Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna'

18.Bölüm:'Bozkurt'un Kızı'

İyi okumalar dilerim.

26 sayfalık bir bölüm oldu. Ben sizi kırmayı erken bölüm attım. Sizde beni kırmayıp bol bol yorum yaparsanız sevinirim. Beğenmeyi de unutmayın.

18.Bölüm: Bozkurt'un Kızı

'Kan kardeş'

🔫🔫

Biz ne güzel zaman geçiriyorduk. Niye böyle oldu ki? Neyse, bende olayı eğlenceli bir hale getiririm. Onlar bize, biz onlara öylece bakıyorduk.  Poyraz'ın eli silahına gidince engel oldum. "Dur aklımda bir plan var." dedim. "Tamam." dedi.

"Aranızda konuşmayın. Arabaya binin." dedi, içlerinden en uzun olanı.

"Siz kimsiniz?" dedim. Poyraz'ın elini tuttup bir adım geriledim. "Biz Anka ve Cellat'ı almaya geldik." dedi aynı adam. Yani bizi.

"Aşkım ne diyorlar bunlar? Anka ve Cellat kim?" dedim. Poyraz şaşkın gözlerle bana baktı ama kısa sürdü.

"Bilmiyorum karıcığım. Kimden bahsediyorsunuz siz?" dedi Poyraz. Ben sevgili oluruz diye düşünmüştüm. Ne karıcığım'ı ya?

"Siz, Anka ve Cellat değil misiniz?"

Poyraz'a baktım. "Yoksa sen beni aldattın da onlar senin ve sevgilinin takma ismi mi?" dedim. Yok artık der gibi bakıyordu. "İnanmıyorum sana. Biricik karına bunu da mı yapacaktın?" diye devam ettim. Adamlar bizi öylece izliyorlardı. "Ne alakası var karıcığım? Ben sana öyle bir şey yapar mıyım?" dedi Poyraz. "O zaman neden bizi durdular? Kesin benzettiler." dedim. Adamlara döndüm. "Fotoğraf var mı? Kiminle aldatmış beni öğrenmem lazım." Ağlayacak gibi duruyordum. "Yok. Anka'nın üzerinde siyah bir elbise, Cellatta ise siyah tişört var dediler." dedi. Gülümsedim. İkimiz de kıyafetlerimizi değiştirmiştik. Yani bizi tanımıyorlar.

"Beni aldatmadın değil mi?" dedim.

"Aldatmadım. Benden öyle bir şey bekler misin?" dedi Poyraz.

"Bilmem." deyip dudaklarımı büzdüm.

"Hamilelik hormonları hep duygusal yaptı benim karımı." dedi Poyraz, onlara bakarak. Bir de hamile miyim? Evlendiğimizden yeni haberim oldu.

Elimi karnıma koydum. "Benim canım arı sütü çekti." dedim. "Çüş yenge." dedi adamlardan biri. İnanmışlar. "Onun kilosu ne kadar senin haberin var mı?" diye devam etti. Ağlamaya başladım. Olaya artık kendimi nasıl kaptırdıysam ciddi ciddi ağlıyordum. "Benden değerli mi? Zaten kocam beni aldattı. Benden utanmıyorsun karnımdaki bebektende mi utanmıyorsun?" dedim.

"Arı sütü nerden bulalım sana? Başka bir şey ister misin alsınlar?" dedi başka biri. "Canım karım benim. Hadi evimize gidelim. Ben sana arı sütü alacağım. Ağlama." dedi. "Belki parası yok adamın. İnek sütünün neyi var?" dedi. Sesimi yükselttim ağlayarak. "Hakkı bir sus. Allah belanı vermesin. Bir sus lan!" dedi diğeri. Hakkı ismi aklımızda kalsın. "Yenge sen ağlama. Kardeşim paran yoksa ben vereyim. Hamile kadın yazıktır." diye devam etti.

"Karımın her zamanki hâli. Yarına kadar unutur. Başka bir şey istemezse tabi. Geçen Çin salatası istedi. Hakkari de sana Çin salatasını nereden bulayım değil mi?" dedi Poyraz, fısıldayarak. "Allah yardımcın olsun kardeşim. İşin çok zor." dedi Hakkı. Ters ters baktım. "Amin." dedi Poyraz.

"Hadi artık evinize gidin. Yenge biraz dinlensin." dedi bana destek olan. "Ben yarın şuradaki dükkana arı sütü bırakırım." diye devam etti. Gülümsedim. "Fotoğraf çekebilir miyiz?" dedim. Kaşlarını çattılar. "Bebeğim büyüyünce bak bu amca senin için arı sütü aldı diyeceğim." diye devam ettim. Elimi karnımın üzerine koydum. "Olmaz." dedi Hakkı. Bu Hakkıdan nefret ediyorum. Ağlamak için hazırlıklar yapıyordum. Burnumu çekip Poyraz'ın elini tuttum. "Peki." dedim. "Ağlama karıcığım. Biz anlatırız bebeğimize." dedi Poyraz. "Ama geçen bebeğimiz için çiçek veren teyze ile çekmiştik. Ben anılara çok önem veririm bilirsin." dedim. Başımı Poyraz'ın göğüsüne dayadım. Kollarıyla sardı beni.