Yüzümü avuçlarının arasına alıp hızla kendine yaklaştırınca öpeceğini sanıp hızlıca gözlerimi kapatmıştım. Öpmediğini fark edince yavaşça açmıştım gözlerimi. Gözleri gözlerime kenetlenmişti ve yüzlerimiz çok yakındı. Ayrılmamız için ellerimi ellerinin üzerine koyup çekmeye başladım ama sıkıca tutmuştu.
Y/N: bırak beni.
Beni dinlemeden yavaşça yaklaşmaya başlayınca onu sertçe itmeye başladım.
Y/N: yaklaşma!
Yüzümü bırakıp bileklerimden tutup arkasına alınca istemeden de olsa ona bir adım yaklaşıp çarptım. Bedenlerimizi ayırmak için bir adım geriye çekilmeye çalışırken daha çok çekmişti. Parfümünün kokusu başımı döndürürken başını yaklaştırmaya başlamıştı.
Y/N: sana çilekli pastamdan vermeyeceğim.
JK: benim çilekli pastam sensin.
Y/N: ya yaklaşma dedim!
Kendimi sertçe geriye doğru çekerken birden ellerimi bırakmıştı ve hızla arkamdaki tezgahın kenarlarına çarpmıştım. O anki acı ile yere oturdum ve gözlerimi sıkıca yumdum.
JK: bırakmamı sen istemiştin.
Biraz durup bana baktıktan sonra mutfaktan çekip gitti. Sırtım o kadar çok acıyordu ki ayağa kalkamıyordum. Yaklaşık 20 dakika boyunca öylece oturup ağlıyordum. Acısı biraz geçmişti ama kıpırdadığımda acımaya başlıyordu. Sabaha kadar burda böylece oturmak istiyordum. Nasıl bir öküz bu ya? İnsan bir gelip bakar bu kız niye yarım saattir çıkmadı diye. Acaba sevgilisinin evine mi gitti?
Nefes aldığımda bile sırtım acıyordu. Zorla ayağa kalkıp malzemeleri topladım bayan Jeon'nun bir şey bilmesini istemiyordum. Mutfağı toparlayıp yavaş adımlarla mutfaktan çıktım ve odama gidip yatağa uzandım. Bayan Jeon gelene kadar dinleneyim belki acısı geçer.
Bayan Jeon gelmişti ve odama gelip beni yemeğe çağırdı. Yavaşça yataktan kalkarken belim sızlanmaya başlamıştı. Odamdaki aynanın karşısına geçip elbisemi kaldırıp sırtıma baktım. Sırtım morarmıştı ve bir az şişmişti. Bayan Jeon'u daha fazla bekletmeden aşaya inmiştim yavaş adımlarla.
B.Jeon: Y/N iyi misin? Bir tuhaf görünüyorsun.
Y/N: sırtım biraz ağrıyorda.
B.Jeon: bir şey mi oldu? Bir yere mi çarptın yoksa?
Y/N: evet bir yere çarptım. A-ama önemli bir şey değil ağrı kesici içersem iyileşirim.
JK: Y/N tuz.
Jungkook tuzu uzatmamı isteyince tuzu alıp ona vermek için uzandım ama sırtım yüzünden fazla uzanamıyordum.
B.Jeon: gerçekten iyi misin? Yerinden kıpırdayamıyorsun bile.
Y/N: ah gerçekten iyim.
B.Jeon: sırtını göster.
Y/N: hım? N-nasıl? Burda mı?
JK: utanma utanma.
B.Jeon: neyse sonra ben odana gelir bakarım.
Yemeğimi yedikten sonra odama gitmiştim. Yatağa yavaşça uzanıp bir az sesizliği dinledim. Çok sesizdi. Odamın kapısı birden açılınca irkini kapıya baktım. Jungkook yatağıma bir şey fırlatmıştı.
JK: al ağrı kesici.
Bir kızın odasına böyle girmemeli. Şu anda ona bağırıp çağırasım var ama acıdan dolayı sesiz kalmıştım.
Y/N: su getirir misin?
JK: git kendin al hizmetçin değilim!
Sertçe kapıyı çarpıp gittiğinde olduğum gibi kalmıştım. Sırtıma dokunduğumda daha fazla şişmiş olduğunu fark ettim. Gözlerimi kapatıp öylece beklemiştim. Bir kaç dakika sonra kapım yine açılınca gözlerimi açmıştım. Jungkook elindeki su bardağını getirip masama bırakmıştı.
JK: ağrı kesiciyi iç!
Y/N: sonra içerim.
JK: şimdi içmelisin ki ağrısı hemen geçsin.
Y/N: yerimden kıpırdamak istemiyorum.
Ağrı kesicilerden bir tane alıp ağızıma soktu ve ardından elini başımın altına koyup başımı yukarıya kaldırdı ve suyu içirdi.
JK: bu kadar basit bir şey!
Y/N: çıkabilirsin.
JK: teşekkür et.
Y/N: beni bu hale sokan sensin.
JK: sen bırakmamı istedin!
Y/N: birden bırakmanı söylemedim. Çık lütfen tartışacak halim yok.
JK: bence çok abartıyorsun o kadarda sert çarpmamıştın.
Y/N: çık lütfen.
Jungkook odadan çıkınca gözlerimi kapatmıştım yeniden.
Gecikmeden dolayı üzgünüm. Diğer bölümü olabildiğince hızlı atmaya çalışacağım. Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir by🤗💜