21| O gerçeğini çekiyor, ne yapsın gay dizilerini.
_____________________________
"Jeongin.." duyduğum ses ile yüzümü daha çok gömmüş ve kafamı kaldırmadan cevap vermiştim.
"hm?~" Saçımda dolanan parmaklar hissediyordum. Yanımdakinin Hyunjin olduğunun farkındydım. Sadece uykum vardı ve henüz açılmış değildi.
"Uyanmalısın." Burnumu göğsüne sürterek gözlerimi hafifçe arladım. Yüzünü görsem de gözlerim tekrar kapanmıştı. Uykum açılmamıştı, ve belki de uykumu alamamıştım.
"Biraz daha.." gözlerimi kapatarak kollarım arasındaki beline daha sıkı sarıldım. Sadece uyumaya devam etsek olmuyor muydu?
"Bebeğim hadi." Bebeğim demesiyle gülmeye başlasam da yüzüm göğsünde olduğu için görmüyordu. Bu tarz kelimeler hoşuma gidiyordu. Çünkü daha önce kullanmıyorduk. Ve tabii, dün geceyi anımsatıyordu. Daha çok gülümserken uykum yavaş yavaş açılıyordu ama açılmasa da olurdu.
"Dersine geç kalacaksın." Kafamı hızla kaldırarak gözlerimi açtım.
"Saat kaç?"
"Dokuza geliyor." Dersim on birdeydi. Kafamı yeniden göğsüne koyup, dudaklarımı büzdüm.
"Dersim on birdeydi.." Gözlerimi tekrar kapatacağım sırada Hyunjin konuşmuştu.
"Kediye benziyorsun."
"Yah! Sensin kedi!" yüzümü göremeyecek şekilde göğsüne bastırdığımda kıkırdayarak ellerini saçlarımda gezdirmişti.
"Sert bir kedi, hmm.." kaşlarımı çatarak gözlerimi ona diktim.
"Cat boy fantezin falan mı var senin?" Kahkaha atarak kafasını geriye atmıştı. Oysa ben çok ciddiydim..
"Cat boy olmayı o kadar mı istiyorsun~" yüzümü buruşturarak, ellerimi yatağa koyarak destek aldım ve doğruldum.
"Ne alakası-"
"Tamam Jeongin. O kadar çok istiyorsan olursun, tamam." Gözlerimi büyüterek ona baktım. Tamam sevişiyoruz, tamam ukeyiz ama her şeyin sınırı olmalı değil mi?
"Hey!" o daha çok gülerken ben üstümüzdeki yorganı atmış ve dizlerim üzerinde doğrulmuştum. Sadece diz kapaklarımı yatağa yaslanarak Hyunjin'in üzerindeki duvarda olan ışığa eğilerek kapattım.
Tam eğiliyordum ki, Hyunjin elini baldırıma atarak bir anda okşamaya başlamıştı. Gözlerimi ona eğdiğimde yine saçma bir şekilde sırttığını gördüm. Kim bilir aklından ne geçiyor.
"Aslında sana etek çok yakışırdı.." elimi ışığın üzerinden çekerek eski konumuma geldiğimde elini hâlâ çekmiyordu.
"Bacakların çok gü-" eline vurarak ayağa kalktım.
"Kes sesini!" telefonumu alarak saate bakarken ona ölümcül bakışlar atıyordum. Normalde insanlar sabah uyandıklarında cat boy tartışması falan yapmazdı. Masum masum kedi gibisin derken olayı yine sekse getirmişti. Sapık.
"Kalksana artık! antremanın falan yok mu senin?" sinirle arkamı döndüğümde hâlâ gülüyordu.
"Hayır bir süre daha manzaranı izleyece-" yerdeki yastığı alarak ona attım.
"Siktir git!"
***
Pazar günündeydik. Dün Hyunjin beni biraz daha sinir etmiş ve sonrasında kahvaltı yapmıştık. Ama saati hesaba katmayınca otobüse koşmak zorunda kalmıştık. Ve tabii koşunca kalçam ağrıdığı için tüm gün mesaj atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you get me so high || hyunin
FanfictionSeni kalbime kazıdım, vücudunu ezberime alırken.