Herkese Merhaba;
Bölüm sonu Arslan için yorumları bekliyor olacağım..
Siz sevdiklerime Keyifli Okumalar...
Bölüm Şarkısı: Edis - Buz Kırağı
"Sen gelince ben tamamlandım, meğer ne kadar da yarımmışım..."
Odada yavaş yavaş düzene oturmuş nefes seslerinden yanındaki kadının uyuduğunu anladı. Diken olmuşçasına batan yataktan vakit kaybetmeden kalktı. Ne ara çıkarttığını anlamadığı kol saatini ayakucunda buldu. Bir yandan yanında uyuyan ve yaklaşık birkaç saat önce tenini sevdiği fakat şu an için varlığından bile rahatsız olduğu kadına bakarken, diğer yandan eğilip saatini aldı. Koluna takarken gecenin üç buçuğa geldiğini gördü.
Hemen hemen Arslan'ın her gecesi böyleydi aslında. İşten çıktıktan sonra gittiği gezdiği yerlerde gözüne bir kadın kestiriyor ve soluğu bir otel odasında buluyorlardı. Yaşadığı yer olan İtalya'da kadınların ağzında yayılmıştı onun namı.
"Kara Tehlike"
Bir kadını güzelliği ve çekiciliğinden ötürü gözüne kestirmeye görsün. Mutlaka o kadını hayatına sokardı. Fakat iki üç saatlik bir zaman dilimi kadardır o hayat. Daha ötesi olamaz. Güneş kadar yakan esmer teninin saçtığı tehlikeden aldığı bu namı, sonuna kadar hak ediyordu genç adam.
Bir kadının kendisini, genç adamdan korumak için kartlarını kapalı oynamasından fazlası gerekiyordu. Çünkü adamın yakışıklılığının yanında diğer bir tehlikeli yanı da; tatlı diliydi. Birliktelik için ikna ederken kullandığı tatlı dilini, ayrılma sırasında da kullanırdı. O Arslan Dağlı'ydı. Girdiği ortamı bir anda yakıp kavuran, çıkarken de "ben aslında masumum, bir şey yapmadım" havasında, elini kolunu sallaya sallaya rahatça çıkıp giden bir adamdı.
Bir de bu Kara Tehlike'nin şef yüzü vardı ki, mutfaktakilerin dışında hiç kimse bu halini görmemişti. Kadınlara yemek konusunda gram bilgim yoktur derken aslında çalıştı restoranda yaptığı yemekleri yiyebilmek için sıra bile olurdu çoğu zaman.
Arslan'ın şef olduğu sırada büründüğü karakteri, aslında gerçek karakteriydi. Hırslı, sert, kuralcı, en iyi ben bilirimci ve disiplinli...
Bu özellikler Arslan'ın vazgeçilmezleridir. Acılarıyla adım adım büyürken, bu özelliklerden her birsini de kendi benliğine kattı. Ailevi sebepleri onu önce yemeklere daha sonra ise adım adım şefliğe itmişti. Tanıdığı insanlardan uzak olabilmek için üniversiteyi yurt dışında okumayı tercih etti. Okul sonrası burada girdiği mekân ve işletmelerdeki kariyeri biraz daha uzaklaştırmıştı onu Türkiye'den.
Ancak uzun zamandır bazı mailler alıyordu Arslan. Başlarda umursamasa da artan mailler adamın kafasını gittikçe meşgul etmeyi başarmıştı.
Kendisine sorulsa; bu yaşadığı hayatını hep böyle devam ettireceğinden emindi. Kimseyi almadan tek başına olması gerektiği gibi. Ama hayat mutfak kurallarıyla dönmez. Sen bir şeye hayır derken, daha cümleni tamamlayamadan tüm olmazların kuruluverir hayatının baş köşesine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADE'M - HIRÇIN KADIN
Chick-LitBirisi gelir ve kurduğun düzen bozulur! Hayatın kuralı budur, O "biri" hep gelir ! 🔜 21.06.2020 Tüm hakları saklıdır ©️