30.Bölüm:'İlk Darbe'

23.7K 1.3K 335
                                    

İyi okumalar dilerim.

Sınavlarınız başlamış. Umarım güzel notlar alırsınız. Çok çalışın. Bir sonraki bölümde notlarınızı soracağım ona göre.

30.Bölüm: İlk Darbe

🔫🔫

Başlamamış bir şeyi bitiremezsin...

Başlamamış...

Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama kafamın içinde dolanan şu kelime, beni deli edecek gibiydi. Alaylı bir şekilde güldüm.

"Ne dediğinin farkında mısın, Poyraz?!"

Sesim, haddinden fazla çıkmıştı.

"Farkındayım. Söylediğim gibi; denedik ama olmadı."

Annem, dilin yalan söyleyebildiğini fakat gözlerin yalan söyleyemediğini, kendini belli edeceğini söylerdi.

İlk defa karşımdaki gözlerin yalan söylemesini bekledim.

Neden yalan söylediğini belli eden bir ifadesi yoktu?

Böyle bitmemeliydi.

"Yalan söylüyorsun."

Gözlerim dolmuştu. Dudağı alay eder gibi yukarı doğru kıvrıldı.

"Kendini vazgeçilmez sanma."

Gözlerimi, bakmaya doyamadığım, Ela gözlerine çevirdim.

"Abartma Anka. Birde ağlayacak mısın?"

Her konuştuğunda söyledikleri bir bir kalbime saplanıyordu. Ama o susmadı.

"Çabuk unutursun. Kafaya takma."

Kaşlarım gittikçe daha çok çatılıyordu. "Pişman olacaksın." dedim, cılız çıkan sesimle.

"Ben pişman olmam."

"Sus!" deyip yüzünün ortasına yumruğu geçirdim. "Sus. Duymak istemiyorum seni." Geriye doğru sendelemişti.

"Asena." dedi Mert, yanıma gelerek. Kolumu tutacağı sırada, "dokunma!" diye bağırdım. Sağ kolum sızlayınca, dudaklarım arasından minik bir inilti çıktı. Kimseyle daha fazla muhatap olmamak için hızlıca orayı terk ettim.

Hayatımın ilk darbesiydi. Ve hissediyorum ki son olmayacaktı.

Merdivenlere yönelip yukarı çıktım. Odama girip kapıyı kilitledim. Kapıya yaslanıp zemine oturdum.

Ağlamayacaktım.

Ama kolum acıdığı için ağlayabilirim değil mi? Sadece o. Başka bir şey için değil. Kalbim çok acıyor.

🐺

Gözyaşlarımı silip odamdan çıktım. Yarım saat geçmişti. Yarım saat boyunca rüya olması diledim, gerçekti. Gelmesini bekledim, gelmedi.

Alay binasından çıktığımda onları gördüm. Arabalarına doğru ilerliyorlardı. Ayağımdakilerin çıkardığı sesten olsa gerek bana dönmüşlerdi. "Asena?" dedi Batu. Bana doğru geliyordu. "Benim arabamla gidelim biz." Yeni gelen taksiye baktım. "Gerek yok." dedim. "Gecenin bir saatinde binme başkasının arabasına." dedi Oğuzhan. Alaylı bir şekilde gülümsedim.

"Başıma daha kötü ne gelebilir ki?"

Kimseyi umursamadan, Poyraz'ın yüzüne bakmadan ilerleyip taksiye bindim. "Buradan çabuk uzaklaşabilir miyiz?" Taksi şöförü olumlu anlamda başını sallayıp arabayı çalıştırdı. Radyodan eğlenceli bir oyun havası çalıyordu. Bu müzikte de ağlanmaz ki. Ama ben ağlıyordum. Başımı cama yaslayıp etrafı izledim, göz yaşlarımda bana eşlik ediyordu.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin