chapter : 11

2.6K 310 102
                                    

11|Aramızdaki bu şey cinsellikten çıkana kadar

Dreamcatcher - shadow


_____________________________________

Derin bir nefes alarak kapının önünde durdurdum adımlarımı. Hava bugünde yağmurluydu. Zaten garip hissediyordum, üstüne yağmurlu havada dinlediğim hiçbir şarkı bana yardımcı olmamıştı.

Açıkçası bugün, 'aramızdaki şeyler' dediği an bunun olumsuz bir konuşma olmasını istemiştim.

Çünkü yaptığımız şey gerçek bir yanlıştı. Asla etik değildi, tamamen mantıksızdı.

Onun bir ilişkisi vardı, ve ben ilişkisi olan biriyle öpüşüyor, sevişiyor daha çok ona kendimi kaptırıyordum. Ve bu gerçekten yanlış hissettiriyordu.

Bu yüzden onunla sevişmemin ardından kendimi kapatmış ve kötü hissetmiştim. Zaten ilişkisi olan biriyle cinsel ilişkiye girmiş olmak, kendimi kirli ve kötü hissetmeme neden oluyordu açıkça. Ve bu histen kurtulmak istiyordum.

Fakat maalesef bunu yapacak cesarette değildim. Elbette yaptığımız şeyin ahlaki boyutunun farkındalığındaydım. Ancak kendimi bir kere ona kaptırmıştım. Devam etmek istiyordum, devam etsin istiyordum. Sanırım bu yüzden şu an onun aramızdakileri bitirmesini umut ediyordum. Çünkü o şimdi yapmazsa, ben asla yapamazdım.

Genelde insanlarla sarılmayı bile sevmezdim. Kimsenin dokunuşu hoşuma geçmezdi, fiziksel temastan nefret ederdim. Sadece çok kötü hissettiğimde Felix'e sarılırdım. Felix'e sarılmak asla olmayan anneme sarılmak gibi hissettiriyordu. Çünkü Felix benim için bir anne şefkatinde birisiydi. Fakat sonra Hyunjin'e denk gelmiştim. O annem gibi değildi, ya da başka biri. O tamamen kendi gibiydi ve biriyle cinsel olan ya da olmayan basit bir dokunuş bile beni etkiliyordu. Gözlerini yüzümde gezdirmesi ya da beni öpmesi. Hepsinden etkileniyordum. Yaptığı ufak ama tatlı bütün dokunuşlardan, hepsinden.

Fakat şimdi, ona çoktan kapılmışken bitmesini istediğim bu yol bir yandan da beni üzüyordu. Onun her şeyi
bitirmesini istiyordum, ama bunu yaparsa muhtemelen kahrolacaktım.

Mantıklı düşünebildiğim bir konumda değildim. Kendi kişiliğimden çoktan bunalmış ve kaygılarımla yüzleşmiştim. Bu sırada bir kız arkadaşı olan kişiyle birlikte olmuş, buna devam etmek için resmen hevesle atılmıştım.

Muhtemelen şu an daha olgun yapıda olsaydım ve ergenlik heyecanlarımla baş başa olmasaydım, bunlar hiç yaşanmazdı.

Tüm kara düşüncelerim sonunda 14 numaralı kapıya ulaşmıştım. Kendimce, saçlarımı karıştrarak bir nebze olsun rahatlamayı denerken zile bastım. Çok geçmeden kapı açılmıştı, ama bu sefer kapıyı bir kadın açmıştı. Muhtemelen kırklı yaşlarına yeni basan kadın gülümseyerek bana bakarken bende elimden geldiğince gülümsemiştim.

"Ah, sen Hyunjin'in arkadaşı olmalısın. Geç lütfen." Kadın kenara çekilerek bana fırsat tanırken temkinli adımlarla içeri adımladım. Gergin olduğumun farkında mıydı bilmiyorum ama kadın bana imâlı imâlı gülüyordu, ben yutkunarak elimi başımın arkasına atarken;

"şey, Hyunjin evde değil mi?" diye sordum. Kadın gözlerini açarak şaşırırken, "Ah, Hyunjin! Kusura bakma yüzüne daldım bir an. Ne kadar tatlısın sen öyle." Kadın lafın arasında Hyunjin'e seslendikten sonra ellerini yüzüme koymuş ve yanaklarımı sıkmıştı.

Bir kapı sesi ve adım seslerinin ardından Hyunjin belirmiş ve bana bakmıştı. Gülümseyerek annesinin yanına adımladıktan sonra hâlâ yanaklarımı sıkan annesinin ellerini tuttu.

you get me so high || hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin