu adammış, diye hülyalı bir şekilde geçirdi içinden.
"Gelsene kapıda kaldın." Evinde hali hazırda olan ve ona yemek hazırlayan Arslan'ı çoktan unutmuş, gelen yeni misafirine çoktan tüm kapılarını açmıştı.
Mutfakta yemek hazırlığında olan Arslan'da ise, Sade'nin uzun süre gelmemesi merak duygusu yaratmıştı. Elindekileri bırakıp kapıya doğru yaklaştı. Ayıp olacağını bildiği halde salonda geçen konuşmaları dinledi. Kimin geldiğini anlaması çok zor olmadı. Görünmemeye dikkat ederek kafasını biraz uzatıp onları izlemeye başladı.
