46.Bölüm:'Şiir Gibisin'

28.1K 1.3K 778
                                    

İyi okumalar dilerim.

Hiç yorum yapmıyorsunuz ve bu benim motivasyonumu düşürüyor. Bol bol yorum ve beğeni, yeni bölümün erken gelmesi demektir.

46.Bölüm: Şiir Gibisin

🔫🔫

Poyraz'dan

Ben çöl, sen ise çölde var olan bir çiçeksin. İmkansız ama bir o kadar da özel. Olması mümkün olmayan bir olay gibiyiz. Kimse olacağımıza imkan vermez fakat olursak herkes hayran kalır. Sen imkansızı başarırsın. Birçok kez şahit oldum.

Benim için bir kez daha başar olur mu?

Tüm zorluklara kafa tutabilecek kadar güçlü ve kurak, bereketsiz toprakları bir gülüşünle bolluğa çevirecek birisin. Sen çok özel bir kadınsın.

"Sayende şair olacağım yakında." Gülümseyerek yüzüne bakmaya devam ettim, saatlerce yaptığım gibi. Hava aydınlanmıştı. Dokuz olmasına yarım saat vardı. Çıkamamıştım odadan. Asena'yı izlemiştim. Onu uyurken izlemek farklı bir şey. Ayağa kalkıp odadan çıktım. Birazdan uyanırdı, beni görmesin.

Kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdim. Mert'i sırıtarak mesajlaşırken bulmuştum. Dudağımın kenarı kıvrıldı. "Günaydın." dedim. "Günaydın bacanak." dedi. Fazla mutluydu. "Hayırdır, sabah sabah?" dedim. "Ela ile konuşuyorum. Bence bu yeterli sebep." dedi. Telefonu göğüsüne bastırıp sonrasında cebine koydu. Acaba bende dışardan böyle mi görünüyorum?

"Sen uyumadın değil mi?" Ayağa kalkmış karşımda dikilmişti. "Asena'yı izledim. Daha iyi geldi bana." dedim. "Hâlâ zarar vermekten mi korkuyorsun?" diye sordu. Başımı iki yana salladım. "Eskisi gibi uyurgezer değilim. Hem o halimi görmedi. Uyurdum ama onu izlemek istedim." dedim. Mert gözlerini kaçırmıştı.

"Ne oldu?" Alnını sıvazladı. "Asena seni uyurgezerken gördü." dedi. Kaşlarımı çattım. "Ne zaman?" diye sordum. "Hasta olduğun için onu çağırmıştım. Eczaneye gittiğim sırada." dedi. Yutkundum. "Bir şey yaptım mı ona?" dedim, korkarak. "Sürahiyi kırmıştın. Ona fiziksel bir zarar vermedin ama çok korkmuştu." dedi. "Ona rağmen yanımda kaldı, öyle mi?" dedim. Başını salladı.

"İyileşme yolundasın. Üzme kendini. Sadece haberin olsun diye söyledim." dedi. "Kızın hayatını mahvettim. Yüzsüz gibi ikinci bir şans istiyorum. Hakkım yok ama ona çok ihtiyacım var. Sanki bir kere bana sarılsa her şey geçecekmiş gibi hissediyorum. Öbür yandan da hakkım olmadığını düşünüyorum. Asena'ya silahı dayadığım günden sonra kafamın içi karman çorman oldu. Yaptığım hiçbir şeyin farkında olmadım. Ama Asena bana başka yolların olduğunu da öğretti. Kalbinin yaralarını sarmak istiyorum. Beni affetmese de olur. Onu iyileştirmeme izin verse bile bana yeter."

Mert her iki elini omuzlarıma yerleştirdi. "Bugüne kadar yanlış yaptın. Bundan sonrasına dikkat et. Asena hakkında bir şey söyleyemeyeceğim. Hakkınızda hayırlısı olsun. Sen vazgeçme yeter." Elimi uzatıp sırtına vurdum eyvallah der gibi. Ellerini çekmemişti.

"Dans mı edeceğiz? Çeksene ellerini." dedim. Ellerini yanaklarıma bastırıp alnımdan öptü. "Helâlimsin." dediğinde gülmeye başladım. "Ela'ya söylerim. Uzak dur benden." dedim. Geri çekilip burun kıvırdı.

Asena ve Rüzgar için güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştık. Rüzgar odamdan çıkıp hızlı adımlarla yanıma geldi. Eğip saçları arasına dudaklarımı bastırdım. "Günaydın aslanım." Çok mutlu görünüyordu. "Amca." dedi fısıldayarak. Kucağıma alıp doğruldum. Kollarını boynuma doladı. "Bugün annemi rüyamda gördüm. Hemde çok uzun kaldı yanımda. Babam ve benimle vakit geçirdi. Asena yengem sayesinde oldu. O bana Tugay'dayken söylemişti. Uyumadan Allah'a dua etmemi ve annemi görmek istediğimi söylememi istedi. Söylediklerini yaptım ve annemi gördüm." Başını okşadım.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin