Draco'nun eli bacağıma değdiğinde istemsizce sınıfta duyulacak bir biçimde tuttuğum nefesi bıraktım.
Mcgonagall: iyi misiniz Bayan Potter
Yn: iyiyim profesör sanırım biraz boğuluyormuş gibi hissediyorum. İzninizle bahçeye çıkabilir miyim?
Mcgonagall...
Ders bitiminde Draco'nun bana koku hakkında soracaklarını tahmin ederek kimseyi beklemeden dışarı çıktım. Biliyorum sorgunun kaçışı yoktu ama ertelemek benim elimdeydi. Koşar adımlarla bahçeye çıktım. Okuldan gittikçe uzaklaşıp elma ağacının dibine oturdum. Nefes nefese kalmıştım. Biliyorum 5 dakika sonra geleceklerdi aman yapacak bir şey yoktu. Cebimden Mp3 çalarımı çıkarıp kulaklığımı taktım. Geçen noeli kovukta geçirmiştik ve Fred bana bunu almıştı. Hepsinden farklı olarak bir tek ben slytherindim ama asla aralarında parlamıyor gayet iyi anlaşıyordum. Kulağıma tatlı melodiler doluşurken cebimden siyah taşı çıkardım. Acaba ben de mi bir takıya dönüştürseydim. Sürekli kaybetme derdim olmazdı. O sırada yanıma biri çöktü. Bizimkilerdem biri olabileceğini düşündüğümde o tarafa döndüm ama gelen Jack'ti. Bana bakıp gülümseyince ben de ona gülümsedim.
Jack: dersten çok hızlı çıktın merak ettim. İyi misin?
Ya kuşum sen beni böyle merak edersen Draco da seni merak eder.
Yn: bazen tıkanıyorum ben. Biraz sağlık problemi diyelim. Hemen çıktım.
Jack: anladım çok geçmiş olsun. Eğer herhangi bir şeye ihtiyacın olursa yardım etmek isterim.
Yn: yok teşekkür ederim.
Jack: bir şey diyeceğim. Yakınlarda Hogsmade varmış beni oraya götürebilir misin? Hem sana bir yemek ısmarlamak isterim.
Teklifine karşı şaşkınca baktım. Ona yaklaşıp elimi elinin üstüne koydum.
Yn: sen gerçekten çok iyi birisn Jack. Umarım seni de yanlış anlamıyorumdur ama ben teklifinle ilgilenmiyorum. Benim bir sevdiğim var.
Dediğim karşısında yüzünü buruşturdu ve elini elimden uzaklaştırdı. Sonra tekrar gülümsedi.
Jack: sorun değil belki zamanla daha farklı olur şeyler.
Yn: üzgünüm jack. Umarım arkadaş kalabiliriz.
Gülümsedi ve başını salladı. Ben de ona gülümserken karşımdaki sinirli bir çift maviliği gördüm. Gülüşüm anında silinirken ağzımdan bir küfür mırıldanıp ayağa kalktım. Ayağa kalktığımı fark eden Draco hızla içeriye girdi.
——————————————————— Yn: hadi ama Draco. Aç şu kapıyı büyü yapmakla uğraştırma beni.
Draco: Şu an konuşmak istemiyorum.
Sen kaşındın. Cebimden asamı çıkarıp kapıya doğrulttum.
Yn: Aberton (alahomoradam daha güçlü kilit açmaya yarayan büyü)
Hemen içeri girip kapıyı arkamdan kapattım. Camın önündeki koltuğunda oturan Draco kalkıp yanıma geldi.
Draco: sana şu am konuşmak istemiyorum dedim.
Yn: hadi ama Dray. Neden böyle yapıyorsun? Geldiğimizden beri bir kavganın içindeyiz.
Draco: dün burada başkasıyla olmak istemiyorum diyen biri için fazla yakındın az önce.
Yn: ne demeye çalışıyorsun.
Draco: ikimizde biliyoruz birbirimizin kokusunu aldık ama sen daha dün seni görmüş ve kokunu duymuş birine gidiyorsun hemen.
Yn: Draco...
Kafamı iki yana salladım. Yüzüme bakmıyordu.
Yn: bana bak!
Hala bakmıyorken ona yaklaşıp yüzünü avuçladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
