57.Bölüm:'Dünya Ellerimde'

24.9K 1.2K 622
                                    

İyi okumalar dilerim.

Bayramdan bir gün önce atmak istedim. Hediye olsun. Bayramınızın kutlu ve mutlu olsun. Nice bayramlar geçirmek dileğiyle.🐂

57.Bölüm: Dünya Ellerimde

🔫🔫

Ağustos 26*

'Uzaktan sevmediyseniz birini hiç sevdim demeyin' demiş Cemal Süreyya. Öyleydi.

Sevdiğiniz insanla aranıza mesafe girince, hiç konuşamayınca daha iyi anlıyorsunuz; duygularınızı.

Mesela ben acı çekiyordum.

Poyraz'ın gidişinin üzerinden dört ay geçmişti. Geleceğini söylemişti ama gelememişti. Özlüyordum. İki farklı göreve gitmişti ve ikisi de çok uzun sürmüştü. Gelememişti. Üstüne üstlük konuşamamıştık. Sadece iki defa konuştuk. Onda da ben telsiz frekanslarına girip sadece sesini duyabilmiştim. Riskli bir operasyon olunca babam daha fazla aramama izin vermemişti. Yerlerini ifşa edebilirmişim. Çok özledim.

Telefonumdaki fotoğrafına bakıp gülümsedim. Yüzünü okşadım. Bize ayrı olmak yakışmıyor, sevdiğim.

"Sevgilin mi?"

Başımı telefondan kaldırıp yanımda oturan teyzeye baktım. Tatlı bir kadındı. Sevgilin mi? Bilmiyorum ki. Gözlerimi etrafımda gezdirdim. Herkes sevdiğiyle beraber bankta otururken ben de tanımadığım bir teyzenin yanına oturmuştum.

"Pekte yakışıklıymış." dedi. Gülümsedim. "Öyledir." dedim. "Sen de çok güzelsin. Çok güzel çocuklarınız olur." Şaşkın bir biçimde teyzeye baktım. Poyraz mı içine kaçtı, acaba? Gülümseyip önüme döndüm.

"Belli çok özlemişsin. Nerede?" dedi. Hemde çok. İç çekip teyzeye baktım. "Görevde." dedim. "Ne iş yapıyor?" diye sordu. "Asker." dedim. Kaşları havalanmıştı. Hemen yüzüne acıma duygusunu yerleştirip eliyle kolumu okşadı. "Ah be güzel kızım, asker eşi olmak zordur. Hayatını beklemekle mi geçireceksin? Doya doya aşkını yaşayamayacaksın." Başımı iki yana sallayıp güldüm. Böyle cahil insanları sevmiyordum.

"Bizim tek aşkımız Vatan. Eğer karşıdaki gönlümüzde ikinci olmayı kabul ediyorsa, bu aşkta; bir ilişkimiz olur. Beklemek hiç bu kadar güzel olmamıştı."

"Komutanım, alışveriş tamamlandı."

Kulağımdaki kulaklıktan gelen ses ile ayağa kalktım. Birkaç adım ilerleyip teyzeye döndüm.

"Bu arada benim için bir zor yanı yok ama birgün kendisiyle karşılaşırsanız ona sorun; asker eşi olmak zor mu, diye."

Belimdeki silahı çıkarıp ayağımla sürgüsünü çektim. Teyzeye göz kırpıp yanından uzaklaştım.

Biraz ilerleyip silahımın namlusunu karşımdakilere çevirdim. "Toplantı yapıyorsunuz ama beni çağırmıyorsunuz. Darıldım." Başımı iki yana esnettim. "Eller yukarı itler!"

🐺

"Çekiniyorum." dedim.

"Neyden çekiniyorsun? Babam seni kırmaz. Bence konuş." dedi Ela.

"Ya göndermezse. Ya kızarsa, 'çocuk oyuncağı mı, bu' diye." dedim.

"Babam ne zaman sana kızdı? Eğer şu an olmuyorsa bile işlemi hızlandırır." dedi.

"Şans dile bana. Umarım günün sonunda ağlamam." dedim.

"Seni çok seviyorum canım kardeşim. Her zaman yanındayım. Ağlamanı gerektirecek bir şey olmayacak." dedi.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin