Normalde ben şimdi birkaç bölüm hazırladım sınava kadar hazır olsun diye ama diyorumki yazmışsın paylaş. Yani şimdi bu bölüm içimden geldi aslında bu yoktu. Anasını satayım içimden geldi dlaödlwöel. Hadi bi vote öptüm sizi❤️
2 Hafta sonra...
Geçen koskoca 2 hafta... hayat tamamen bomboş ve renksizdi. Yataktan kalkmıyor saatlerce duvarı seyrediyordum. Uyuduğum saatler çok azdı. Yediğim yemekler de öyle. Harry'nin odama getirdiği yiyecekleri zorla ağzıma tıkmasıyla bir şeyler yiyor ama midemde uzun süre tutamıyordum. Mental olarak nasıl bu kadar çökmüştüm. 2 haftadır Draco ile tek kelimeyi bırak göz göze bile gelmedik. Zaten gelmemek için dışarı çıkmıyordum. Sadece Andrew'a ulaşmaya çalışmıştım ama ondan da bir iz yoktu. O gece olanları bir yek o biliyordu. Bana neden bunu yapıyordu anlamıyordum? Derslerden rapor almıştım. Kimse iyi olduğumu düşünmüyordu. Ben de öyle. Pansy arada yanıma gelip bir şeyler anlatıyordu. Onu duymuyordum. Düşüncelerim seslerini bastırıyordu. Yaşayan bir ölü gibiydim adeta. Kabuslarım yine çoğalmış hiçbir şey yapamaz olmuştum.
Harry: Canımın içi, artık şu odadan çıkma vaktin geldi. Burada kalarak daha kötü oluyorsun.
Harry beni çıkarmaya çalışıyordu günlerdir. Şimdi ise derslere girme zorunluluğum gelmişti. Mecbur çıkmam gerekiyordu ama benim halim yoktu. Biliyordum dışarı çıktığım an bir sürü dedikodu da peşimden benimle gelecekti.
Yn: İstemiyorum.
Harry: Bir dene bak bu dört duvardan daha iyi olacak.
Bir yandam ağzıma yiyecek tıkmaya bir yandan ikna etmeye çalışıyordu. Eğer Harry'e profesörler zorunlu kılmış olmasaydı beni bu şekilde çıkmaya zorlamayacağımı biliyordum. Dakikalarca peşimden koştuktan sonra ikna etmişti. Hemen serbest bir şeyler giyindiğimde koluma girmiş benimle yürğmeye başlamıştı.
X: Bakın kimler odasından çıkmış.
Michelle: adıyla birlikte çıkmış.
İkisi de kahkaha atarken göz yaşlarım gözlerime birikmeye başlamıştı. Harry hiç vakit kaybetmeden beni ordan çıkardı. Dersin ne olduğunu bilmiyordum ama Yolumuzdan bitki bilim dersine gittiğimizi biliyordum. Bitki bilim dersine girdiğimizde tek tük insanlar vardı. Çoğunun bakışları benim üzerimdeydi. Kafam aşağıda her Zaman oturduğum yere oturdum.
Neville: Yn dönmüşsün.
Gülümseyerek yanıma yaklaşıp yanıma oturdu.
Yn: Ne o sen de ayıplamayacak mısın beni?
Neville: Senin öyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Hem sen kendin diyorsun hatırlamıyorum diye.
Zorla gülümsemeye çalıştım ama olmuyordu.
Yn: İyi ki varsın Neville.
Gülümseyerek bana sarılıp geri çekildi. Zar zor da olsa bir iki laf etmiştim onunla. Kapıdan giren kişiye bakmak için kafamı çevirdiğimde Koyulaşmış mavi gözlerle yeşil gözlerim birbirlerine değmişti. Ah onu o kadar çok özlemiştimki. Şu an sadece ona sarılmak istiyordum. Yapamayacağımı bile bile ona koşmak istiyordum. O kendi yerine geçerken Michelle oturduğu yerden kalkıp Draco'nun yanına oturdu. Kalbim paramparça olurken midemdeki bulantılar artmaya başlamıştı. Elimi ağzıma tutarak koşmaya ve sınıftan uzaklaşmaya başladım. Hızla tuvalete girerken sabah yediğim her şeyi çıkarmıştım. Bir daha oraya dönebileceğimi düşünmüyordum. Hangi akılla çıkmıştımki dışarı. Orada rezil olacağımı biliyordum zaten. Yüzümü yıkayıp tuvaletten çıktım.
Draco: iyi misin?
Tanıdık sesle duraksadım. Bu sese ne kadar ihtiyaç duyduğumu şimdi anımsıyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/272976550-288-k234483.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy İle Hayal Et ~ Yasak Aşk
FanfictionDraco'nun eli bacağıma değdiğinde istemsizce sınıfta duyulacak bir biçimde tuttuğum nefesi bıraktım. Mcgonagall: iyi misiniz Bayan Potter Yn: iyiyim profesör sanırım biraz boğuluyormuş gibi hissediyorum. İzninizle bahçeye çıkabilir miyim? Mcgonagall...