B.25/ Kampüs

23 2 0
                                    

  #AÇELYA#

Burak; Koş hadi!

Elimi sıkı sıkıya tutan genç adamdan güç alarak ne derse onu yapıyordum. Askerler onlarla binebilmemiz için bizi araca çektiklerinde arkamı dönüp Lina'yı aradım o an gözlerim Akel'i bulduğunda yüzündeki kanlarla ve gözündeki öfkeyle karşılaştım. Beni başı ile onayladığında Emre ile bir başka askerin peşinden gitmeye başladılar. Talya kolumu çekerek bana bağırdığında gözlerimi ona çevirdim.

Talya; Arabaya bin!

Kendimi onlarla beraber içeri atarken kapıya yaklaşan hamile kadın ve kocasına yardım etmek için ayaklandım. Askerler bizden önce davranıp en son onları içeri ittiklerin de kapıları hızla kapadılar ve dakika geçmeden araç araziden çıkmak için harekete geçti. İçeridekilere bakacak halim bile yoktu, Talya ile hıçkırıklar içinde ağlarken beni biraz da olsa rahatlatmıştı.

Talya; Lina ve Mert'i gördüm. Arabaya bindiler.

Burak; Bu iyi. Onları bende gördüm ama...

Talya; Akel ve Emre'yi görmedim.

- Ben gördüm ama arabaya bindiklerini değil...

Burak; Eminim binmişlerdir. Üstesinden gelirler. Her türlü bizi bulurlar biliyorsunuz.

- Evet, terminali buldular değil mi. Bizi mutlaka bulurlar.

Talya; Araca binmişlerse sorun yok, hepimiz aynı yere gidiyoruz.

Talya, askerlerden ortak nokta ile ilgili bilgi almıştı ve şimdi sessizlik içinde yolculuğun bitmesini beklemekten başka çaremiz yoktu. Sırtımdaki çantamdan kurtulup telefonumu kontrol ettiğimde şarjımın neredeyse bitmek üzere olduğunu fark ettim.

- Şansıma tüküreyim.

Burak; Ne oldu?

- Şarjım yok.

Talya; Telefonlar çalışmıyor zaten. Şarjı ne yapacaksın.

- Videom için lazımdı.

Talya; Yine başlama.

- Ne var? Videoya çekmek istiyorum her şeyi.

Burak; Paylaşabileceğin bir yer bile kalmadı Açi. Bu şart mı?

-Bunu kendim için yapıyorum. Her neyse, boşverin.

Sinirle telefonumu tekrar çantama koyup önüme dönüp oturdum.
***

Yol hiç bitmiyor gibiydi ve mola bile vermemiştik. Askerler birbirleri aralarında farklı bir ağdan haberleşiyorlardı ve onların nasıl ulaşabildiklerini merak etmiştim. O askeri telsizlere ulaşabilirsek, bir daha ayrılma durumumuzda belki işimize yarardı. Çünkü bu durum çok sıkmaya başlamıştı beni. Neden her seferinde dağılıyorduk, bir arada kalmalıydık.

Talya; iyi misin?

- İyi mi? Bilmiyorum... Sen?

Talya; Bende...ama olacağızz tamam mı.

Lina burada olsaydı, kızlar burada olsaydı daha iyi olacağımı biliyordum ama şimdi aklım sürekli onlardaydı. Ailem sürekli kafamda dönüyordu ve kendimi olan şeylere adapte etmek zorunda kalmıştım. Kızlarla tekrar birleştiğimizde aslında o kadar da korkutucu olmamaya başlamıştı ama şimdi o alttaki korku tekrar gün yüzüne tırmanıyordu. Yalnızlık korkusu!.. Burak adeta bunu hissetmiş gibi elimi tuttuğunda onu daha çok sıktım . Diğer yanımda oturan Talya içinde aynı şeyi söyleyebilirdim. O da benim kadar korkuyordu , diğer elimle Talya'ya uzanıp ellerini sardığımda bana minnetle bakan gözlerini görünce gülümsedim.

ZOMBİ ÇAĞI- PARAZİTLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin