12.Bölüm:'Gün Doğmadan'

35.5K 1.7K 582
                                    

İyi okumalar dilerim

Satır arası yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın.

12.Bölüm: Gün Doğmadan

"Vatan Sağolsun"

🔫🔫

"Asena!" diye bağırdı Alparslan.

"Yanım çok kalabalık sesin gelmiyor bağır
Müzik son ses bangır bangır"

"Gelirsem oraya o telefonu kırarım." dedi Alparslan.

"Ağzı bozuk şarkılar tuttum sana biraz ağır
Haydi, haydi saldır saldır."

"Sabahın köründe bu ne arkadaş?" dedi Yavuz. Ben gülerek şarkıya eşlik ediyordum.

"Gül gibi uyuyan yılanı uyandırdın
Garanti bildin beni, havalandın
Yürek yemiş sanki mübarek
Neyine güvendin evladım?"

Alparslan tişörtünün bir kolunu giymiş şekilde mutfağa daldı.

"Yavrum kaldır kollarını
Teslim ol etrafın sarılı"

Şarkı ortama o kadar çok uyuyordu ki kahkaha attım. Telefonumu masadan alıp kapattı. "Niye kapattın ki? Dinliyordum ben." dedim. Aynı zamanda kahvaltıyı hazırlamaya devam ediyordum. "Saat altı. Normal insanlar bu saatte uyur." dedi Alparslan. "Karşı komşum ve üst komşum da uyanmıştır." dedim telefonu elinden alıp.

"Çok güzel kokular geliyor. Omlette yapsana." dedi Yavuz. Kıkırdadım. Telefondan başka bir şarkı açıp cebime koydum.

"Bir gözüm görmüyor, bir kulağım duymuyor, bir elim tutmuyor hayat sensiz bir yarım"

Krepleri elime alıp mutfaktan çıktım. Yavuz ters ters bana bakıyordu. "Asena!" dedi.

"Koşuyorum sebepsiz, nefesim yetersiz."

"Lan her şeye uygunda şarkı bulmuş." dedi Yavuz arkamdan. Güldüm. Krepleri masaya bıraktıktan sonra Yavuz'un kollarından tuttum. Dans ettirmeye çalışıyordum.

"Ya habibi, bekletme sevdiğini
Dünya dönüyor ama günler dönmüyor geri
Ya habibi kaybetme sevdiğini
Dünya dönüyor aşka haydi sende dön geri
Ya habibi kalbimin sahibi
Ya habibi"

Kolunun altından geçip dönüyordum. "Kalas gibisin. Az hareket et ya." dedim Yavuz'a. Alparslan kahkaha attı. Yavuzdan ayrılıp Alparslan'ın kollarına uzandım. Güzel güzel dans ediyorduk. Koluna yaslanıp geriye doğru kendimi bıraktım.

"Bu kız kesin aşık olmuş." dedi Yavuz.

Alparslan olduğu gibi beni yere bıraktı. "Ah!" Kaşlarımı çattım. "Acıdı." dedim dudaklarımı büzüp. "Aklın yerine gelir." dedi Alparslan. Omuz silktim. "Akılla aşık olunmuyor." dedim. Yerden kalktım. Alparslan'ın alev çıkan mavi gözleriyle karşı karşıya kaldım. "Şaka," dedim. Yutkundum. "Minik bir şaka." diye devam ettim. Alparslan arkasını dönünce dil çıkardım. Yavuz yaptığım hareketi görünce gülümsedim. Öpücük attım. "Ben sana omlet yapayım." dedim. Kahkaha attı.

Omleti de masaya bırakıp oturdum. "Sabah sabah bu enerjiyi nerden buluyorsun?" dedi Yavuz. "Doğduğundan beri böyle." dedi Alparslan. "Çok sevdiğim iki insan yanımda. Sevdiğim işi yapıyorum. Mutluyum. Sabah enerjik olmam için yeterli sebepler." dedim, gülümseyerek. "Gideceğiz biz ama operasyondan sonra biliyorsun." dedi Yavuz. Suratım asıldı. Ben onu unutmuşum. Tabağımdaki yiyeceklerle oynamaya başladım.

"Asena yapma böyle." dedi Alparslan. Gözlerim doldu. "Dilime eşek arası soksaydı lan." dedi Yavuz. "Hadi iyice karnınızı doyurun. Operasyonda aç kalmayın." dedim. Burnumu çektim. Dokunsalar ağlayacaktım. Yalnız olmaktan nefret ediyorum.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin