Sınıfta zilin çalmasını bekliyorduk içeriye Jungkook girince gözlerimi kapatıp derin bir nefes alıp verdim. Bana yapacaklarını çok merak ediyorum.
JK: yerlerinize geçip bay Kim gelene kadar kitabınızı açıp 97. Sayfayı okuyun.
Dediğini yapıp kitaplarımızı açmıştık. Kitabı okuyamıyordum sürekli gözüm Jungkook'a kayıyordu. Off insan her gün gittiği her yerde gördüğü sevgilisiyle ayrılmasıda amma zormuş ha! Gerçeği biz ne ara sevgili olmuştuk onuda anlayamadım ama olmuşuz işte!
Suna: Y/N...
Y/N: hmm?
Suna: zil çalınca okuldan kaçalım mı?
Y/N: ne? Neden böyle bir şey yapalım ki?
Suna: ya ne var! Okullar yakında kapanıyor çok fazla dersimizde yok. Hem öğleden sonraki dersler çok sıkıcı!
Y/N: Suna yakalanırsak-
Suna: okuldan günde kaç kişi kaçıyor sen biliyor musun hiç? Farketmezler merak etme!
Y/N: okula yeni geldim diye ben şimdi böyle bir şey yapmayayım.
Suna: bir iki ay olmuştur işte ne yenisi hadi nolur ben çok sıkılıyorum.
JK: aranızda konuşmayın!
Y/N: tamam gideriz.
Suna: yaşasın!
Zil çaldıktan sonra ben ve Suna arka bahçeye gitmiştik daha sonra bizim sınıftan olmayan bir kaç kız dahada gelmişti ve birlikte okuldan çıktık. Umarım kimse öğrenmez çıktığımızı.... hayır olamaz! Nasıl unuturum?!? Jungkook kesin benim okulda olmadığımı fark eder! Zaten benim için geliyor okula! Öğretmene ve annesine söylerse biterim ben!
Y/N: Suna hadi dönelem ben istemiyorum.
Suna: Y/N korkma biz hep yapıyoruz kimse fark etmiyor.
Y/N: nasıl fark etmezler ya?! Nasıl?!
Suna: eğer sorarlarsa hasta olduğunu ve eve gittiğini söyle. Hadi gel! Anlaşılan sen daha önce hayatında hiç aksiyon yaşamadın.
Y/N: benim hayatım doğuştan aksiyon ama başımıda bile bile belaya sokmuyorum.
Suna: amma nazlandın bir şey olursa ben seni korurum korkma! Hadi gidelim.
Birlikte okuldan dışarı çıkmıştık ilk başta stresli olsamda sonradan eğlenmeye başlamıştım. Saatler sonra eve gitmiştim hayatımda bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum. Bunu daha sık yapmalıyız ama boş zamanımızda tabi. Salonda Jungkook'la karşılaşınca yüzümdeki gülümseme düşmüştü birden. Merdivenlere doğru yürümeye başlayınca şaşırmıştım şimdiye kadar yüz yane soru sorması gerekirdi.
Y/N: nereye gittiğimi merak etmiyormusun?
JK: neden merak edeyim?
Y/N: okuldan kaçtım çünkü...
JK: hah... bak aramızda artık bir ilişki olmadığına göre bir birimize karışmayalım. Kim ne isterse yapsın nereye gitmek istiyorsa gitsin.
Y/N: ya tamam ayrıldık ama... üvey kardeşiz sonuçta bu kadar soğuk davranmasan?
JK: nasıl davranmamı istersin? Yanına gelip sana sarılayım mı? Yoksa geceleri gelip seninle birlikte uyumamı mı istersin?
Y/N: benimle bir insan gibi konuşmakla başlayabilirsin!
JK: daha bu sabah ayrıldık nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun?
Y/N: çünkü seninle her gün karşılaşıyoruz! Her gün her yerde birbirimizi görüyoruz! Ve bu yüzdende hiçbir şey yaşanmamış gibi davranmalıyız.
JK: ben hiçbir şey yaşanmamış gibi davranıyorum zaten benimle konuşmaya çalışan sensin!
Y/N: beni görmezden gelerek mi? Normal bir abi kardeş olamaz mıyız?!
JK: bana sakın bir daha abi deme!! Ben senin abin değilim sende benim kardeşim değilsin!!!
Jungkook sinirle odasına çıkınca bende biraz bekleyip az önce neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Odama gidip yatağıma uzandım... galiba bayan Jeon ile konuşmamız gerekiyor...
Hellolar!!!
Bu bölümü aslında iki gün önce atacaktım ama hem az yazmıştım hemde çok vaktim yoktu.Yemin ederim bu isviçre beni depresyona soktu! Özelliklede insanları! Nasıl kendini beğenmiş nasıl alıngan dokunsan hemen küsüyorlar!
Genelde okulda acayip sessiz bir kızım dillerinide çok bilmediğim için konuşmayı pek sevmiyorum ama görsen herkes bana öyle bir davranıyorki sanki sülalelerini sövmüşüm mal götler!
Bir kız var bir hafta önceye kadar her şey çok iyidi hafta sonundan sonra okula gittim nasıl trip atıyor masalarımız yan yana masasını sürekli benimkinden uzaklaştırıyor hayır yani ben senin sevgilin miyim ki bana durduk yere trip atıyorsun git triplerini sevgiline sakla sinirimi bozdu göt!
Neyse içimi buraya döktüm biraz rahatladım sonra görüşürüz. ✌🏻