47.Bölüm:'Sınırsız'

26.5K 1.2K 771
                                    

İyi okumalar dilerim.

Hayırlı Ramazanlar. Yemekten sonra tatlı niyetine bir bölüm olsun.

(Çizim için Bahar'a teşekkür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Çizim için Bahar'a teşekkür ederim. Muck muck.)

47.Bölüm: Sınırsız

🔫🔫

Poyraz ile beraber üzerimizi temizleyip kocaman bir salonda ısınıyorduk. "Üşüyor musun?" dedi Poyraz, sessiz bir şekilde. "Isınırım şimdi." dedim. Üzerindeki askeri gömleğini çıkarıp omuzlarıma bıraktı. "Gerek yoktu." Gülümsedi sadece. İtiraz etmeyip kollarımı geçirdim.

"Yakıştı sana." deyip omuzumdaki yıldızların üzerindeki hayali tozları temizledi. "Yakında üsteğmen olursun." Ben binbaşı olmak istiyorum. "Yakında Karaaslan da olursun." Göğüsümün üzerindeki soyadına baktım. Poyraz'a çok beklersin bakışları atıp önüme döndüm.

Amca ve yanında üç kadın ile, evimin tamamı kadar olan, salona girdiler. Poyraz ayaklanınca başımı kaldırdım. "Niye kalktın? Öğretmen mi geldi?" dedim. Yüzünü buruşturup bana baktı. "Gerçekten artık senin Batu ile görüşmeni yasaklayacağım." Sırıtarak ayağa kalktım.

Kadınlar birden bana sarılınca bir süre şoka girmiştim. Poyraz'ın beni dürtmesiyle kendime gelip sarılmalarına karşılık verdim. "Allah razı olsun olsun kızım senden." dedi hanım teyze. "Sağolun." dedim. Amcanın oturmasıyla bizde oturduk.

Kahvaltı hazırlamaya başlamışlardı. "Vay anasının gözü." dedim, sessiz bir şekilde. Poyraz, başını eğmiş gülüyordu.

"Kızım sen doktor musun, asker misin?" diye sordu ağa amca. "Ben subay doktorum. Hem doktor hem asker." dedim. "Maşallah sana. Baytarlık ta yaptın mı?" Poyraz'a bakıp gülümsedim. "Etrafımda birkaç öküze bakmışlığım var." Ela gözleri bana çevrildi. Konuyu sonra görüşmek adını başını çevirmişti.

"Kendisinin her işe yatkınlığı vardır." Ve sessizce devam etti. "Manyak olduğu için her şeye atlıyor." Saçımın küçük bir tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdım. "Ama hiçbir manyak bu kadar güzel değil." Dudağımın kenarı yukarı doğru kıvrıldı. Amcanın karşısında söylediği şeylere bak. Allah'tan kocaman bir arazi olan salondayız da amca duymuyor.

"Minicik bir şeysin sen kızım. Silahları taşıyabiliyor musun?"

Her operasyonda Sniper, piyade ve beylik silahı taşıyan Anka; buna üzüldü.

Kaşlarımı çatıp yere baktım. Minicikmiş. Sensin minicik. "Asena'm birazdan kalkıp birilerini dövecekmişsin gibi geliyor." dedi Poyraz. "Döveceğim kişi olmamak için susma hakkını kullanabilirsin." dedim.

"Asma suratını şaka yaptım." dedi amca. Gülmekten patladım. "Racona ters." dedim. "Asena!" dedi Poyraz. "Anlamadım kızım." Duymamış. Tüh! "Gülüyor." dedi Poyraz. Göz ucuyla Poyraz'a baktım. "Konuşarak gülüyorum ben zaten. Mantık devre dışı." Amcaya bakıp gülümsedim.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin